Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, katıldığı bir televizyon programında, medya ve din konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erbaş, dar kapsamlı ilmi halkalarda konuşulması gereken konuların televizyon ekranlarında konuşulmasının doğru olmadığını söyledi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, canlı olarak yayınlanan programda İslam’ın ilk yıllarından itibaren din hizmetinin kurumsallaşarak yürütüldüğünü hatırlattı. Erbaş, milletimizin, Diyanet'e benzer bir kurumu medeniyetimizin her döneminde kurduğunu ifade ederek, Diyanet’in hayatın birçok alanında vatandaşın hizmetinde olduğunu belirtti.
Televizyondaki dini programları değerlendiren Erbaş, dar kapsamlı ilmi halkalarda konuşulması gereken konuların televizyon ekranlarında konuşulmasını doğru bulmadığını vurguladı. Erbaş, televizyonlarda program yapan hocaları ikiye ayırdığını dile getirerek şöyle devam etti: “Televizyonda gerçekten adabıyla, güzel nasihatiyle Kur’an ve Sünnet ölçülerine riayet ederek eğer halkı bilgilendiriyorsa biz onları tasvip ediyoruz ve yaptığı işlerden dolayı takdir ediyoruz. Ama bunun dışında yanlış bir din algısıyla ya da insanları istismar ederek, insanların dini duygularını sömürerek işi ticarete çeviriyorsa ki, hoca demeyeceğim ben onlara, dolayısıyla onları da tasvip etmiyoruz.”
“Milyonlarca insan internetten hutbemizi okuyor”
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın programda verdiği bir bilgi, internetin dini bilgiye ulaşmada önemli bir araç olduğunu da gösterdi. Başkan Erbaş, bazı basın yayın organlarında yer alan asılsız fetva haberiyle ilgili Cuma hutbesine değinirken, milyonlarca insanın Diyanet’in hutbelerini internetten okuduğuna temas etti. Başkan Erbaş şunları söyledi: “Türkiye’nin 90 bin camisinden 90 bin imamımıza hutbe okuttuk. Hutbe ki şunu buradan açıkça ifade etmek isterim: Bizim din hizmetimizde ve din eğitimimizde en hızlı toplumumuza ulaşabildiğimiz ve toplumumuzu en hızlı bilgilendirdiğimiz bir vasıtadır. 25 milyon insan bizim hutbemizi dinliyor. Milyonlarca insan bizim hutbemizi internetten okuyor. Sonra canlı yayınla televizyon veriyor. Ben hutbeyi Ahmet Hamdi Akseki Camiinden okudum ve televizyonumuz aracılığıyla canlı yayınla bütün dünyaya ulaştırdık. Ama bu eleştirileri yapan sanki duymamış gibi hareket etti. Ve bundan da ben şunu anlıyorum, Maksatlı bir husustu.”
“Diyanet’in çocukların evlendirilebileceğine dair bir fetva verdiğini söylemek, iftiradır”
Çocukların evlendirilebileceği yönündeki asılsız fetva haberiyle ilgili olarak Başkan Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığının çocukların evlendirilebileceğine dair bir fetva verdiğini söylemek, yalandan öte iftiradır. Böyle bir fetvayı Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu tarihinin hiçbir döneminde vermemiştir. Peki, bu nereden ortaya çıktı. İyi niyetli olmayan ve böyle cımbızla nerede ne buluruz da Diyanet İşleri Başkanlığını olumsuz olarak gündeme getirebiliriz gayreti içerisinde olan birileri var. 15 sene önce Diyanet yayınları arasından çıkmış bir sözlükteki ‘buluğ’ ve ‘nikâh’ kelimesinin tanımından hareketle o iki tanımdaki iki cümleyi bir araya getirip Diyanet İşleri Başkanlığı fetva verdi diye yayınlıyor. Bu tamamen iftiradır böyle bir şey yok.” diye konuştu Fotoğraf: Diyanet İşleri Başkanlığı
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, canlı olarak yayınlanan programda İslam’ın ilk yıllarından itibaren din hizmetinin kurumsallaşarak yürütüldüğünü hatırlattı. Erbaş, milletimizin, Diyanet'e benzer bir kurumu medeniyetimizin her döneminde kurduğunu ifade ederek, Diyanet’in hayatın birçok alanında vatandaşın hizmetinde olduğunu belirtti.
Televizyondaki dini programları değerlendiren Erbaş, dar kapsamlı ilmi halkalarda konuşulması gereken konuların televizyon ekranlarında konuşulmasını doğru bulmadığını vurguladı. Erbaş, televizyonlarda program yapan hocaları ikiye ayırdığını dile getirerek şöyle devam etti: “Televizyonda gerçekten adabıyla, güzel nasihatiyle Kur’an ve Sünnet ölçülerine riayet ederek eğer halkı bilgilendiriyorsa biz onları tasvip ediyoruz ve yaptığı işlerden dolayı takdir ediyoruz. Ama bunun dışında yanlış bir din algısıyla ya da insanları istismar ederek, insanların dini duygularını sömürerek işi ticarete çeviriyorsa ki, hoca demeyeceğim ben onlara, dolayısıyla onları da tasvip etmiyoruz.”
“Milyonlarca insan internetten hutbemizi okuyor”
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın programda verdiği bir bilgi, internetin dini bilgiye ulaşmada önemli bir araç olduğunu da gösterdi. Başkan Erbaş, bazı basın yayın organlarında yer alan asılsız fetva haberiyle ilgili Cuma hutbesine değinirken, milyonlarca insanın Diyanet’in hutbelerini internetten okuduğuna temas etti. Başkan Erbaş şunları söyledi: “Türkiye’nin 90 bin camisinden 90 bin imamımıza hutbe okuttuk. Hutbe ki şunu buradan açıkça ifade etmek isterim: Bizim din hizmetimizde ve din eğitimimizde en hızlı toplumumuza ulaşabildiğimiz ve toplumumuzu en hızlı bilgilendirdiğimiz bir vasıtadır. 25 milyon insan bizim hutbemizi dinliyor. Milyonlarca insan bizim hutbemizi internetten okuyor. Sonra canlı yayınla televizyon veriyor. Ben hutbeyi Ahmet Hamdi Akseki Camiinden okudum ve televizyonumuz aracılığıyla canlı yayınla bütün dünyaya ulaştırdık. Ama bu eleştirileri yapan sanki duymamış gibi hareket etti. Ve bundan da ben şunu anlıyorum, Maksatlı bir husustu.”
“Diyanet’in çocukların evlendirilebileceğine dair bir fetva verdiğini söylemek, iftiradır”
Çocukların evlendirilebileceği yönündeki asılsız fetva haberiyle ilgili olarak Başkan Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığının çocukların evlendirilebileceğine dair bir fetva verdiğini söylemek, yalandan öte iftiradır. Böyle bir fetvayı Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu tarihinin hiçbir döneminde vermemiştir. Peki, bu nereden ortaya çıktı. İyi niyetli olmayan ve böyle cımbızla nerede ne buluruz da Diyanet İşleri Başkanlığını olumsuz olarak gündeme getirebiliriz gayreti içerisinde olan birileri var. 15 sene önce Diyanet yayınları arasından çıkmış bir sözlükteki ‘buluğ’ ve ‘nikâh’ kelimesinin tanımından hareketle o iki tanımdaki iki cümleyi bir araya getirip Diyanet İşleri Başkanlığı fetva verdi diye yayınlıyor. Bu tamamen iftiradır böyle bir şey yok.” diye konuştu Fotoğraf: Diyanet İşleri Başkanlığı