Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan, İsrafil Kuralay, Prof. Dr. Ömer Torlak, Dr. Osman Bayraktar ve Prof. Dr. Hüner Şencan konu hakkında bildiri sundu. Oturum boyunca medyanın din algısı üzerinde ekonominin etkisi tartışıldı.
O değerlendirmelerden bazıları şöyle:
Prof. Dr. Ömer Torlak: “Medya bütün araçlarıyla baskın bir şekilde insan zihnindeki oluşturmak istediği din algısını rahatlıkla oluşturuyor.’
Prof. Dr. Ömer Torlak medyanın din algısında, tüketimi dikte etme olgusunun yer aldığını söyledi. Medyanın kendi ekonomik gücünü büyütmeye çalışırken diğer taraftan da taraftan insanların zihninde belirli çerçevelerde bir din algısı oluştuğuna vurgu yapan Torlak, “Dini öğrenmede asıl kaynaktan bilgilenme azaldığı ölçüde medya bütün araçlarıyla baskın bir şekilde insan zihnindeki oluşturmak istediği din algısını çok rahatlıkla oluşturuyor” diye konuştu. Torlak konuşması boyunca medyanın soft bir din algısı oluşturduğunu; bu anlamda medyanın tüketim kültürünün devamını sağlayacağını anlattı.
İsrafil Kuralay: “Medyanın da ticaretin de ana ilkesi iyilikleri çoğaltmak olmalıdır.”
Dr. İsrafil Kuralay, bildirisinde İslam medeniyetin temel kaynaklarından söz ederek, medyanın bu kaynaklarla ilişkisini değerlendirdi. İnsanın yeryüzünde bulunuş gayesinin iyi bir kul olmak, iyilikleri emretmek, kötülüklerden kaçındırmak olduğunu belirten Kuralay, Kur’an’ın bütün yaptığımız işleri kuşattığını, böylelikle de hem ticarete hem de medyaya yön verdiğini söyledi. Kurala, medyanın da ticaretin de ana ilkesinin iyilikleri çoğaltmak olması gerektiğinin altını çizdi. Kur’an-ı Kerim’den ayetler, Hz. Peygamberin sünnetinden ve ümmetin birikimlerine dayanarak bir medya ve ekonomi sistemi çıkarılabileceğini vurgulayan Kuralay, ticaretin medyanın üst kimliği olduğunu, medyanın ekonomik değer ve kültür ekonomisinin en önemli parçası olduğunu ifade etti.
Haber: Emre Topçu
O değerlendirmelerden bazıları şöyle:
Prof. Dr. Ömer Torlak: “Medya bütün araçlarıyla baskın bir şekilde insan zihnindeki oluşturmak istediği din algısını rahatlıkla oluşturuyor.’
Prof. Dr. Ömer Torlak medyanın din algısında, tüketimi dikte etme olgusunun yer aldığını söyledi. Medyanın kendi ekonomik gücünü büyütmeye çalışırken diğer taraftan da taraftan insanların zihninde belirli çerçevelerde bir din algısı oluştuğuna vurgu yapan Torlak, “Dini öğrenmede asıl kaynaktan bilgilenme azaldığı ölçüde medya bütün araçlarıyla baskın bir şekilde insan zihnindeki oluşturmak istediği din algısını çok rahatlıkla oluşturuyor” diye konuştu. Torlak konuşması boyunca medyanın soft bir din algısı oluşturduğunu; bu anlamda medyanın tüketim kültürünün devamını sağlayacağını anlattı.

İsrafil Kuralay: “Medyanın da ticaretin de ana ilkesi iyilikleri çoğaltmak olmalıdır.”
Dr. İsrafil Kuralay, bildirisinde İslam medeniyetin temel kaynaklarından söz ederek, medyanın bu kaynaklarla ilişkisini değerlendirdi. İnsanın yeryüzünde bulunuş gayesinin iyi bir kul olmak, iyilikleri emretmek, kötülüklerden kaçındırmak olduğunu belirten Kuralay, Kur’an’ın bütün yaptığımız işleri kuşattığını, böylelikle de hem ticarete hem de medyaya yön verdiğini söyledi. Kurala, medyanın da ticaretin de ana ilkesinin iyilikleri çoğaltmak olması gerektiğinin altını çizdi. Kur’an-ı Kerim’den ayetler, Hz. Peygamberin sünnetinden ve ümmetin birikimlerine dayanarak bir medya ve ekonomi sistemi çıkarılabileceğini vurgulayan Kuralay, ticaretin medyanın üst kimliği olduğunu, medyanın ekonomik değer ve kültür ekonomisinin en önemli parçası olduğunu ifade etti.
Haber: Emre Topçu