Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yağmur Küçükbezirci tarafından kaleme alınan “Yeni Dünya Düzeninin Gizli Silahı: Bilinçaltı Mesajlar” başlıklı yazıda televizyon, internet ve tabletlerde din algısına zarar verecek bilinçaltı mesajlar verildiğine temas edildi.
Diyanet Aylık Dergi’nin “Aile” Ekinde yayınlanan yazısında Küçükbezirci, televizyonun “günahları doğallaştırmadaki” etkisini vurguladı. 80’li yıllarda hoş olmayan bir sahne karşısında televizyon kapatılırken geçen zaman içerisinde medyada yapılan ‘algı operasyonları’ nedeniyle millet olarak bilinçaltımızın bu sahneleri normal olarak algıladığını belirten Küçükbezirci şöyle devam etti:
“Geçmişte televizyonu kapatmamızı gerektiren sahneler, bugün normal görülmeye başlandı.”
“1980’li yıllarda öpüşme sahnesinde televizyon kapatılırken, geçen zaman içerisinde oluşturulan “algı operasyonları” sayesinde millet olarak “bilinçaltımız” bu sahneleri bile normal algılar hâle geldi. Diğer taraftan çizgi filmlerde özellikle cinsellik, satanizm ve masonluk üzerine bilinçaltı mesajlar gönderilmekte, saf, pırıl pırıl beyinler maalesef kirletilmektedir. Bu konuda o kadar çok olumsuz örnek var ki, rahatlıkla gayriahlaki davranan kahramanları, cinselliği ile ön plana çıkartılmış karakterler, tek gözlü yaratıklar, satanizmin simgeleri ile donatılmış sahneler…”
“Tabletlerde dini ayrımcılık”
Bilgisayar ve tabletlerde bilinçaltı mesajlar verildiğini de kaydeden Küçükbezirci, oyunlarla ilgili bir tespitini aktardı. Bir oyunda kilise vurulduğunda eksi puana düşülürken, cami vurulduğunda puanın yükseldiğini kaydeden Küçükbezirci şöyle devam etti: “Bu şekilde insanların bilinçaltlarında dinî inanışları konusunda ayrımcılık ve şiddet ön plana taşınıyor. Genel itibari ile hep suç işlemeye yönelik olan ve şiddet içeren bir başka bilgisayar oyununda ise oyuncu sürekli olarak polis öldürüyor ve kendisine verilen görevleri yerine getiriyor. Bu görevlerden birisi de “kadın tüccarlığı”. Bu oyunları oynayan ve bilinçaltlarına onca olumsuzluklar yerleştirilen, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızdan nasıl sağlıklı nesiller yetiştirmelerini bekleyebiliriz?”
“Ekranları denetimli olarak kullanmalıyız”
Yazısının sonunda bilinçaltı mesajlar konusunda aileleri uyaran Küçükbezirci şu önerilerdi bulundu: “Çocuklarımızın, ekranları denetimli olarak kullanmalarını sağlamalıyız. Bu konuda yetkin olan kurumlar kendi kültürümüze, geleneğimize, örfümüze uygun çizgi filmlerimizi, filmlerimizi yapmalıdır, bu alanda kamuoyu oluşturmalıyız. Bizim kültürümüze uygun olmayan dizi, film, reklam vb. programları izlememeli, uygun olmayan reklamlarla bize sunulan ürünleri satın almamalıyız.”
Diyanet Aylık Dergi’nin “Aile” Ekinde yayınlanan yazısında Küçükbezirci, televizyonun “günahları doğallaştırmadaki” etkisini vurguladı. 80’li yıllarda hoş olmayan bir sahne karşısında televizyon kapatılırken geçen zaman içerisinde medyada yapılan ‘algı operasyonları’ nedeniyle millet olarak bilinçaltımızın bu sahneleri normal olarak algıladığını belirten Küçükbezirci şöyle devam etti:
“Geçmişte televizyonu kapatmamızı gerektiren sahneler, bugün normal görülmeye başlandı.”
“1980’li yıllarda öpüşme sahnesinde televizyon kapatılırken, geçen zaman içerisinde oluşturulan “algı operasyonları” sayesinde millet olarak “bilinçaltımız” bu sahneleri bile normal algılar hâle geldi. Diğer taraftan çizgi filmlerde özellikle cinsellik, satanizm ve masonluk üzerine bilinçaltı mesajlar gönderilmekte, saf, pırıl pırıl beyinler maalesef kirletilmektedir. Bu konuda o kadar çok olumsuz örnek var ki, rahatlıkla gayriahlaki davranan kahramanları, cinselliği ile ön plana çıkartılmış karakterler, tek gözlü yaratıklar, satanizmin simgeleri ile donatılmış sahneler…”
“Tabletlerde dini ayrımcılık”
Bilgisayar ve tabletlerde bilinçaltı mesajlar verildiğini de kaydeden Küçükbezirci, oyunlarla ilgili bir tespitini aktardı. Bir oyunda kilise vurulduğunda eksi puana düşülürken, cami vurulduğunda puanın yükseldiğini kaydeden Küçükbezirci şöyle devam etti: “Bu şekilde insanların bilinçaltlarında dinî inanışları konusunda ayrımcılık ve şiddet ön plana taşınıyor. Genel itibari ile hep suç işlemeye yönelik olan ve şiddet içeren bir başka bilgisayar oyununda ise oyuncu sürekli olarak polis öldürüyor ve kendisine verilen görevleri yerine getiriyor. Bu görevlerden birisi de “kadın tüccarlığı”. Bu oyunları oynayan ve bilinçaltlarına onca olumsuzluklar yerleştirilen, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızdan nasıl sağlıklı nesiller yetiştirmelerini bekleyebiliriz?”
“Ekranları denetimli olarak kullanmalıyız”
Yazısının sonunda bilinçaltı mesajlar konusunda aileleri uyaran Küçükbezirci şu önerilerdi bulundu: “Çocuklarımızın, ekranları denetimli olarak kullanmalarını sağlamalıyız. Bu konuda yetkin olan kurumlar kendi kültürümüze, geleneğimize, örfümüze uygun çizgi filmlerimizi, filmlerimizi yapmalıdır, bu alanda kamuoyu oluşturmalıyız. Bizim kültürümüze uygun olmayan dizi, film, reklam vb. programları izlememeli, uygun olmayan reklamlarla bize sunulan ürünleri satın almamalıyız.”