Yeni Akit gazetesindeki “Tesettür Nereye Gidiyor” başlıklı yazılarıyla moda ve tesettür konusuna dikkat çeken Büyük, tesettürün farz olduğuna temas ederek, tesettür emrini yerine getirebilmek için inanmak, yapacağı amel hakkında bilgi sahibi olmak, o ameli yaparken iyi niyet taşımak ve yapacağı ameli ilahi ölçüler dahilinde yapmak gerektiğini yazdı.
Bu dört hususa riayet edildiğinde tesettürün salih ameller arasına gireceğini kaydeden Büyük “Aksi halde, vestiyerinden alır giyeceğini, geçer boy aynasının karşısına ve “kendimi nasıl daha fazla çekici yapabilirim?” niyeti ile teşhirciliğe yönelik ilk adımını aynanın karşısında atmıştır.” diyerek şöyle devam etti: “Allah’ın çizdiği sınırları, hudutları çiğnemeye yönelik her türlü iş, gayret, amel, Allah katında değerlendirilir, daha sonra paçavra gibi yüzümüze çarptırılır. Laubali olarak veya samimiyetten yoksun olarak kıldığımız namaz ne ise, hakkında kesin hüküm bulunan tesettürü yozlaştırmak, modaya kurban etmek, imtihanı kaybetmenin açık ifadesidir.”
“Tesettür, Kabe örtüsünden üstündür”
Hz. Peygamber (sas)’in “Ey Kâbe, seni Allahü Teâlâ, şerefli, mükerrem ve muazzam kıldı. Fakat mümin, hürmet bakımından senden daha kıymetlidir” (İbn Mace, Mec.üz Zevaid) hadisini hatırlatarak, “Mümin, Kâbe’den daha kıymetli ise, Müslüman hanımın tesettürü, başörtüsü, Kâbe örtüsünden kıyaslanamayacak derecede üstündür.” ifadelerine yer veren Büyük, tesettürün önemi hakkındaki şu olayı aktardı: “Tesettürü modaya kurban eden ve bunun farkında olmayan hanım kardeşlerim için, tarihi bir hadiseyi -olayı- hatırlatmak istiyorum: Medine’de, Müslüman bir kadın, yahudinin kuyumcu dükkânına girer. Alacağını alıp dükkândan çıkacağı anda, haberi olmadan bir başka Yahudi Müslüman hanımın sarkan örtüsünü, gizlice bir tarafa iliştirdi. Müslüman Hanım dükkândan çıkmak için adımını atınca, örtüsü düştü ve iffet abidesi hanım çığlık attı. Yahudiler de kahkahalar atarak gülüştüler. Ne var ki bu hadise, Beni Kaynuka isimli kabile ile savaşmaya sebep oldu.”
“Firma sahipleri ciddi ciddi düşünmelidir”
“Bugün Müslüman bir hanımın dünyevileşme nedeniyle, tesettürünü ve başörtüsünü kurda-kuşa yem edercesine, modaya kurban etmesinin, ahiret sorgusunun altından kalkamayız” ifadelerine yer veren Büyük, tesettür firmalarına da şu mesajı verdi: “Tesettürü modaya kurban etmeye alet olan, firmalar ve sahipleri de bu önemli konuyu ciddi ciddi düşünmelidirler. Peygamberimiz, fayda vermeyen ilimden Allah’a sığınmıştır. Lütfen hayatımızı tepeden tırnağa gözden geçirelim.”
Bu dört hususa riayet edildiğinde tesettürün salih ameller arasına gireceğini kaydeden Büyük “Aksi halde, vestiyerinden alır giyeceğini, geçer boy aynasının karşısına ve “kendimi nasıl daha fazla çekici yapabilirim?” niyeti ile teşhirciliğe yönelik ilk adımını aynanın karşısında atmıştır.” diyerek şöyle devam etti: “Allah’ın çizdiği sınırları, hudutları çiğnemeye yönelik her türlü iş, gayret, amel, Allah katında değerlendirilir, daha sonra paçavra gibi yüzümüze çarptırılır. Laubali olarak veya samimiyetten yoksun olarak kıldığımız namaz ne ise, hakkında kesin hüküm bulunan tesettürü yozlaştırmak, modaya kurban etmek, imtihanı kaybetmenin açık ifadesidir.”
“Tesettür, Kabe örtüsünden üstündür”
Hz. Peygamber (sas)’in “Ey Kâbe, seni Allahü Teâlâ, şerefli, mükerrem ve muazzam kıldı. Fakat mümin, hürmet bakımından senden daha kıymetlidir” (İbn Mace, Mec.üz Zevaid) hadisini hatırlatarak, “Mümin, Kâbe’den daha kıymetli ise, Müslüman hanımın tesettürü, başörtüsü, Kâbe örtüsünden kıyaslanamayacak derecede üstündür.” ifadelerine yer veren Büyük, tesettürün önemi hakkındaki şu olayı aktardı: “Tesettürü modaya kurban eden ve bunun farkında olmayan hanım kardeşlerim için, tarihi bir hadiseyi -olayı- hatırlatmak istiyorum: Medine’de, Müslüman bir kadın, yahudinin kuyumcu dükkânına girer. Alacağını alıp dükkândan çıkacağı anda, haberi olmadan bir başka Yahudi Müslüman hanımın sarkan örtüsünü, gizlice bir tarafa iliştirdi. Müslüman Hanım dükkândan çıkmak için adımını atınca, örtüsü düştü ve iffet abidesi hanım çığlık attı. Yahudiler de kahkahalar atarak gülüştüler. Ne var ki bu hadise, Beni Kaynuka isimli kabile ile savaşmaya sebep oldu.”
“Firma sahipleri ciddi ciddi düşünmelidir”
“Bugün Müslüman bir hanımın dünyevileşme nedeniyle, tesettürünü ve başörtüsünü kurda-kuşa yem edercesine, modaya kurban etmesinin, ahiret sorgusunun altından kalkamayız” ifadelerine yer veren Büyük, tesettür firmalarına da şu mesajı verdi: “Tesettürü modaya kurban etmeye alet olan, firmalar ve sahipleri de bu önemli konuyu ciddi ciddi düşünmelidirler. Peygamberimiz, fayda vermeyen ilimden Allah’a sığınmıştır. Lütfen hayatımızı tepeden tırnağa gözden geçirelim.”