M. Asım AKKUŞ: 29 yaşında. Zikr-i Dâim albümü YouTube, Spotify, iTunes, Deezer, Fizy ve Muud müzik platformlarında yayınlanıyor. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde Türk Din Musikisi Anasanat Dalında Öğretim Görevlisi.
İslamvemedya: Dinî musikiye neden ihtiyaç var?
Asım Akkuş: Dünya üzerindeki bütün medeniyetlerin musikilerine baktığımızda birçoğunun temelinde din vardır. Bunun sebebini, dinin temel inanışlarının zikredildiği sözlerin, fıtrat olarak birçok insanın gönlünde taht kurmuş musiki ile bütünleşmesi ve insandaki tesirinin daha da artması olarak izâh edebiliriz. Örneğin Batı müziğinin temelinde Orta Çağ kilise ayinlerinin etkisi büyüktür. Tıpkı batı müziğinde kilisenin önemli bir yeri olduğu gibi bizim musikimizde de caminin önemli bir yeri vardır. Ezanlar, salâlar, tilâvetler, salavâtlar, ilâhiler camide okunur ve dinî musikimizin temelini bu formlar oluşturur.
Dinî musiki, bir toplumun hassasiyetlerinin, inanışlarının ifâde edildiği sözlerin bestelenmesiyle oluşur. Bu bağlamda İslâm musikisi, tevhid, nübüvvet, kıyâmet, tevekkül, tevbe, ahlak v.b konuları içeren sözlerin bestelenmesi ile ortaya çıkmış bir musikidir. Bu sebeple toplumun içinde bulunduğu hataları ve yanlışları düzeltmesinde dinî musikinin önemi büyüktür ve gereklidir.
Kanunlar bize yapılması gerekenleri söyler. Sanatın ve musikinin ve bilhassa dinî musikinin ise toplumu bu kuralların sebebine ve manasına yönelteceği ve toplumun kendi arzu ve isteğiyle bunları yapmasını sağlayacağı kanaatindeyim.
Sonuç olarak dinî musiki, bir toplumun birlik ve bütünlüğünü, ahlâkî olgunluğunu sağlayan önemli etkenlerden birisi olması sebebiyle önem arz ettiğini ve imkân dahilinde bu alana meyledilmesi gerektiğini düşünüyorum.
İslamvemedya: Dijitalleşme dinî musikiyi nasıl etkiledi?
Asım Akkuş: Teknolojik gelişmeler her alanı etkilediği gibi musikiyi de etkilemiş ve bilhassa 19. yüzyılda ses kaydedilebilir hale gelmiştir. Ve daha sonra 20. yüzyıldan itibaren günümüze kadar sırasıyla plak, kaset, disket, CD, USB gibi teknolojik gereçler sesi ve görüntüyü kaydetmiştir.
"Dini musiki de dijitalleşmeden nasibini aldı"
İnternet ağının gelişmesiyle birlikte her şeyi belirli bir alete kaydetmekten de öteye geçilmiş ve sosyal medya platformlarına kaydedilip sanal bir ortam ve sanal bir hafıza oluşturulmuştur. Bilhassa youtube, instagram, facebook gibi platformlar yaygın hale getirilmiştir. Müzikte bu alanlarda hem video hem de ses olarak etkili bir şekilde yerini almıştır. Bununla birlikte CD’ler yerini müzik platformlarına bırakmış ve kaset çıkarmak ya da CD çıkarmak gibi tabirler tarih olmuştur. Bunun yerine spotify, deezer, ıtunes music, fizy, muud gibi platformlar müzik dinlemek için yaygın hale getirilmiştir.
Dinî musikimiz de bundan nasibini almış; bu alanda birçok sanatçı CD çıkarmak yerine bu platformlara albümlerini yükleyip internet ortamında dinleyenlerine ulaşmış ve ulaşmaya devam etmekteler. Ama her şeyin çok çabuk ulaşıldığı bu çağda plaktan dinlenilen bir ilâhinin yerini ya da radyoda dinlediğimiz acaba bu hangi sanatçı? diye sesinden tanımaya çalıştığımız günlerin tadını veremeyeceği kanaatindeyim.
"Dini musiki, popüler müziğin profilinde kayboluyor"
Bütün bu yukarıda bahsettiğimiz gelişmeler dinî musikimizi birçok tehlikeli alana taşımış ve taşımaya da devam etmektedir. Teknolojinin bu hızlı gelişmeleri kültürleri birleştirip tek tip hale getirdiği gibi sanat ve musikiyi de aynı dertten muzdarip hâle getirmiştir. Hele hele dinî musikimizin manevî ve uhrevî muhteviyâta sahip olduğu altyapısı da günden güne zarar görmekte ve popüler müziğin profilinde kaybolmaktadır. Sözlerin mana ve ehemmiyetinden uzak bir hissiyatla, pop müzik ya da arabesk müzik gibi hissettiren besteler yapılmakta ve kullanılan farklı milletlerin saz aletleri de bu duyguyu pekiştirmektedir. Maalesef hepimizde bu akıma ayak uydurmakta ve etkilenmekteyiz. Onun için geleneksel musikimizin temel hassasiyetlerine dönmeli ve ona uygun bestelerler ile musikimize başta şahsım olmak üzere hizmet etmeliyiz.
