İstanbul Müftülüğü tarafından düzenlenen “Şehr-i İstanbul” programında konuşan Yılmaz, sosyal medyanın zararlı yönlerine temas etti.
Medyanın, sanal dünyalar kurarak, insanı yalnızlaştırmaya başladığını söyleyen Yılmaz, “Oysa ki, insan dediğimiz varlık sosyal bir varlık diye tabir edilir. İnsanlarımız ellerindeki cep telefonlarıyla çok büyük bir sanal sosyaliteye kavuştular. O sanal dünyada ilişkiler kuruyorsunuz. Bu birebir göz ve gönül teması sağlayan, dokunma, musafaha etme imkanı veren ortamlardan bizi uzaklaştırıyor. Bu da çağımızın afetlerindendir. Gençlerimizi ve insanlarımızı bütün bu uyaranlardan kurtarıp zaman zaman kendi fıtri özellikleriyle baş başa getirecek ortamlar sunmak gerekiyor” şeklinde konuştu.
Sosyal medya ilmihaline göre çocuklarımızı yetiştirmeliyiz
Sosyal medyanın güzel bir şey olduğunu ama diğer taraftan da bağımlılık yaptığı andan itibaren insanları yalnızlaştırdığına dikkat çeken Yılmaz şöyle devam etti:
“Kalpten kalbe giden bir yol vardır. Bizim amacımız onu harekete geçirmektir. En önemlisi her şeyin ilmihali oluştu. Ticaret ilmihalimiz, ibadet ilmihalimiz var. Belki bir de sosyal medya ilmihaline ihtiyacımız var. Ne kadarı meşru, ne kadarı meşru değil, ne kadarı bizim fıtratımıza uygun ve sürdürülebilir, ne kadarından uzak kalmalıyız bunu belirlemeliyiz. Çocuklarımızı bu ilmihal bilgilerine göre yönlendirmeliyiz.”
Sosyal medya ilmihali Diyanet'in gündeminde
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de, geçtiğimiz yıl Mayıs ayında düzenlenen "Mahremiyet Bağlamında Sosyal Medya ve Aile" forumunda konuyu gündeme getirmişti. Diyanet İşleri Başkanı Görmez, forumun açılışında yaptığı dikkat çeken konuşmada, sosyal medya marifetiyle yalan, iftira, dedikodu, hakaret, aşağılama her türlü gayri ahlaki söz ve davranış bir anda bütün insanlığı kuşatacak hale geldiğini ve aile kurumunu bu taarruzdan korumak için de hiçbir savunma gücümüzün olmadığını söyleyerek şöyle devam etmişti:
"Sosyal medya ilmihali, sosyal medya ahlakı, sosyal medya hukukuna ihtiyacımız var. Çocuklarımızın ilk dönemlerinden itibaren bunun farkında olmalarını, çocuklarımızı hakikat dünyasından koparan sanal dünyanın bu kötülüklerine mahkûm eden bu dünyaya karşı bilinçlendirilmesi son derece önem arz ediyor."