Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, medya mensuplarıyla iftarda bir araya geldi. Diyanet İşleri Başkanlığında düzenlenen iftar programında Başkan Erbaş, “Medya organlarımızın din konusunda uzman muhabirler istihdam etmesi, gerçekten çok önemli” dedi.
İftar davetine katılan medya mensuplarına teşekkür ederek konuşmasına başlayan Başkan Erbaş, medyanın dini bilgilendirme açısından önemli olduğunu söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığının medya mensuplarıyla sürekli olarak iletişim halinde bulunduğunu belirten Başkan Erbaş, Ramazan ayına da vurgu yaparak şöyle devam etti:
Medya aracılığıyla irşat ve bilgilendirme
“Kur’an ile aydınlanan benlikler, her türlü bencillikten arınır. Ramazan da esasında, insanları bencillikten arındırma ayıdır. İbadetlerdeki hikmetlerin idrak edildiği aydır. Bilgi ve hikmet yolunda, daha çok mesai harcanan bir irşat ayıdır. Teknolojinin hayatı kuşattığı günümüzde irşat faaliyetleri, sadece cami kürsüsüyle sınırlı değildir. Aynı zamanda yazılı ve görsel medya aracılığıyla da irşat ve bilgilendirme, aydınlatma vazifesi her zaman yapılır, yapılıyor ve inşallah yapılmaya da devam edecektir.”
İslam konusunda, medyamızın hem işlevi hem de hassasiyetleri önemli hale gelmektedir
Medya, toplumun aynasıdır. Topluma ışık tutan bir aynadır medya. Elbette her konuda doğru bilgi ve haber yapma mükellefiyeti hepimiz için vazgeçilmez bir sorumluluktur. Özellikle en sağlam ortak zeminin, kardeşlik harcı olan İslam söz konusu olunca, medyamızın hem işlevi hem de işlevi hassasiyetleri daha da önemli hale gelmektedir.
Dini konularda uzman muhabir istihdamı
Bunun için biz, medya mensuplarıyla sürekli irtibat ve diyalog içinde olmak istiyoruz. Bu sadece Başkanlığımızın çalışma ve hizmetlerimizi milletimize aktarmanız açısından değil, aynı zamanda din konusunda doğru bilgi verme açısından da söz konusu iletişim ve diyalog hayati önem taşımaktadır. Bu anlamda medya organlarımızın din konusunda uzman muhabirler istihdam etmesi, gerçekten çok önemli.
Ramazan programlarının sunucularıyla 3 saatlik istişare toplantısı
Özellikle Ramazan ayında iftar ve sahur programlarında, televizyonlarda görev yapan arkadaşlarımızın ve gazetelerde yazı yazan hocalarımızın ehil insanlardan oluştuğunu görmek bizi çok mutlu ediyor. Ramazan’dan önce televizyonlarımızda iftar ve sahur programı yapan arkadaşlarımızla bir toplantı yaptık. 3 saatlik bir istişare toplantısı yaptık. Ekranları daha faydalı hale nasıl getirebiliriz, milletimizi sahih dini bilgi ile nasıl buluşturabiliriz, bunu konuştuk.
