Erciyes Üniversitesinde yapılan araştırma, gençlerin dini bilgi edinme kaynakları arasında internetin ilk sırada olduğunu gösterdi.
Günümüzde hayatın her alanını kuşatan internet, dini bilgi edinme sürecinde de önemli bir kaynak niteliği taşıyor. Araştırmalar, dini bilgi arama/edinme süreçlerinde geleneksel bilgi edinme yollarının yanı sıra internetin de en çok başvurulan kaynaklar arasında olduğunu ortaya koyuyor.
Dr. Mustafa Temel, Dr. metin eken ve Prof. Dr. hakan aydın tarafından yürütülen ve “İnternet Üzerinden Dini Bilgi Edinme Süreci ve Eleştirel Yeterlilikler: Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğrencileri Üzerine Ampirik Bir Değerlendirme” başlıklı araştırma sonucunda da önemli verilere ulaşıldı.
Araştırma, üniversite öğrencilerinin dini bilgi gereksinimlerini karşılama sürecinde kullandıkları bilgi edinme kaynakları, bu kaynakların güvenilirliği ve bu süreçte öğrencilerin eleştirel yeterliliklerinin ortaya çıkarılması amacıyla yapıldı. Araştırmanın sonuç kısmında şunlara yer verildi:
İnternet ilk sırada
İnternet, araştırmaya katılan öğrencilerin önemli geleneksel bilgi edinme kaynaklarıyla birlikte en çok başvurduğu kaynaklar arasında yer almaktadır. Bu durum geleneksel dini bilgi kaynaklarının etkinliğini sürdürdüğünü; ancak internetin bu bilgi kaynaklarıyla beraber sıkça başvurulan kaynaklardan biri olduğunu ortaya koymaktadır.
Diyanet’in sitesine güven oranı
İnternet her ne kadar sıklıkla başvurulan bir bilgi edinme kaynağı olsa da, bu kaynağa aynı ölçüde güven duyulmadığı, aynı şekilde Diyanete bağlı resmi dini kuruluşlar ve temsilcileri her ne kadar en az başvurulan kaynak olsa da, bu kaynağa yüksek bir güven duyulduğu görülmektedir. Bu sonuç internetin dini bilgi edinme bakımından güvenilir olarak kabul edilmemesine rağmen neden sıklıkla bu amaçla kullanıldığının anlaşılması bakımından yeni araştırmalara duyulan ihtiyacı gözler önüne sermektedir. Aynı durum Diyanete bağlı resmi dini kuruluşlar için de geçerlidir. Araştırmaya katılan öğrenciler güvenmelerine rağmen Diyanete bağlı resmi dini kuruluşlar ve temsilcilerine fiziksel olarak daha az başvurmaktadır. Nitekim ulaştığımız sonuçlara göre öğrenciler Diyanete bağlı resmi kuruluşlar ve temsilcileri ile yüz yüze görüşmekten ziyade söz konusu kuruluşların web sitelerine başvurmaktadır. Bu sonuçlar Diyanete bağlı resmi kuruluşların internet ortamındaki içeriklerini genişletmeleri halinde güvenilir kabul edilen bir kaynak olarak daha sık kullanılacaklarına işaret etmektedir.
Arama motorları dini bilgide ne kadar etkili?
Araştırmaya katılan öğrenciler dini bilgi edinme sürecinde internet kaynaklarına en yüksek oranda doğrudan Google, Yandex, Yahoo vb. arama motorlarından ulaşmaktadır. Bu durum öğrencilerin bilgi edinme sürecinde genelde arama motorlarının yönlendirdiği kaynaklara başvurduğunu göstermektedir. Arama motorlarının en çok tıklanan ve reklam veren internet sitelerini üst sıralarda göstermesi, öğrencilerin öncelikli olarak bu sitelere başvurmasına sebebiyet vermektedir. Bu durum doğru ve güvenilir dini bilgi edinmenin önündeki en önemli engellerden biri olarak katılımcıların karşılaştığı ciddi bir güçlüğe işaret etmektedir. Nitekim internet ortamını belirleme gücüne sahip olan arama motorlarının işleyişi popülariteyi ve reklamı baz aldığından hatalı, tutarsız ve güvenilir olmayan enformasyon kaynaklarının üst sıralarda yer alması sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.
“Medya ve Din” dersi alanların eleştirel yeterliliği yüksek
Arama motorları temel yönlendiriciler olarak karşımıza çıksa da Diyanete bağlı resmi dini kuruluşların web siteleri öğrencilerin hem en çok başvurduğu hem de en çok güven duyduğu internet tabanlı bilgi kaynaklarının başında gelmektedir. Bu veri, büyük bir kısmı Medya Okuryazarlığı ve Medya ve Din derslerini seçen öğrencilerin arama motorlarının yönlendirici etkisi karşısında daha bilinçli olabileceği ihtimalini gündeme getirmektedir.
Sonuçlara göre ERÜ İletişim Fakültesi bünyesinde müfredata eklenen Medya ve Din dersini alan öğrencilerin dini bilgi edinme sürecinde eleştirel yeterlilik bakımından bu dersi almayanlara oranla daha iyi bir seviyede oldukları görülmektedir. Söz konusu dersin oluşturmuş olduğu etki, üniversite öğrencilerine bilgi okuryazarlığı çerçevesinde eleştirel yeterlilikler kazandıracak okuryazarlık eğitimlerinin yaygınlaştırılmasının önemine işaret etmektedir.
