Karakoç, Yüce Diriliş Partisi’nin İstanbul İl Başkanlığı’nda yaptığı konuşmada, İslam dünyasının günümüzdeki durumundan söz etti.
Müslümanların aynı çatı altında birleşmesi gerektiği mesajını veren Karakoç, Müslümanların karşısındaki Batılı güçlerin bazı silahlar elde ettiklerini dile getirdi.
Bu güçlerin klasik silahların yanında modern silahlara da sahip olduklarını ifade eden Karakoç, “Bunlardan birisi propagandadır. Propaganda aslında bir bilginin iletilmesi, bir haberin doğru iletilmesi olsa normal olur. Fakat onu değil, bir yalanı, olmayacak bir şeyi aldatıcı şekillerle anlatılması olunca işte bugün o tuzağa düşülüyor.” dedi.
Üstad Karakoç, “Müslüman, saflığıyla o tuzağa düşüyor. Onun için bizim usullerimizi, yöntemlerimizi, vasıtalarımızı gözden geçirmemiz lazım. Ha… Biz de mi aynı yolu tutalım, propaganda yolunu? Hayır, biz gerçeğini bulalım, gerçeğini kuralım.” diyerek konuşmasına şöyle devam etti:
“Mesela bu propagandaların vasıtası; gazete. Her türlüsünü kurmuş durumda İslam dışı güçler. Yabancılar gelmişler içimize de girmişler uzantıları olarak oluşturmuşlar. Ve bugün o propagandanın etkisi altındayız hepimiz. Gazetesiyle, televizyonuyla, internetiyle, her şeyiyle etkisi altındayız. Buna karşı bizim de bu vasıtalarımızın olması gerekir. Gazetemiz olmalı, gerçeği olmalı. Televizyonun gerçeği olmalı, gerçeği yaymalı. Durmadan yılmadan onu tekrarlamalı, ama her tarafa ulaşmalı. Avrupa’da bir kanal var on dilde yayın yapıyor. Avrupa ona muhtaç değil, ama yapıyor. Bizim hangi kanalımız 10 dilde yayın yapıyor* Araplar o kadar zengindirler, müthiş kanalları var. Arapça ve İngilizce yayın yapıyorlar. Bir Türkçe yayın yapmıyor. Gidip onu uyaracaksın. Diyeceksin: Arkadaş, Türkçe yayın yap, fikirlerini söyle bakalım? Farsça yayın yap. Bizim Arapça, Farsça ve Türkî Cumhuriyetleri şivelerinde yayın yapmamız lazımdır. Gazetelerimiz de böyle olmalı, kitaplarımız da çıkınca buralara gitmeli ve bizler gitmeliyiz."
Müslümanların aynı çatı altında birleşmesi gerektiği mesajını veren Karakoç, Müslümanların karşısındaki Batılı güçlerin bazı silahlar elde ettiklerini dile getirdi.
Bu güçlerin klasik silahların yanında modern silahlara da sahip olduklarını ifade eden Karakoç, “Bunlardan birisi propagandadır. Propaganda aslında bir bilginin iletilmesi, bir haberin doğru iletilmesi olsa normal olur. Fakat onu değil, bir yalanı, olmayacak bir şeyi aldatıcı şekillerle anlatılması olunca işte bugün o tuzağa düşülüyor.” dedi.
Üstad Karakoç, “Müslüman, saflığıyla o tuzağa düşüyor. Onun için bizim usullerimizi, yöntemlerimizi, vasıtalarımızı gözden geçirmemiz lazım. Ha… Biz de mi aynı yolu tutalım, propaganda yolunu? Hayır, biz gerçeğini bulalım, gerçeğini kuralım.” diyerek konuşmasına şöyle devam etti:
“Mesela bu propagandaların vasıtası; gazete. Her türlüsünü kurmuş durumda İslam dışı güçler. Yabancılar gelmişler içimize de girmişler uzantıları olarak oluşturmuşlar. Ve bugün o propagandanın etkisi altındayız hepimiz. Gazetesiyle, televizyonuyla, internetiyle, her şeyiyle etkisi altındayız. Buna karşı bizim de bu vasıtalarımızın olması gerekir. Gazetemiz olmalı, gerçeği olmalı. Televizyonun gerçeği olmalı, gerçeği yaymalı. Durmadan yılmadan onu tekrarlamalı, ama her tarafa ulaşmalı. Avrupa’da bir kanal var on dilde yayın yapıyor. Avrupa ona muhtaç değil, ama yapıyor. Bizim hangi kanalımız 10 dilde yayın yapıyor* Araplar o kadar zengindirler, müthiş kanalları var. Arapça ve İngilizce yayın yapıyorlar. Bir Türkçe yayın yapmıyor. Gidip onu uyaracaksın. Diyeceksin: Arkadaş, Türkçe yayın yap, fikirlerini söyle bakalım? Farsça yayın yap. Bizim Arapça, Farsça ve Türkî Cumhuriyetleri şivelerinde yayın yapmamız lazımdır. Gazetelerimiz de böyle olmalı, kitaplarımız da çıkınca buralara gitmeli ve bizler gitmeliyiz."