Oldum olası televizyonları çoban köpeklerine benzetirim.Tabi burada kastettiğim kurumdur, çalışanların olmadığını da özellikle belirtmek isterim.
Nasıl mı? İzah edeyim. Koyun besliyorsanız her şeyinden istifade edersiniz. Hatta gübresinden bile. Koyunlarınızın sayısı çoksa çobana teslim eder kırlara çıkarırsınız. Varsa kendi arazinizde veya halkın ortak merasında yayılırlar. Tabi bunun tehlikesi de vardır. Kurt kapabilir, hırsız çalabilir. Böyle durumlarda yapmanız gereken iyi yetiştirilmiş besili ve iri köpekler beslemenizdir. Köpeğin eti, sütü, yünü vs. hiçbir şeyi işinize yaramaz. Ama koyunlarınız için beslersiniz. Hatta aç kalacak olsalar gübresine varana kadar istifade ettiğiniz koyunlardan birini keser ona verirsiniz. Niyetiniz bozuksa, sürülerinizi başkalarının arazisinden de otlatıyorsanız o zaman daha iri ve daha çok köpek beslersiniz. Şimdi televizyon sahiplerine bir bakın. Hepsinin iyi gelir getiren onlarca koyunları var. Bunun yanında köpekleri de var. Televizyonlar normalde köpek gibi para kazanmaz. Ancak adamlar köpeklerini öyle bir eğitiyorlar ki, hem koyunlarını koruyorlar hem de sirk numaralarıyla halkı eğlendirerek para kazandırıyorlar. Hatta öyle şeyler yapıyorlar ki kazanıyorlar da kazanıyorlar. Bir davanız varsa onun tanıtımı için de bir köpeğe ihtiyacınız olur. Bu durumda da köpeğin karnını yardım ve bağışlarla doyurursunuz. Müslümanlar genel olarak bu işi beceremediler. Yardım ve bağış paralarıyla beslediklerinden midir yoksa köpeği necis kabul ettiklerinden midir bilinmez. Ama başkalarının köpekleri evin içinde cirit atıyor ve pislemediği yer yok. Ve pek çoğumuz çoluk çocuğumuzla bunları seyrediyoruz. Hem de tebessümle. Televizyon ve Din
Yayınlanma: 10 Şubat 2017 - 17:29
Güncelleme: 24 Mayıs 2019 - 02:16
Müslümanların Televizyonla İmtihanı
Mustafa Yavuz yazdı...
Televizyon ve Din
10 Şubat 2017 - 17:29
Güncelleme: 24 Mayıs 2019 - 02:16