Sosyal bilimlerin farklı dallarında akademisyen ve eğitimcilerin katıldığı sempozyumda, dijitalleşme, değerler ve din konusunda teorik ve pratik konular masaya yatırıldı. Sempozyumda felsefe, ilahiyat, sosyoloji ve iletişim disiplinlerinden araştırmacılar yer alırken gençler de sempozyuma ilgi gösterdi.
Sempozyumun açış konuşmasını, Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Akay yaptı.
Prof. Dr. Akay, “İçinde yaşadığımız zaman diliminde hayatımızı farklı yönlere savuran, modern dönemin en önemli iki özelliği ve modern insanın ufkunu belirleyen iki pusula olan hız ve değişim rüzgarının eşlik ettiği iletişim teknolojileri, insanlığa bir ‘yeni medeniyet’, ‘enformasyon devrimi’ ya da bir ‘bilgi toplumu’ vadetmektedir” dedi.
İletişim teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte bireyler arasında yeni sosyal ilişkiler ağının doğduğunu ifade eden Akay, bununla birlikte yeni sosyal değerler alanının oluşumuna da kapı aralandığını söyledi.
Akay: “Bugün din, dijitalleşme bağlamında irdelenmektedir”
“Bugün din, internet, İslam, diyanet, dini kimlik gibi olgular dijitalleşme bağlamında irdelenmektedir” diyen Akay şöyle devam etti:
“Çevrimiçi ibadet, sanal cemaat, dijitalleşen dini yapılar, alo fetva hatları, online zekat mecraları, youtube vaazları, zikirmatikler, besmele çektiren bardaklar, Kur’ân okuyan kalemler, medya dindarlığı iletişim teknolojisindeki gelişmelerin hayatımıza, dini tavır ve davranışlarımıza soktuğu yeni parametrelerdir. Diğer taraftan kitle iletişim teknolojisindeki gelişmeler sayesinde modern rasyonel ve seküler müdahalelerle dini ve ahlaki değerleri erozyona uğrattığı tezi uzun zamandan beri sosyal bilimciler ve dini çevreler tarafından tartışılmaktadır. Bugün dijital dünya din hizmetlerini yürütmede bir imkan sunarken, din için bir tehdit olup olmadığı da sorgulanmaktadır. Yine bir taraftan dijital dünyadaki bu hızlı ilerlemeyi, iletişim araçlarının ulaştığı bu aşamayı insanlık için yeni imkan ve kazanımlar olarak görenler varken, diğer taraftan bunu insanın yaptığı şeyler yüzünden yeryüzünde fesadın çıkması ve bunun sonucu olarak insanlığın kendi eliyle sonunu hazırlaması olarak değerlendirenler de vardır.”
Aslan: “Dijital teknolojiler, inanma biçimlerimizi dönüştürüyor”
Sempozyumun düzenleme kurulunda yer alan Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Sosyoloji Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Esra Aslan ise şunları söyledi:
“Dijital teknolojiler gittikçe artan bir hızla hayatımızın her alanına dahil oluyor; birbiriyle ilişkili biçimde düşünme, algılama, davranma ve inanma biçimlerimizi dönüştürüyor. Bu konu ayrıca çok güncel olmanın yanı sıra cevap arayan hayati birçok meseleyi içinde barındırıyor ve Türkiye akademik çevrelerinde dikkate alınmayı ve tartışılmayı bekleyen kritik alanlardan biri olmaya devam ediyor. Bu düşüncelerle ulaştığımız hocalarımız davetimizi öönemseyip sempozyuma katkıda bulunmayı kabul ettiler. Felsefe, İlahiyat, Sosyoloji ve İletişim alanlarında toplam dört oturumla iki gün boyunca süren sempozyum süreci ööğrencilerimizin ve farklı kurumlardan dinleyicilerin de yoğun ilgisi ve katılımıyla verimli bir şekilde tamamlandı.”
Sempozyumun açış konuşmasını, Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Akay yaptı.
Prof. Dr. Akay, “İçinde yaşadığımız zaman diliminde hayatımızı farklı yönlere savuran, modern dönemin en önemli iki özelliği ve modern insanın ufkunu belirleyen iki pusula olan hız ve değişim rüzgarının eşlik ettiği iletişim teknolojileri, insanlığa bir ‘yeni medeniyet’, ‘enformasyon devrimi’ ya da bir ‘bilgi toplumu’ vadetmektedir” dedi.
İletişim teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte bireyler arasında yeni sosyal ilişkiler ağının doğduğunu ifade eden Akay, bununla birlikte yeni sosyal değerler alanının oluşumuna da kapı aralandığını söyledi.
Akay: “Bugün din, dijitalleşme bağlamında irdelenmektedir”
“Bugün din, internet, İslam, diyanet, dini kimlik gibi olgular dijitalleşme bağlamında irdelenmektedir” diyen Akay şöyle devam etti:
“Çevrimiçi ibadet, sanal cemaat, dijitalleşen dini yapılar, alo fetva hatları, online zekat mecraları, youtube vaazları, zikirmatikler, besmele çektiren bardaklar, Kur’ân okuyan kalemler, medya dindarlığı iletişim teknolojisindeki gelişmelerin hayatımıza, dini tavır ve davranışlarımıza soktuğu yeni parametrelerdir. Diğer taraftan kitle iletişim teknolojisindeki gelişmeler sayesinde modern rasyonel ve seküler müdahalelerle dini ve ahlaki değerleri erozyona uğrattığı tezi uzun zamandan beri sosyal bilimciler ve dini çevreler tarafından tartışılmaktadır. Bugün dijital dünya din hizmetlerini yürütmede bir imkan sunarken, din için bir tehdit olup olmadığı da sorgulanmaktadır. Yine bir taraftan dijital dünyadaki bu hızlı ilerlemeyi, iletişim araçlarının ulaştığı bu aşamayı insanlık için yeni imkan ve kazanımlar olarak görenler varken, diğer taraftan bunu insanın yaptığı şeyler yüzünden yeryüzünde fesadın çıkması ve bunun sonucu olarak insanlığın kendi eliyle sonunu hazırlaması olarak değerlendirenler de vardır.”
Aslan: “Dijital teknolojiler, inanma biçimlerimizi dönüştürüyor”
Sempozyumun düzenleme kurulunda yer alan Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Sosyoloji Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Esra Aslan ise şunları söyledi:
“Dijital teknolojiler gittikçe artan bir hızla hayatımızın her alanına dahil oluyor; birbiriyle ilişkili biçimde düşünme, algılama, davranma ve inanma biçimlerimizi dönüştürüyor. Bu konu ayrıca çok güncel olmanın yanı sıra cevap arayan hayati birçok meseleyi içinde barındırıyor ve Türkiye akademik çevrelerinde dikkate alınmayı ve tartışılmayı bekleyen kritik alanlardan biri olmaya devam ediyor. Bu düşüncelerle ulaştığımız hocalarımız davetimizi öönemseyip sempozyuma katkıda bulunmayı kabul ettiler. Felsefe, İlahiyat, Sosyoloji ve İletişim alanlarında toplam dört oturumla iki gün boyunca süren sempozyum süreci ööğrencilerimizin ve farklı kurumlardan dinleyicilerin de yoğun ilgisi ve katılımıyla verimli bir şekilde tamamlandı.”