Kimliğe tutunmanın gittikçe zorlaştığı modern toplumsal koşullarda kişilerin ve grupların kendilerini ifade etme biçimleri fazlasıyla değişti. Yüz yüze ortamların yerini büyük ölçüde dijital ortamlara bırakması, kimlik repertuvarını genişlettiği kadar kimliğin kuşaklar nezdindeki görünümlerini de farklılaştırdı. Kitap, işte tam bu noktadan hareketle modern toplumsal koşullarda tutumlarını ve dinî kimliklerini ifade etme biçimleriyle dünya Müslüman nüfusunun en etkin üyelerinden oluşan m nesli özelinde, gençlerin kendilerini ve inançlarını internet ve sosyal medya aracılığıyla nasıl ifade ettikleri sorusunun peşine düşüyor.
Bu çerçevede M nesli üyelerinin, medya ortamlarının teknik doğası ve kültürel içerimleriyle kendi inançlarını nasıl ilişkilendirdiklerine ve kimlik, cemaat, otorite ve ritüel gibi bahisler özelinde hangi pratikleri ürettiklerine odaklanan çalışma, okuyucuyu, medya ve din ilişkisi temelinde muazzam çağrışımlar sunan bir sorgulamalar alanına davet ediyor. Ve belki daha da önemlisi, doğrudan saha araştırması bulgularına yaslanarak dünyanın çok farklı coğrafyalarında yaşayan Müslüman gençlere dair bir kuşak portresi çiziyor.
Teorik düzlemde görsel kültürün doğasını ve ona modern bir hususiyet veren temel özelliklerini çerçevelemek, modern görsel kültür ve medya ilişkisini anlamlı bir zemine oturtmak, bu ilişkinin ortaya çıkardığı medyatik etkileri belirlemek, medya ve din ilişkisi çerçevesinde dinin medyatik görünümlerini somutlaştırmak; Saha düzleminde ise M nesli özelinde genç Müslümanların kendilerini ve inançlarını internet ve sosyal medya aracılığıyla nasıl ifade ettiğini ortaya koymak ve medya alanının simgesel kaynaklarının inanç, maneviyat, din ve aşkın olana yönelik anlamlarla nasıl ilişkilendiğini anlamak, çalışmanın temel amacını destekleyen alt amaçlar olarak ifade edilebilir.
Eric Maigret, eleştiri ve övgünün aşırı biçimleri olarak ifade ettiği kehanetçi ve ütopyacı yaklaşımların, medya çalışmalarını sınırlı bir bakış açısına sevk eden önemli engeller olduğunu ifade eder (2012, s. 34-35). Gerçekten de medyanın olumsuz etkileri hem bazı gündelik tartışmalarda hem de akademik çalışmaların bir kısmında abartılı ve insan failliğini yok eden bir düzeyde ele alınmaktadır. Aynı şekilde birtakım medya araştırmalarında, özellikle gelişen iletişim araçlarının insani zaaf ve kısıtlamaların aşılmasına imkân sağlayarak ütopik bir evren ortaya çıkartacağına, insanlığa herkesin kendini ifade etmesine olanak sağlayan demokratik ve katılımcı bir dünya armağan edeceğine dair pek çok güzellemeye rastlamak mümkündür. Araştırmayı önemli kılan hususlardan ilki, bu çalışmanın modern görsel kültürü ve medyayı etkileri bakımından değerlendirmekle birlikte onları zikredilen indirgemeci bakış açılarıyla ele almamasıdır. Bu doğrultuda çalışma, modern görsel kültürde medya ve din etkileşimine yönelik anlama süreçlerinde doğrudan kültür ve medya etkinliğine odaklanmamakta, eklemlenme süreçleri olarak da ifade edebileceğimiz insan-medya etkileşiminde ortaya çıkan anlamları da göz önünde bulundurmaktadır.
Çalışmayı önemli kılan hususlardan bir diğeri ise medyatikleşme ve eklemlenme süreçlerini M nesli olarak da ifade edebileceğimiz bir gençlik grubu özelinde ele almasıdır. Nitekim tutumlarını ve dinî kimliklerini ifade etme biçimleriyle dünya Müslüman nüfusunun en etkin üyelerinden oluşan ve bu etkinlikleri internet alanında da önemli ölçüde yansıma bulan M nesli, bu süreçlere dair fikirlerin derinleştirilmesine yönelik önemli bir veri kaynağı olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca yeni Müslüman gençliğe dair kapsayıcı bir ifade girişimi olarak ilk defa Shelina Janmohamed (2016) tarafından kullanılan M nesli kavramsallaştırmasını bir kitap çalışmasının konusu hâline getirmesi ve tüm içerimleriyle birlikte akademik tartışmaya açması da çalışmayı önemli kılan bir diğer husustur.
Yazarın ifadeleriyle çalışmanın temel sonucu şu şekilde ifade edilebilir; “çalışmanın temel problemi ve alt araştırma soruları çerçevesinde ortaya çıkan sonuçlar hem kültürel belirlenimleri hem de teknik özellikleri gereği değer yüklü araçlar olarak nitelenebilecek internetin ve sosyal medyanın, genç Müslümanların çevrim içi inanç pratiklerinin şekillenmesinde ciddi bir etkiye sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Bu etki, dinî görünümlü pratiklerin muhtevasını/özünü modern görsel kültürün seküler ve sekülerleştirici doğasına tabi kılması sebebiyle sekülerleştirici bir karaktere sahiptir.
Bu durum, genç Müslümanların çevrim içi inanç pratiklerinin bir kısmının her ne kadar dinî bir görünüm arz etse de seküler bir anlayışa içkin olabileceğini göstermektedir. Bu noktada ifade edilmesi gereken en temel husus, çoğu kez farkında olunmayan sekülerleştirici etkinin, kullanıcıları niyetlerinin ötesinde bir noktaya ulaştırabilme potansiyelidir. Sahadan elde edilen temel bir sonuç olarak görüşmecilerin modern görsel kültürün sekülerleştirici doğasının çevrim içi ortamları nasıl belirlediğine ve bu belirlenimlerin kendilerini ifade etme biçimlerine ne şekilde sirayet ettiğine yönelik yeterli bir bilince ve eğitim düzeyine sahip olmamaları bunun en temel sebebi olarak görülmektedir. Bu durum, modern kültürel koşulların ve teknik iletişim araçlarının doğasını ve özelliklerini de göz önünde bulunduran bir fıkhın geliştirilmesi ihtiyacını gözler önüne sermektedir.”
Kitabın Künyesi
Yazar: Metin Eken
Yayınevi: Nobel Akademik Yayıncılık
ISBN: 978-625-439-548-2
Sayfa Sayısı: 278 Sayfa
Baskı Sayısı: 1. Baskı
Baskı Yılı: Temmuz, 2021
Medya Okumaları
Yayınlanma: 01 Şubat 2022 - 07:56
Güncelleme: 04 Şubat 2024 - 17:39
Çevrim içi Dindarlık - Metin Eken
Çevrim İçi Dindarlık: M Neslinin İnanç Pratikleri
Medya Okumaları
01 Şubat 2022 - 07:56
Güncelleme: 04 Şubat 2024 - 17:39
# çevrim içi dindarlık# çevrimiçi dindarlık# dijital dindarlık# online dindarlık# metin eken# m nesli# sosyal medyada müslüman genç# m nesli sosyal medya# islam ve medya# medya ve din
İlginizi Çekebilir