Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi Orhan Ayaz tarafından, yüksek lisans tezi olarak hazırlanan “Sosyal Medyanın Ergenlerin Dinî Sosyalleşmesine Etkileri” başlıklı tez*, sosyal medyanın dinî sosyalleşmeyi nasıl etkilediğini ortaya koydu.
Ayaz, çalışmasında internet ve sosyal ağların ortaya çıkmasıyla birlikte din fenomeninin de dijital ortama taşındığını ifade etti. Bireyin sanal ortamdaki etkileşimi, sanal deneyimleri ve bu alana özel sosyalleşmesinin sadece siber alanda sınırlı kalmadığını kaydeden Ayaz, aynı zamanda bireyin fiziki yaşamındaki dinî sosyalleşmesinin de bundan etkilediğini söyledi. Ayaz, sosyal medya ve din ilişkisinin özellikle din sosyolojisi disiplini altında araştırılması gerektiğini vurgulayarak, bu bağlamda bir çalışma yaptığını ifade etti.
Gençlerle yapılan ankete dayanan tezden öne çıkan konular şöyle:
Dijital mürşit
"Sosyal medya bazı kişiler üzerinde dijital bir mürşit mahiyetine bürünebilir. Ki kaynak kişilerimizin yarısından daha fazlasının üzerinde böyle bir etki yapmıştır. Geleneksel İslam toplumlarında kişiler mürşit, üstat, şeyh vb. kişilerle irtibata geçip dinî dünyalarını şekillendirebilmektedir. Bu anlamda sosyal medya bazı kişiler için nispeten böyle bir özellik kazanmıştır diyebiliriz. Kişi bir mürşitten aldığı motivasyonu sosyal medyadan da derecesine göre alabilir."
“Dijital iletişim teknolojileri, bireyleri dinî yönden sosyalleştirir”
“Bilgisayar veya cep telefonu ekranının arkasındaki dev sanal dünyada, neredeyse kürede mevcut olan bütün dinî inanış ve düşünceler kendine bir yer edinmiştir. Dolayısıyla eline söz konusu cihazlardan birini alan birey dünyanın bütün dinî inanış veya mezhep formlarıyla iletişim kurup etkileşime geçebilir. Bu da her ne kadar bireyin içinde doğduğu toplumun dinî düşüncesini benimseme yönünde olmasa da bireyi dinen sosyalleştirir.”
Sosyal medya sanal bir tekke gibi görülüyor
“Gerçek hayatta dinî bir grupla sıkı bir bağla bağlanan kaynak kişiler sosyal medya ve mobil iletişim cihazlarıyla mekân ve zaman kaydına takılmadan istedikleri zaman sosyal medyada kendilerini ait hissettikleri dinî grubun içeriklerini takip ederek iletişime devam edip yoğun olarak dinî yönden sosyalleşebilmektedirler. Bu anlamda bireyler sosyal medyadaki dinî grupların içerik paylaşımlarını takip ederek sosyal medyayı kendileri için sanal bir tekke, zaviye, cemaat evi gibi görerek dinî sosyalleşmelerini takviye etmektedirler.”
Dini tutum değiştirmede sosyal medya etkili mi?
“İçinde yaşadığı sosyal dünyadan dinî tutumları da öğrenip sosyalleşen ergenlere artık sosyal medya da etki etmektedir. Örneğin kişilerin hem gerçek hayattaki hem de sosyal medyadaki kimliklerini gözetleyen ergenler iki kimlik arasındaki çelişkileri yakalayıp bu kişilere karşı tutumlarını değiştirebilirler. Ancak veriden anlaşılacağı gibi sosyal medya kaynak kişilerin üçte ikisine dinî tutumları değiştirme anlamında herhangi bir etkide bulunmamıştır.”
“Dinî sosyal hayat, sosyal medyaya da yansıtılıyor”
“Sosyal medya nispeten gerçek sosyal hayatı yansıtmaktadır. Kişiler gerçekte yaptıkları kutsal gün ve gecelerle ilgili din faaliyetlerinin bir benzerini sosyal medyada da yapıyorlar. Örneğin kullanıcılar video ve görsellerle süsledikleri içerikleri söz konusu kutsal zamanlarda paylaşarak dinî sosyal hayatın da sosyal medyaya yansımasına katkı sağlıyorlar. Ayrıca günlük yaptığı dinî pratik ve ritüelleri ya “irşad” motivasyonlu ya da sosyal medya destekli gösteriş toplumunun ruhuna uygun olarak başkalarına göstermek amacıyla sosyal medya ortamında paylaşıyorlar.”
Sosyal medya ile namaza başlayan bir genç…
“Sosyal medyadaki yoğun uyarıcı bombardımanı ergenleri dinî ibadet ve davranışlara itebilir. Örneğin bir ergenin sıkça namazla ilgili içerik paylaşımlarıyla karşılaşması onu bu dinî ibadete sevk etmiştir. Belki de bir kişinin namazla ilgili kısa sürede bu kadar uyarıcıya maruz kalacağı başka bir alan yoktur.”
Sosyal medya, dinî sosyalleşmede aileden daha etkili olabilir mi?
“Ergenlerin dinî gruba mensup olması, ergenin entelektüel düzeyinin aileye nispeten gelişmiş olması, ergen ailesinin popüler dindarlık düzeyinde olması veya ergenin sosyal medya aracılığıyla dinî cemaatiyle daha çok iletişim ve etkileşim halinde olması gibi faktörler sosyal medyayı dinî sosyalleştirmede aileden daha etkili kılabilir.”
