Mustafa Derviş Dereli, medya ve din ilişkisindeki teorik bakış açısını saha araştırmalarına dayanarak zenginleştiren değerli bir sosyolog. Şu ana dek, internet ve din alanında telif kitabının yanında kitap bölümleri, akademik makaleleri, popüler mecralardaki yazıları ve katıldığı televizyon programlarıyla alana önemli katkılar sağlıyor. Buna ilaveten Mustafa Derviş Dereli, Türkiye’nin medya ve din araştırmalarına muteber bir yön kazandıran “Medya ve Din Araştırmaları Dergisi”nin de editörü. Bu girizgâhı, değerlendirme yazının başına yazmamın nedeni de çalışmalarını takip etmek isteyenlere bir adres sunmak (Bkz. M. Derviş Dereli akademik bilgi sayfası)
“Sanal gerçeklik, sanal âlem” gibi kavramlar, tekno-gündelik hayatımızdaki yerini güçlendirerek sürdürürken kitabın adının “Sanala Veda” olması ilk etapta dikkati celbediyor. Yazar, bu tercihini teorik çerçeve ve saha araştırmasına dayandırıyor ve kitabın önsözünde şunları söylüyor:
“Dijital ağlar ile çevrimdışı/fiziki dünya, birbirinden bütünüyle ayrı uzamlar değil; tam aksine birbirini besleyen ve dönüştüren uzamlardır. Özellikle dilimizde yapay, sahte, gerçekliği olmayan gibi sıfatları çağrıştırdığı için “sanal” kelimesi, insanların büyük ölçüde kendi isimleriyle dahil oldukları ve çevrimdışı pratiklerle çevrimiçi etkileşimlerin giderek daha bütünleşik bir mahiyet arz ettiği sosyal paylaşım ağlarını açıklamada artık yetersiz kalmaktadır. Dolayısıyla bu kitabın üst başlığını teşkil eden “sanala veda”, internete veya internet aracılı ortamlara vedayı değil; çevrimdışı ve çevrimiçi uzamlar arasında kategorik ve dikotomik bir ayrıştırmaya sebebiyet veren “sanal” kelimesine veda etmek gerektiğine dikkat çekmekte ve böylece bir dönemin kapanıp yeni bir dönemin açıldığına işaret etmektedir.”
Kitabın birinci bölümü “Ekranın Ardındaki Dünya: Kimliğin ve Dinin Dijitalleşmesi” başlığını taşıyor. Bu bölümde, klasik ve çağdaş sosyologlara atıflarda bulunularak kimlik, din ve dijitalleşme üçgeninde yapı taşları kuruluyor. “Akışkanlaşma”, bu teorik zeminin güçlü kavramlarından biri. Bu bölümdeki “Dinin Dijital Halleri: Siber Uzamda Din” başlığındaysa internet ve din çalışmalarındaki teorik bakış açıları detaylı bir biçimde ele alınıyor, bugüne kadar Batıda yapılan çalışmalar “dalga” metaforuyla aktarılıyor. Kitabın kıymettar kısımlarından birini de bu bölümdeki, “Dijital/Çevrimiçi Din Pratiğindeki Temel Temalar” başlığı oluşturuyor.
Kitabın ikinci bölümü, ilk bölümle irtibatlı biçimde “Ekranla Değişen Dünya” başlığını taşıyor ve 44 kişiyle yapılan görüşmeler/mülakatlar, teorik çerçevenin deneyime dökülmüş hali olarak yansıtılıyor. Burada sosyal medya, “dindarlığın deneyimlenme sahası” şeklinde tanımlanarak konu şu başlıklarla derinleştiriliyor:
- Paylaşımların dinî ve fıkhî bağlayıcılığı
- Dini içerikli paylaşım yapmak: Tebliğ mi gösteriş mi?
- Din anlatımı: Tele-vaizlik ve sosyal medya vaizliği
- Dini bilgilenme: Otantiklik ve güven problemi
- Çevrimiçi dini topluluklar
- Dini otorite sorunsalı
- Sosyal medyada dinin ritüel boyutu
Mustafa Derviş Dereli’nin çalışması hem akademisyenlere hem de internet ve din ilişkisine dair fikir zenginliğine sahip olmak isteyenlere önemli açılımlar sağlıyor.
Kitabın içindekiler kısmını incelemek isteyenler, bağlantıyı ziyaret edebilir.Kitabın künyesiYazar: Mustafa Derviş DereliKitap adı: Sanala Veda: Sosyal Medya ve Dönüşen DindarlıkBasım yılı: 2022Baskı: 2. BaskıSayfa Sayısı: 399Yayıncı: Sakarya Üniversitesi Yayınları