Z Kuşağı ve Dini Musiki
İslamvemedya: Gençler yani Z kuşağı dinî musiki dinliyor mu?
Asım Akkuş: Bu sorunun bir önceki soruyla bağlantılı. Çünkü teknoloji her şeyde olduğu gibi müzikte de tek tipleşmeye doğru hızlı bir şekilde ilerlemekte. Gençlerde haliyle bu durumdan fazlasıyla etkilenmekteler. Gençlerin etkilenmesi beraberinde müzik tercihlerini de etkiliyor. Ve birçoğu dindâr nesil de dahil olmak üzere pop, rap, rock gibi müzik türlerine yöneliyorlar. Ve bu ortamda maalesef dinî musiki de yani herkes tarafından tabir edilen tasavvuf musikisi de etkileniyor. Eğer sorumuzdan kastettiğimiz, bu ortamdan etkilenen ve pop müzik alt yapısıyla yapılan aranjelerden oluşan sözleri dinî içerikli olan musiki ise bunu gençlerimiz dinliyor hem de fazlasıyla dinliyor. Ama geleneksel musikimizin hassasiyetiyle bestelenmiş sözlerin içeriği ile melodinin uyumlu olduğu dinî musikimiz ise pek de rağbet gördüğü kanaatinde değilim. Ama bu tamamen dinlenilmiyor demek anlamına da gelmemeli. Gençlerden musikimize ilgi gösterenlerin sayısı az da olsa var ve musikimizin devamlılığı açısından da önemli. Bu sebeple bizler niceliğe değil niteliğe bakıyor ve yolumuza öğrencilerimiz ile beraber devam ediyoruz. Vesselâm..
İslamvemedya: Teşekkür ederiz.
Asım Akkuş: Umarım faydalı bir sohbet oldu. Ben de teşekkür ediyorum.
İslamvemedya: Dinî musikiye neden ihtiyaç var?
Asım Akkuş: Dünya üzerindeki bütün medeniyetlerin musikilerine baktığımızda birçoğunun temelinde din vardır. Bunun sebebini, dinin temel inanışlarının zikredildiği sözlerin, fıtrat olarak birçok insanın gönlünde taht kurmuş musiki ile bütünleşmesi ve insandaki tesirinin daha da artması olarak izâh edebiliriz. Örneğin Batı müziğinin temelinde Orta Çağ kilise ayinlerinin etkisi büyüktür. Tıpkı batı müziğinde kilisenin önemli bir yeri olduğu gibi bizim musikimizde de caminin önemli bir yeri vardır. Ezanlar, salâlar, tilâvetler, salavâtlar, ilâhiler camide okunur ve dinî musikimizin temelini bu formlar oluşturur.
Dinî musiki, bir toplumun hassasiyetlerinin, inanışlarının ifâde edildiği sözlerin bestelenmesiyle oluşur. Bu bağlamda İslâm musikisi, tevhid, nübüvvet, kıyâmet, tevekkül, tevbe, ahlak v.b konuları içeren sözlerin bestelenmesi ile ortaya çıkmış bir musikidir. Bu sebeple toplumun içinde bulunduğu hataları ve yanlışları düzeltmesinde dinî musikinin önemi büyüktür ve gereklidir.
Kanunlar bize yapılması gerekenleri söyler. Sanatın ve musikinin ve bilhassa dinî musikinin ise toplumu bu kuralların sebebine ve manasına yönelteceği ve toplumun kendi arzu ve isteğiyle bunları yapmasını sağlayacağı kanaatindeyim.
Sonuç olarak dinî musiki, bir toplumun birlik ve bütünlüğünü, ahlâkî olgunluğunu sağlayan önemli etkenlerden birisi olması sebebiyle önem arz ettiğini ve imkân dahilinde bu alana meyledilmesi gerektiğini düşünüyorum.
İslamvemedya: Dijitalleşme dinî musikiyi nasıl etkiledi?
Asım Akkuş: Teknolojik gelişmeler her alanı etkilediği gibi musikiyi de etkilemiş ve bilhassa 19. yüzyılda ses kaydedilebilir hale gelmiştir. Ve daha sonra 20. yüzyıldan itibaren günümüze kadar sırasıyla plak, kaset, disket, CD, USB gibi teknolojik gereçler sesi ve görüntüyü kaydetmiştir.
"Dini musiki de dijitalleşmeden nasibini aldı"
İnternet ağının gelişmesiyle birlikte her şeyi belirli bir alete kaydetmekten de öteye geçilmiş ve sosyal medya platformlarına kaydedilip sanal bir ortam ve sanal bir hafıza oluşturulmuştur. Bilhassa youtube, instagram, facebook gibi platformlar yaygın hale getirilmiştir. Müzikte bu alanlarda hem video hem de ses olarak etkili bir şekilde yerini almıştır. Bununla birlikte CD’ler yerini müzik platformlarına bırakmış ve kaset çıkarmak ya da CD çıkarmak gibi tabirler tarih olmuştur. Bunun yerine spotify, deezer, ıtunes music, fizy, muud gibi platformlar müzik dinlemek için yaygın hale getirilmiştir.