Dini alanda, ihtilaflı konuların ekrana taşınması büyük bir yanlıştır
Ayrıca, alan uzmanlarının ilmi ortamlarda müzakere etmesi gereken ihtilaflı, spesifik konuların farklı beklentiler ve mülahazalarla medyada gelişi güzel tartışılmasını da doğru bulmadığımızı her zaman ifade etmiştik. Özellikle bu Ramazan’da bu hassasiyetin gösterildiği de bizi çok memnun etti. İnşaallah bu şekilde devam eder diye düşünüyorum. Çünkü din, gerçekten hepimizin ortak bir değeridir. Birimizi rencide eden bir husus hepimizi rencide eder. O açıdan nasıl ki çok önemli hastalığın doktorların olmadığı ya da birkaç doktorun olduğu bir ortamda, ulu orta, insanların zihinlerini karıştıracak şekilde tartışılması ne kadar yanlışsa dindeki ihtilaflı konularında ekranlara taşıyıp, başka türlü birtakım amaçlara vesile yapmak, vasıta yapmak, ondan daha da büyük bir yanlıştır. Elbette çağımızın meseleleri, ilim adamları tarafından konuşulmalı, tartışılmalı ve sağlıklı çözüm yolları aranmalıdır. Ancak halkın genelini ilgilendirmeyen konularda, yanlış, hurafe ve gereksiz bilgilerle, milletimizin zihninin meşgul edilmemesi gerekir. İslam vahdeti, kardeşliği ve dayanışmayı esas alır. İslam kardeşliği her türlü etnik, mezhebi, meşrebi ve ideolojik farklılık ve yaklaşımların üzerindedir. Dolayısıyla birleştirici, kucaklayıcı bir dille yaklaşım temel ilkemiz olmalı. İrşat dili iyilik ve güzelliğe davet eden, sevgi ve muhabbet dilidir.
İyiliğin yaygınlaşması için yapılan çalışmalar medyadan bağımsız gerçekleşemez
Bugün birçok haksızlık, zulüm, mağduriyet ve sefaletlerin yaşandığı dünyamızda, büyük bir iç muhasebeye ihtiyaç olduğu açıktır. Ramazan mevsimi ve oruç iklimi bu muhasebe için en büyük fırsattır. Toplumsal bilinç ve farkındalık oluşturma açısından da medyanın önemine binaen ifade etmek isterim ki, mağrufun (iyiliğin) yaygınlaşması münkerin (kötülüğün) uzaklaştırılması, izale edilmesi için yapılan çalışmalar da medyadan bağımsız gerçekleşemez. Ahlaki değerlerin zayıflaması, yozlaşma, kötü alışkanlıklar, zararlı maddelerle mücadele etmek; iyilik, erdem, yardımlaşma, paylaşma gibi değerleri güçlendirmek için çalışmak hepimizin ortak sorumluluğudur.
İftar davetine katılan medya mensuplarına teşekkür ederek konuşmasına başlayan Başkan Erbaş, medyanın dini bilgilendirme açısından önemli olduğunu söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığının medya mensuplarıyla sürekli olarak iletişim halinde bulunduğunu belirten Başkan Erbaş, Ramazan ayına da vurgu yaparak şöyle devam etti:
Medya aracılığıyla irşat ve bilgilendirme
“Kur’an ile aydınlanan benlikler, her türlü bencillikten arınır. Ramazan da esasında, insanları bencillikten arındırma ayıdır. İbadetlerdeki hikmetlerin idrak edildiği aydır. Bilgi ve hikmet yolunda, daha çok mesai harcanan bir irşat ayıdır. Teknolojinin hayatı kuşattığı günümüzde irşat faaliyetleri, sadece cami kürsüsüyle sınırlı değildir. Aynı zamanda yazılı ve görsel medya aracılığıyla da irşat ve bilgilendirme, aydınlatma vazifesi her zaman yapılır, yapılıyor ve inşallah yapılmaya da devam edecektir.”
İslam konusunda, medyamızın hem işlevi hem de hassasiyetleri önemli hale gelmektedir
Medya, toplumun aynasıdır. Topluma ışık tutan bir aynadır medya. Elbette her konuda doğru bilgi ve haber yapma mükellefiyeti hepimiz için vazgeçilmez bir sorumluluktur. Özellikle en sağlam ortak zeminin, kardeşlik harcı olan İslam söz konusu olunca, medyamızın hem işlevi hem de işlevi hassasiyetleri daha da önemli hale gelmektedir.
