İnternet ve sosyal ağların İslam ve Müslümanlar için imkan ve sınırlılıklar taşıdığı gündemde olan bir tartışma. İnternet bir yandan zaman ve mekana ilişkin algıları değiştirip, Müslümanların küresel dünyada temsilini kolaylaştırırken diğer taraftan da kimlik, mahremiyet gibi muhtelif sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bu duruma ilişkin olarak da akademisyenler internetin İslam ve Müslümanları nasıl etkilediği konusuna odaklanıyor.
O akademisyenlerin biriyle, Dr. nasya bahfen ile konuştuk. Avustralya Monash Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Bahfen Müslümanların medya ve sosyal medya kullanımına ilişkin çalışmalar yapıyor.
İslamvemedya: Sizce Müslümanların elektronik bir ortamda buluşması (sizin tabirinizle “küresel e-ümmet”), Müslümanların dini algılarını nasıl etkilemektedir?
Bahfen: Bilginin kayıt altında tutulması noktasında elektronik olmayan, eski medya araçları, karşımıza birçok engel çıkartmaktaydı; Müslüman dünyasının görüşleri hakkında yeterince bilgi çeşitliliği yoktu. Sosyal medya sayesinde İslam âlemi, haklarında yazılanlara karşı kendilerini eşit şartlar altında ifade edebilme fırsatını bulmuşlardır. Genellikle sosyal medyada başlayan hikayeler, örneğin terör saldırılarından sonra Müslümanları savunan çeşitli Twitter kampanyaları, nihayetinde gazete ve televizyon gibi yaygın medya unsurlarında yerini almıştır. Bu da insanların, Müslümanlar hakkında farklı bakış açıları kazanmasıyla sonuçlanmıştır.
Amerikalı 3 Müslüman gencin vurulması sonrasında sosyal medya nasıl işlev gördü?
İslamvemedya: Bu açıdan ele alacak olursak sosyal medya Müslümanların azınlıkta olduğu bölge ve eyaletlerde onlara ne tür fırsatlar sunmuştur?
Bahfen: Azınlıkta olan Müslüman topluluklar kendi medyasına sahip olmanın yanısıra, sosyal medya sayesinde, yerelde ve dünya genelinde diğer Müslümanlarla haberleşme imkanı da bulmuşlardır. Oldukça etkin olan diğer bir alan ise çoğunluğun İngilizce konuştuğu ülkelerde yaşayan Müslümanların elektronik ortamda iletişim kurabilmesidir; böylece Avusturalya’da ve İngiltere’de, ABD’de yaşayan Müslümanlarla iletişime geçen bir grup meydana gelmiştir. Hepimiz yakın zamanda liseli üç Amerikan gencin vurularak öldürülmesine şahit olduk. Bahsi geçen bu olayda ABD’deki Müslümanların acısını paylaşmak ve onlara destek olmak için, özellikle Avusturalya ve İngiltere gibi diğer ülkelerde sosyal medya üzerinden birçok gönderi ve bağlantı paylaşılmıştır.
Diğer bir nokta ise Müslüman olmayan ülkelerdeki Müslüman azınlık nüfusun, kendileri ya da ailelerin geldiği, Müslüman çoğunluğun yaşadığı ülke bireyleriyle sosyal medya aracılığıyla iletişim kurabilmeleridir. Örneğin Türk kökenli Avustralyalı Müslümanlar ya da aynı şekilde Hint kökenli Amerikalı Müslümanlar bu şekilde akrabalarıyla iletişime geçebilmektedir.
“Müslümanlar, siber-İslami toplumu inşa ediyor”
İslamvemedya: Araştırmalarınıza göre Müslümanlar sosyal medyayı kullanma amaçları ne?
Bahfen: Bunun dört temel nedeni var. İlk olarak sosyal medya Müslümanlar için alternatif bir medya kaynağı rolündedir. İkinci olarak Müslüman azınlık nüfus, sosyal medyayı işlevsel bir şekilde kullanmaktadır. Örneğin bu kişiler, tatil ya da iş için başka bir bölgeye gittiklerinde Facebook’ta ileti bırakarak en yakın caminin ya da helal gıda satış noktalarının nerede olduğu bilgisine ulaşabilirler. Müslüman çoğunluğun bulunduğu ülkelerde bu bilgilere kişisel bağlantılarla ulaşılabilse de Müslümanların azınlıkta olduğu yerlerde bu boşluğu sosyal medya doldurmaktadır. Üçüncü olarak ise sosyal medya kullanımı, özellikle din eğitimi veren okullardaki Müslümanların, kendi aralarında bir iletişim ağı oluşturmalarını sağlamaktadır. Diyebiliriz ki sosyal medya sayesinde Müslümanlar, yaşadıkları bölgedeki diğer Müslümanlar hakkında bilgi edinebilecekleri ve onlarla iletişim kurabilecekleri bir İslami siber-toplumu inşa etmektedir.
“Sosyal medya olmasaydı gençlerin dini figürlerle iletişim kurması kolay olmayacaktı”
Son olarak modernite ve geleneksellik arasında sıkışmış olan Müslüman gençler, tanınmış şeyhleri/imamları ve dini önderleri, facebook sayfalarından ya da twitter hesaplarından takip edip onlarla iletişim kurarak sosyal medyayı bir tavsiye aracı olarak kullanmış olurlar. Gençler, tanınmış olan bu şeyhlere/imamlara, dinleri hakkında sorular sorabilmekte ve Cuma hutbesinin konusu hakkında önerilerde bulunabilmektedirler. Sanırım sosyal medya olmadan gençlerin dini figürlerle iletişim kurabilmeleri pek kolay olmayacaktı.
“Müslümanlar, sosyal medyada birlik oluyor”
İslamvemedya: Müslüman kimliği ‘İslam ve sosyal medya’ etkileşiminden nasıl etkilenmektedir?
Bahfen: Sosyal medya, Müslüman kimliğini sağlamlaştırma ve güçlendirme yönünde bir eğilim göstermektedir. Elektronik ortamda, bir yanda Müslüman gruplar arasındaki benzerlikleri yansıtan çevrimiçi etkileşimler görülmekteyken (Sufilerin diğer Sufilerle sosyal medya ortamında toplanması ve iletişim kurması gibi), diğer yanda itikadi ve ameli meselelerde sert fikir ayrılıkları yaşanmaktadır. Buna rağmen resmin bütününe baktığımızda, Müslümanlar uluslararası medya ve Müslüman olmayan dış dünyaya karşı bu ortamda birlik olmaktadır.