Yapay zeka insan beyninin çalışma sistemini taklit eden; verileri toplayan, analiz eden ve veriler arasında tercih yapma yeteneğine sahip olan algoritmik sistemlerdir. Yapay zeka ilk bakışta insanın yeteneklerini ve yaşam kalitesini yükselten bir etken olarak görülse de beraberinde, insanın kendi gerçekliğini yitirmesi, insanî ve ahlakî değerlerinden uzaklaşması ve yapay zekayı kontrol edemez hale gelmesi gibi endişe verici sonuçlar doğurabilmektedir.
Yapay zeka ile teknolojide varılan devasa ilerlemeler evrenin merkezinde olan insan anlayışında önemli değişimler getirmiştir. Makinelerin insanın yaptıklarının çok üzerinde işlev gördüğüne olan inanç, insanın devre dışı kaldığı ve insanî değerlerinin anlamını yitirdiği yeni bir döneme girişin sinyallerini vermektedir. Bu da insanın geleceği için endişe vericidir.
Yapay zeka teknolojisi ile meydana gelen yeni dünyada gelişen yeni pratiklere hukukî çözümler bulmanın yanı sıra yapay zeka teknolojisiyle oluşan yeni alem tasavvuru ve paralelinde üretilen kavramları karşılayabilecek hatta ötesine geçebilecek yeni bir düşünce ve bakış geliştirmek elzemdir. Bu bağlamda değerlendirildiğinde yapay zekayı disiplinler arası bir zeminde tartışmak ve ele almak gerekir. Hukukî açıdan, özelde İslam hukuku açısından temel sorun yapay zekanın bir kişilik kazanıp kazanamayacağı ve buna bağlı olarak hak veya borç terettüp edip edemeyeceği hususudur. Bu açıdan bakıldığında bir taraftan kusur sorumluluğu diğer yandan yapay zekaya irade ve kast isnad edilip-edilmeyeceği meselesi tartışılmıştır. Bunun yanı sıra gelişen teknolojiyle beraber akitlerin ve diğer fıkhî pratiklerin yeni boyut kazanması yeni alternatif çözümlerin bulunması ihtiyacını doğurmuştur.
İslam değişen hayata yeniliklere açık, toplumu her çağda yönlendirme gücüne ve etkisini sahiptir. Bunu tesis eden büyük ölçüde naslardan te’vil yoluyla hüküm çıkarmayı ifade eden fıkıh ilmidir. Dijital varlığın elektronik adı olan yapay zekada bilinmesi gereken metaforda; paradigma bakış açısını ifade eder. Bu da kültürel ve sosyal etkenlere bağlı olarak öznellik taşır. Buradan hareketle medeniyetlerin ve mesajlarının mühim rol oynayacağı âşikârdır. Buna göre İslam medeniyeti olarak, sanal alemi, gerçek hayattan oluşturuyorsak ahlakın ve fıkhın tüm bağlayıcılıklarını sanala taşımalıyız. Ebû Hanîfe’nin yapmış olduğu fıkhın tanımı bu anlamda en etkili fıkıh düşüncesi olacaktır: Lehte ve aleyhte olan, tüm dijital amelin ölçüsü olmalıdır. Dijital amel çok basit ancak çok etkili karar gücünü ortaya koyan dijital davranış biçiminin adı olmalıdır. Dijital amelin ilahi iradeyle bağlantısı ise bu etkili fıkıh tanımıyla olacaktır. Burada asıl sorun ‘insan davranışının çok ciddi bir biçimde evrildiği’ sorunuyla yüzleşmemizdir.
Yapay zeka teknolojileri çok hızla gelişen, yapısal olarak girift olan, uzmanlık gerektiren sistemlerdir. Söz konusu teknolojiler insan hayatını ve bununda ötesinde insanı bilişsel olarak da etkileyen çok geniş bir yelpazeye sahiptir. Yapay zeka ve yapay zeka teknolojilerinin ortaya koyduğu bu değişimin anlaşılması ve değerlendirilebilmesi için tek bir ilim dalının çalışılması yeterli değildir. Disiplinler arası bir çalışmaya ihtiyaç olduğu şüphesizdir. Bu girift yapıyı çözmek ve alternatifler geliştirmek uzun soluklu kolektif bir çabayı gerektirmektedir. Bu amaçla “Yapay Zeka Çağında İslam ve Hukuk” şeklinde isimlendirdiğimiz dijital kitap olarak okuyucu sunduğumuz bu kitapla İslam hukuku ile ilgili araştırmalara kaynak, teşvik ve araştırmaların önünü açmak hedeflenmiştir. Bu neticeyi doğuran da “İslam Hukuku Araştırmalarına Zemin Oluşturması Bakımından Yapay Zeka” sempozyumudur.
“Yapay Zeka Çağında İslam ve Hukuk” adlı dijital kitapla bir nebzede olsun bahsedilen meselelerin cevapları aranmıştır. Özetle ifade edilecek olursa bu dijital kitapta;
- İnsan gibi davranışlarda bulunan her şey insan mıdır?
- Yapay zekalı sistemlerin hukukî kişiliği ve cezaî sorumluluğu,
- Dijital içtihadın mümkün olup olmadığı,
- İslam hukuk teorisinde istihsanla yapay zekanın istisnâî kişiliğine cevap aranması ve karar gücünün elektronikleşmesi sorunu,
- Arap dili ve yapay zeka
- Yapay zeka nedir?
- Dijital ağa bağlı tanrı ve yeni insanın dijital vatandaşlık modeli,
- Yapay zekanın makro ekonomi üzerine etkileri
- Robo shariah ve smart müfti örneği üzerinden islam’i finans fetva uygulamaları
- Yapay zeka ve borsa
- Hukukta yapay zeka uygulamaları, pozitif ve İslam hukuku, mantık ve bilgi semboliği
- İslamî kaynaklarda metin mühendisliği uygulamaları
- Mobil uygulamalarda oyun seçimi ve yapay zeka
- Covid-19 ve eğitim üzerine etkileri
gibi başlıklar yer almakta ve ilgili alan uzmanları tarafından dile getirilerek yapay zeka teknolojisi bağlamında çözüm önerileri sunulmaya çalışılmıştır. Bu kitap disiplinlerarası bir çalışma olması hasebiyle Türkiye’de yapay zeka literatürüne de katkısının büyük olacağı düşünülmektedir.
Dr. Öğr. Üyesi Yıldıray Sipahi
Kitabın Tamamına Ulaşmak İçin Lütfen Tıklayınız.