Dinî musikimiz de bundan nasibini almış; bu alanda birçok sanatçı CD çıkarmak yerine bu platformlara albümlerini yükleyip internet ortamında dinleyenlerine ulaşmış ve ulaşmaya devam etmekteler. Ama her şeyin çok çabuk ulaşıldığı bu çağda plaktan dinlenilen bir ilâhinin yerini ya da radyoda dinlediğimiz acaba bu hangi sanatçı? diye sesinden tanımaya çalıştığımız günlerin tadını veremeyeceği kanaatindeyim.
"Dini musiki, popüler müziğin profilinde kayboluyor"
Bütün bu yukarıda bahsettiğimiz gelişmeler dinî musikimizi birçok tehlikeli alana taşımış ve taşımaya da devam etmektedir. Teknolojinin bu hızlı gelişmeleri kültürleri birleştirip tek tip hale getirdiği gibi sanat ve musikiyi de aynı dertten muzdarip hâle getirmiştir. Hele hele dinî musikimizin manevî ve uhrevî muhteviyâta sahip olduğu altyapısı da günden güne zarar görmekte ve popüler müziğin profilinde kaybolmaktadır. Sözlerin mana ve ehemmiyetinden uzak bir hissiyatla, pop müzik ya da arabesk müzik gibi hissettiren besteler yapılmakta ve kullanılan farklı milletlerin saz aletleri de bu duyguyu pekiştirmektedir. Maalesef hepimizde bu akıma ayak uydurmakta ve etkilenmekteyiz. Onun için geleneksel musikimizin temel hassasiyetlerine dönmeli ve ona uygun bestelerler ile musikimize başta şahsım olmak üzere hizmet etmeliyiz.
Z Kuşağı ve Dini Musiki
İslamvemedya: Gençler yani Z kuşağı dinî musiki dinliyor mu?
Asım Akkuş: Bu sorunun bir önceki soruyla bağlantılı. Çünkü teknoloji her şeyde olduğu gibi müzikte de tek tipleşmeye doğru hızlı bir şekilde ilerlemekte. Gençlerde haliyle bu durumdan fazlasıyla etkilenmekteler. Gençlerin etkilenmesi beraberinde müzik tercihlerini de etkiliyor. Ve birçoğu dindâr nesil de dahil olmak üzere pop, rap, rock gibi müzik türlerine yöneliyorlar. Ve bu ortamda maalesef dinî musiki de yani herkes tarafından tabir edilen tasavvuf musikisi de etkileniyor. Eğer sorumuzdan kastettiğimiz, bu ortamdan etkilenen ve pop müzik alt yapısıyla yapılan aranjelerden oluşan sözleri dinî içerikli olan musiki ise bunu gençlerimiz dinliyor hem de fazlasıyla dinliyor. Ama geleneksel musikimizin hassasiyetiyle bestelenmiş sözlerin içeriği ile melodinin uyumlu olduğu dinî musikimiz ise pek de rağbet gördüğü kanaatinde değilim. Ama bu tamamen dinlenilmiyor demek anlamına da gelmemeli. Gençlerden musikimize ilgi gösterenlerin sayısı az da olsa var ve musikimizin devamlılığı açısından da önemli. Bu sebeple bizler niceliğe değil niteliğe bakıyor ve yolumuza öğrencilerimiz ile beraber devam ediyoruz. Vesselâm..
İslamvemedya: Teşekkür ederiz.
Asım Akkuş: Umarım faydalı bir sohbet oldu. Ben de teşekkür ediyorum.
Çalgı aletlerine kim cevaz verdi. Millet dini kendine uyduruyor
Bu güzel söyleşide emeği geçen herkese teşekkür ederim. Sadece dini musiki değil diğer türlerin sıkıntılarının da dile getirildiği çok kapsamlı ve faydalı bir söyleşi olmuş.
Bizim değerlerimizi korumak için gayret gösteren, dini musiki alanında çalışmalar yapan ve bu çalışmaları dinleyerek maddi manevi destek veren herkese saygılarımı sunuyorum. Farkındalık uyandıracak bu röportajı herkesin okumasını tavsiye ediyorum. Bu vesileyle kıymetli M. Asım AKKUŞ hocama ve islamvemedya.com çalışanlarına teşekkür ederim.
Hocam eline sağlık çok güzel bir yazı olmuş
Okunmaya değer tespitler. Teşekkürler Hocam.
Hocam çok güzel bir yazı olmus çok teşekkür ederiz.. Bizler elimizden geldiğince dini musıkîmizi bozmadan öğrenmeye ve gelecek nesillere aktarmaya çalışacağız