Çalışmanın tamamına kaynağından ulaşmak için lütfen tıklayınız.
Haber: İshak Özen
Günümüzde hayatın her alanını kuşatan internet, dini bilgi edinme sürecinde de önemli bir kaynak niteliği taşıyor. Araştırmalar, dini bilgi arama/edinme süreçlerinde geleneksel bilgi edinme yollarının yanı sıra internetin de en çok başvurulan kaynaklar arasında olduğunu ortaya koyuyor.
Dr. Mustafa Temel, Dr. metin eken ve Prof. Dr. hakan aydın tarafından yürütülen ve “İnternet Üzerinden Dini Bilgi Edinme Süreci ve Eleştirel Yeterlilikler: Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğrencileri Üzerine Ampirik Bir Değerlendirme” başlıklı araştırma sonucunda da önemli verilere ulaşıldı.
Araştırma, üniversite öğrencilerinin dini bilgi gereksinimlerini karşılama sürecinde kullandıkları bilgi edinme kaynakları, bu kaynakların güvenilirliği ve bu süreçte öğrencilerin eleştirel yeterliliklerinin ortaya çıkarılması amacıyla yapıldı. Araştırmanın sonuç kısmında şunlara yer verildi:
İnternet ilk sırada
İnternet, araştırmaya katılan öğrencilerin önemli geleneksel bilgi edinme kaynaklarıyla birlikte en çok başvurduğu kaynaklar arasında yer almaktadır. Bu durum geleneksel dini bilgi kaynaklarının etkinliğini sürdürdüğünü; ancak internetin bu bilgi kaynaklarıyla beraber sıkça başvurulan kaynaklardan biri olduğunu ortaya koymaktadır.
Diyanet’in sitesine güven oranı
İnternet her ne kadar sıklıkla başvurulan bir bilgi edinme kaynağı olsa da, bu kaynağa aynı ölçüde güven duyulmadığı, aynı şekilde Diyanete bağlı resmi dini kuruluşlar ve temsilcileri her ne kadar en az başvurulan kaynak olsa da, bu kaynağa yüksek bir güven duyulduğu görülmektedir. Bu sonuç internetin dini bilgi edinme bakımından güvenilir olarak kabul edilmemesine rağmen neden sıklıkla bu amaçla kullanıldığının anlaşılması bakımından yeni araştırmalara duyulan ihtiyacı gözler önüne sermektedir. Aynı durum Diyanete bağlı resmi dini kuruluşlar için de geçerlidir. Araştırmaya katılan öğrenciler güvenmelerine rağmen Diyanete bağlı resmi dini kuruluşlar ve temsilcilerine fiziksel olarak daha az başvurmaktadır. Nitekim ulaştığımız sonuçlara göre öğrenciler Diyanete bağlı resmi kuruluşlar ve temsilcileri ile yüz yüze görüşmekten ziyade söz konusu kuruluşların web sitelerine başvurmaktadır. Bu sonuçlar Diyanete bağlı resmi kuruluşların internet ortamındaki içeriklerini genişletmeleri halinde güvenilir kabul edilen bir kaynak olarak daha sık kullanılacaklarına işaret etmektedir.
Arama motorları dini bilgide ne kadar etkili?
Araştırmaya katılan öğrenciler dini bilgi edinme sürecinde internet kaynaklarına en yüksek oranda doğrudan Google, Yandex, Yahoo vb. arama motorlarından ulaşmaktadır. Bu durum öğrencilerin bilgi edinme sürecinde genelde arama motorlarının yönlendirdiği kaynaklara başvurduğunu göstermektedir. Arama motorlarının en çok tıklanan ve reklam veren internet sitelerini üst sıralarda göstermesi, öğrencilerin öncelikli olarak bu sitelere başvurmasına sebebiyet vermektedir. Bu durum doğru ve güvenilir dini bilgi edinmenin önündeki en önemli engellerden biri olarak katılımcıların karşılaştığı ciddi bir güçlüğe işaret etmektedir. Nitekim internet ortamını belirleme gücüne sahip olan arama motorlarının işleyişi popülariteyi ve reklamı baz aldığından hatalı, tutarsız ve güvenilir olmayan enformasyon kaynaklarının üst sıralarda yer alması sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.
“Medya ve Din” dersi alanların eleştirel yeterliliği yüksek
Arama motorları temel yönlendiriciler olarak karşımıza çıksa da Diyanete bağlı resmi dini kuruluşların web siteleri öğrencilerin hem en çok başvurduğu hem de en çok güven duyduğu internet tabanlı bilgi kaynaklarının başında gelmektedir. Bu veri, büyük bir kısmı Medya Okuryazarlığı ve Medya ve Din derslerini seçen öğrencilerin arama motorlarının yönlendirici etkisi karşısında daha bilinçli olabileceği ihtimalini gündeme getirmektedir.
Sonuçlara göre ERÜ İletişim Fakültesi bünyesinde müfredata eklenen Medya ve Din dersini alan öğrencilerin dini bilgi edinme sürecinde eleştirel yeterlilik bakımından bu dersi almayanlara oranla daha iyi bir seviyede oldukları görülmektedir. Söz konusu dersin oluşturmuş olduğu etki, üniversite öğrencilerine bilgi okuryazarlığı çerçevesinde eleştirel yeterlilikler kazandıracak okuryazarlık eğitimlerinin yaygınlaştırılmasının önemine işaret etmektedir.
Çalışmanın tamamına kaynağından ulaşmak için lütfen tıklayınız.
Haber: İshak Özen