Diyanet İşleri Başkanlığı Haseki Dini Yüksek İhtisas Merkezi hocalarından Ali Rıza Temel’in konuk olduğu “Vahyin Işığında” programında fitne kavramı, birlikte yaşama kültürü bağlamında ele alındı. Temel, fitneyi ‘Birlikte yaşamaya zarar veren her türlü fiil” olarak tanımlarken, fitnenin bütün topluma zarar verdiğini söyledi.
Temel, İslam tarihinde Hz. Ömer’in şehit edilmesinden başlayarak Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Hüseyin’in şehit edilmesiyle devam eden, Cemel ve Sıffin savaşlarında binlerce Müslümanın ölümüne neden olan fitne ateşinin, günümüzde de farklı versiyonlarının görüldüğüne işaret etti.
Irkçılık, mezhepçilik, cemaatçilik gibi olguların İslam aleminde fitneye zemin hazırladığını kaydeden Temel, çözümün Kur’an ve Hz. Peygamberin sünnetinde yattığını vurguladı. Temel şöyle konuştu:
“Kim Allah’ın rızasını devre dışı bırakıyorsa…”
“Mezhepler, meşrepler, cemaatler bir rahmettir. Bir dava, kırk kulplu kazan gibidir. Biri bir kulpundan tutar, diğeri öbüründen tutar. Şimdi bunlar bir hizmet yarışıdır. Hayırda yarıştır. Sen veya ben meselesi değildir. Çeşitli dereler akar, bir havuzda toplanır. Her grubun, her cemaatin mensubu, evvela, kendisini cemaat mensubu olmaktan önce, bu ümmet-İ Muhammed’in ferdi olarak görmek durumundadır. Şeyhinden evvel, Hz. Peygamberin liderliğini ön planda tutması lazımdır. Bir grup ki, bir grupçuluk ki, eğer milleti bölmeye sebep oluyorsa, bir liderlik ki, Hz. Peygamberin liderliğini gölgeliyorsa, bir rıza ki, Allah’ın rızasını devre dışı bırakıyorsa, bunlar fitnedir.”
“Enaniyeti atalım, kardeşlikte ortak olalım”
Temel, kardeşliğe dayanan bir anlayışın hâkim kılınması gerektiğinin altını çizerek şöyle konuştu:
“Birleşmemize, buluşmamıza engel olan bu enaniyet var ya, kibir gurur, bunları atalım da, kardeşlikte ortak olalım. Ümmet havuzunda buluşalım ki, tirübülans oluştursun. Böyle sen orada, ben burada, bir araya gelinmezse bir potansiyel, bir güç oluşmaz.”