* Bu haberdeki alıntılar yazarından izin alınarak kullanılmıştır.
Tezin tamamını okumak için lütfen tıklayınız.
Ayaz, çalışmasında internet ve sosyal ağların ortaya çıkmasıyla birlikte din fenomeninin de dijital ortama taşındığını ifade etti. Bireyin sanal ortamdaki etkileşimi, sanal deneyimleri ve bu alana özel sosyalleşmesinin sadece siber alanda sınırlı kalmadığını kaydeden Ayaz, aynı zamanda bireyin fiziki yaşamındaki dinî sosyalleşmesinin de bundan etkilediğini söyledi. Ayaz, sosyal medya ve din ilişkisinin özellikle din sosyolojisi disiplini altında araştırılması gerektiğini vurgulayarak, bu bağlamda bir çalışma yaptığını ifade etti.
Gençlerle yapılan ankete dayanan tezden öne çıkan konular şöyle:
Dijital mürşit
"Sosyal medya bazı kişiler üzerinde dijital bir mürşit mahiyetine bürünebilir. Ki kaynak kişilerimizin yarısından daha fazlasının üzerinde böyle bir etki yapmıştır. Geleneksel İslam toplumlarında kişiler mürşit, üstat, şeyh vb. kişilerle irtibata geçip dinî dünyalarını şekillendirebilmektedir. Bu anlamda sosyal medya bazı kişiler için nispeten böyle bir özellik kazanmıştır diyebiliriz. Kişi bir mürşitten aldığı motivasyonu sosyal medyadan da derecesine göre alabilir."
“Dijital iletişim teknolojileri, bireyleri dinî yönden sosyalleştirir”
“Bilgisayar veya cep telefonu ekranının arkasındaki dev sanal dünyada, neredeyse kürede mevcut olan bütün dinî inanış ve düşünceler kendine bir yer edinmiştir. Dolayısıyla eline söz konusu cihazlardan birini alan birey dünyanın bütün dinî inanış veya mezhep formlarıyla iletişim kurup etkileşime geçebilir. Bu da her ne kadar bireyin içinde doğduğu toplumun dinî düşüncesini benimseme yönünde olmasa da bireyi dinen sosyalleştirir.”
Sosyal medya sanal bir tekke gibi görülüyor
“Gerçek hayatta dinî bir grupla sıkı bir bağla bağlanan kaynak kişiler sosyal medya ve mobil iletişim cihazlarıyla mekân ve zaman kaydına takılmadan istedikleri zaman sosyal medyada kendilerini ait hissettikleri dinî grubun içeriklerini takip ederek iletişime devam edip yoğun olarak dinî yönden sosyalleşebilmektedirler. Bu anlamda bireyler sosyal medyadaki dinî grupların içerik paylaşımlarını takip ederek sosyal medyayı kendileri için sanal bir tekke, zaviye, cemaat evi gibi görerek dinî sosyalleşmelerini takviye etmektedirler.”
Dini tutum değiştirmede sosyal medya etkili mi?
“İçinde yaşadığı sosyal dünyadan dinî tutumları da öğrenip sosyalleşen ergenlere artık sosyal medya da etki etmektedir. Örneğin kişilerin hem gerçek hayattaki hem de sosyal medyadaki kimliklerini gözetleyen ergenler iki kimlik arasındaki çelişkileri yakalayıp bu kişilere karşı tutumlarını değiştirebilirler. Ancak veriden anlaşılacağı gibi sosyal medya kaynak kişilerin üçte ikisine dinî tutumları değiştirme anlamında herhangi bir etkide bulunmamıştır.”
“Dinî sosyal hayat, sosyal medyaya da yansıtılıyor”
“Sosyal medya nispeten gerçek sosyal hayatı yansıtmaktadır. Kişiler gerçekte yaptıkları kutsal gün ve gecelerle ilgili din faaliyetlerinin bir benzerini sosyal medyada da yapıyorlar. Örneğin kullanıcılar video ve görsellerle süsledikleri içerikleri söz konusu kutsal zamanlarda paylaşarak dinî sosyal hayatın da sosyal medyaya yansımasına katkı sağlıyorlar. Ayrıca günlük yaptığı dinî pratik ve ritüelleri ya “irşad” motivasyonlu ya da sosyal medya destekli gösteriş toplumunun ruhuna uygun olarak başkalarına göstermek amacıyla sosyal medya ortamında paylaşıyorlar.”
Sosyal medya ile namaza başlayan bir genç…
“Sosyal medyadaki yoğun uyarıcı bombardımanı ergenleri dinî ibadet ve davranışlara itebilir. Örneğin bir ergenin sıkça namazla ilgili içerik paylaşımlarıyla karşılaşması onu bu dinî ibadete sevk etmiştir. Belki de bir kişinin namazla ilgili kısa sürede bu kadar uyarıcıya maruz kalacağı başka bir alan yoktur.”
Sosyal medya, dinî sosyalleşmede aileden daha etkili olabilir mi?
“Ergenlerin dinî gruba mensup olması, ergenin entelektüel düzeyinin aileye nispeten gelişmiş olması, ergen ailesinin popüler dindarlık düzeyinde olması veya ergenin sosyal medya aracılığıyla dinî cemaatiyle daha çok iletişim ve etkileşim halinde olması gibi faktörler sosyal medyayı dinî sosyalleştirmede aileden daha etkili kılabilir.”
* Bu haberdeki alıntılar yazarından izin alınarak kullanılmıştır.
Tezin tamamını okumak için lütfen tıklayınız.