Dini konularda uzman muhabir istihdamı
Bunun için biz, medya mensuplarıyla sürekli irtibat ve diyalog içinde olmak istiyoruz. Bu sadece Başkanlığımızın çalışma ve hizmetlerimizi milletimize aktarmanız açısından değil, aynı zamanda din konusunda doğru bilgi verme açısından da söz konusu iletişim ve diyalog hayati önem taşımaktadır. Bu anlamda medya organlarımızın din konusunda uzman muhabirler istihdam etmesi, gerçekten çok önemli.
Ramazan programlarının sunucularıyla 3 saatlik istişare toplantısı
Özellikle Ramazan ayında iftar ve sahur programlarında, televizyonlarda görev yapan arkadaşlarımızın ve gazetelerde yazı yazan hocalarımızın ehil insanlardan oluştuğunu görmek bizi çok mutlu ediyor. Ramazan’dan önce televizyonlarımızda iftar ve sahur programı yapan arkadaşlarımızla bir toplantı yaptık. 3 saatlik bir istişare toplantısı yaptık. Ekranları daha faydalı hale nasıl getirebiliriz, milletimizi sahih dini bilgi ile nasıl buluşturabiliriz, bunu konuştuk.
Dini alanda, ihtilaflı konuların ekrana taşınması büyük bir yanlıştır
Ayrıca, alan uzmanlarının ilmi ortamlarda müzakere etmesi gereken ihtilaflı, spesifik konuların farklı beklentiler ve mülahazalarla medyada gelişi güzel tartışılmasını da doğru bulmadığımızı her zaman ifade etmiştik. Özellikle bu Ramazan’da bu hassasiyetin gösterildiği de bizi çok memnun etti. İnşaallah bu şekilde devam eder diye düşünüyorum. Çünkü din, gerçekten hepimizin ortak bir değeridir. Birimizi rencide eden bir husus hepimizi rencide eder. O açıdan nasıl ki çok önemli hastalığın doktorların olmadığı ya da birkaç doktorun olduğu bir ortamda, ulu orta, insanların zihinlerini karıştıracak şekilde tartışılması ne kadar yanlışsa dindeki ihtilaflı konularında ekranlara taşıyıp, başka türlü birtakım amaçlara vesile yapmak, vasıta yapmak, ondan daha da büyük bir yanlıştır. Elbette çağımızın meseleleri, ilim adamları tarafından konuşulmalı, tartışılmalı ve sağlıklı çözüm yolları aranmalıdır. Ancak halkın genelini ilgilendirmeyen konularda, yanlış, hurafe ve gereksiz bilgilerle, milletimizin zihninin meşgul edilmemesi gerekir. İslam vahdeti, kardeşliği ve dayanışmayı esas alır. İslam kardeşliği her türlü etnik, mezhebi, meşrebi ve ideolojik farklılık ve yaklaşımların üzerindedir. Dolayısıyla birleştirici, kucaklayıcı bir dille yaklaşım temel ilkemiz olmalı. İrşat dili iyilik ve güzelliğe davet eden, sevgi ve muhabbet dilidir.
İyiliğin yaygınlaşması için yapılan çalışmalar medyadan bağımsız gerçekleşemez
Bugün birçok haksızlık, zulüm, mağduriyet ve sefaletlerin yaşandığı dünyamızda, büyük bir iç muhasebeye ihtiyaç olduğu açıktır. Ramazan mevsimi ve oruç iklimi bu muhasebe için en büyük fırsattır. Toplumsal bilinç ve farkındalık oluşturma açısından da medyanın önemine binaen ifade etmek isterim ki, mağrufun (iyiliğin) yaygınlaşması münkerin (kötülüğün) uzaklaştırılması, izale edilmesi için yapılan çalışmalar da medyadan bağımsız gerçekleşemez. Ahlaki değerlerin zayıflaması, yozlaşma, kötü alışkanlıklar, zararlı maddelerle mücadele etmek; iyilik, erdem, yardımlaşma, paylaşma gibi değerleri güçlendirmek için çalışmak hepimizin ortak sorumluluğudur.