İnternet ve din ilişkisini içeren akademik çalışmalara bir yenisi daha eklendi. Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Arş. Gör. Dr. Mustafa Derviş Dereli, siber uzamda dinî kimlikler konusunda dikkat çeken bir makale hazırladı.
İnsan ve Toplum Dergisinin son sayısında “Dinî Kimliklerin Siber Uzamda Akışkanlaşması” başlığıyla yayınlanan makalesinde Dereli, siber uzam ile din arasındaki ilişkiyi kuramsal ve tarihsel yönleriyle ele aldı.
Siber uzam dinî yaşamın bir parçası haline geldi
Makalesinde siber uzamın insanlar tarafından dinî yaşamın bir parçası haline getirildiğini ifade eden Dereli bunun sonucunda “dinin dijitalleştiğini” ifade ederek şunları kaydetti:
“İnsanlar, vahiy kaynaklı dinlerden yeni kült hareketlerine kadar benimsedikleri dinle ilgili bilgilerini artırmak ya da sanal bir dinî topluluk inşa etmek için internetin dinamik yapısından faydalanmaktadırlar. Dolayısıyla inançlarını yayma, kendisi gibi inanan insanlarla tanışarak sosyal sermayelerini artırma, bazı tartışmalı hususlarda karşılıklı görüş alışverişinde bulunma, bazı dinî ritüelleri sanal mecralarda yerine getirme gibi pek çok amaç için siber uzamı kullanan insanlar, orayı dinî yaşamlarının bir parçası hâline getirmişlerdir. Böylece ortaya çıkışından bu yana siber uzamın aşama aşama kutsalla iç içe hâle gelmesi, kaçınılmaz olarak dinin dijitalleşmesi sonucunu ortaya çıkartmıştır.”
“Dinin, offline biçiminden online uzama intikalinde birtakım bağlam değişiklikleri yaşanması doğaldır”
“Siber uzam elbette erken dönem çalışmalarında savunulanın aksine gündelik hayattan yani insandan ve toplumdan tamamen soyutlanmış bir unsur değildir. Bununla birlikte dijital kültürün ve onun akıllı telefonlar aracılığıyla hayatımızı çevreleyen uzantılarının offline yaşantılarımızı değiştirmediğini söylemek de pek mümkün gözükmemektedir. Dolayısıyla kimliğin ve topluluğun hikâyesiyle benzer şekilde dinin de offline biçiminden online uzama intikalinde birtakım bağlam değişiklikleri yaşaması doğaldır. Örneğin, günümüzde dinî bilgilenme kaynaklarının ve yollarının değişmesi, internet ortamındaki dinî bilginin otantikliğinden/doğruluğundan o bilgiyi yazan/sunan kişilerin dinî anlamda ne kadar otorite sahibi olduğuna kadar bir dizi sorunu karşımıza çıkarmaktadır. Bu bağlamda siber uzam ve din üzerine yapılan çalışmalarda ön plana çıkan beş kritik temaya (dinî bilginin imkânı ve otantikliği, otorite, ritüel, topluluk ve dinî kimlik) değinmek önemli gözükmektedir.”
Çalışmasının sonuç kısmında Dereli, şunları söyledi:
Siber uzam, “tele-varoluş” ortamlarını gün yüzüne çıkardı
“İnsanın içerisinde yaşadığı dünyada, kendisine bir yer yön tayin etmesi şeklinde tanımlanabilecek kimliğin; bireysel, toplumsal, kolektif, kültürel gibi türlerinin yanında bir de kutsal fikrinden, dinî düşünce ve anlayışlardan neşet eden yönü vardır ki o da dinî kimliktir. İnsanların ve toplumların hayatı anlamlandırmalarında ve gündelik pratiklerini sürdürmelerinde açığa çıkan dinî kimliğin temel bileşenleri olan kimlik ve din, kökenleri daha eskiye gitmekle birlikte bilhassa 1990’lı yıllardan itibaren siber uzamla tanışmıştır. Siber uzam zaman, mekân ve beden gibi kabullere yönelik köklü değişimler getirerek aynı zaman diliminde aynı mekânı paylaşma zorunluluğunu ortadan kaldırmış ve bunun sonucunda offline varoluşa ilave olarak tele-varoluş ortamlarını gün yüzüne çıkarmıştır.”
Yeni bir çalışma sahası: İnsan, din ve siber uzam
“Kimliğin ve dinin siber uzamla birlikte dijitalleşmesi serüveninde farklı kanallardan yürütülen online/dijital kimlik ve online/dijital din çalışmaları, karşılıklı etkileşim seviyesini artıran online mecralarla birlikte daha yöndeşik hâle gelmiş ve böylece insan, din ve siber uzam üçgeninde yeni bir çalışma sahası ortaya çıkmıştır.”
Dindarlığın siber uzama yansımaması oldukça güç
“Özellikle sosyal medya ağlarıyla birlikte dijital kültürün birey hayatını bu denli kuşattığı çağımızda, din alanının ya da dindarlığın siber uzama yansımaması veya oradaki etkileşimlerden etkilenmemesi oldukça güçtür. Sosyolojik olarak yaşadığımız zihnî ve fikrî değişimler, siber uzama nasıl yansıyorsa orada beliren dinî tartışmalar da farkında olsak da olmasak da gündelik hayatımızın içerisine sızmaktadır.”
Online dinî kimlikler, daha akışkan bir mahiyete sahipt
“Sonuç olarak araştırmamız, online dinî kimliklerin, internetin dinamik karakterinin bir sonucu olarak offline dinî kimliklere kıyasla daha akışkan bir mahiyete sahip olduğunu savlamaktadır. Buradaki akışkanlık kavramı, offline hayatla online dünya arasında sürekli gelgitler yaşayan bireylerin her iki uzamdaki geçişken dünyasına atıfta bulunduğu kadar siber uzamın zaman, mekân ve bedene dair getirdiği yeni boyutların, gündelik hayattaki dinî kimliklerle büyük ölçüde örtüşen ama ondan bir nebze de farklılaşan dinî kimlikleri açığa çıkarttığına işaret etmektedir.”
Makalenin tamamını kaynağından okumak için lütfen tıklayınız.