islamvemedya.com’a konuşan Sönmez, “Günümüzün hastalığı tekfircilik. Birbirimizi çok kolay tekfir edebiliyoruz” diyerek şunları ekledi:
“Rabbimiz, kıblemiz, kitabımız bir olduğu halde tekfir edebiliyoruz. İslamî yaklaşım sunan dergiler arasında saygı sınırına dikkat edilmesi lazım. Birbirimize çok kolay reddiyeler sunmak, tekfircilikte bulunmak iyi şeyler değil. Bize gösterilen tepki karşısında savunmaya geçebiliyoruz. Kalp kırabiliyoruz veya olmayacak şeylere girebiliyoruz. Çok sıkıntılı bir durum. Gerçekten buna İslamî dergilerin dikkat etmesi lazım. Bazen öyle şeyler oluyor ki, kendimizi Yaratıcı’nın yerine koyuyor, hüküm vermeye kalkıyoruz.”
Tasavvufun “kapalı kapılar, perdeler arkasında yaşanan bir şey olduğu” şeklindeki algının yanlışlığına işaret eden Sönmez, bu algıyı ortadan kaldırmak üzere bir yayın politikası belirlediklerine işaret etti. Ağır tasavvufî konulara girmeden, tarihsel notlar, fıkhî meseleler ve diğer konuları tasavvuf ekseninde okuyucularına ilettiklerini belirten Sönmez diğer taraftan akademik yazıların, zaman zaman eleştiriye neden olduğunu, bu nedenle halkın manevi konulara ilgisi nedeniyle bu tür içeriklere her zaman yer vermediklerini sözlerine ekledi.