“Orta Afrika Cumhuriyeti'nde gerçekleşen olayların medyaya yansıması, bir din çatışması olduğunu gösterir yönde. Böyle bir tespite katılıyor musunuz?”
“Bu coğrafyadaki gerilimin asıl sebebi siyasidir. Ancak çoğunluğu Müslümanlardan oluşan Seleka koalisyonunun yönetimi devirmesi ve kendi içinden birini başkanlık makamına taşıması sonrası gelişen olaylar dinsel bir derinlik kazanmıştır. Fransa ve dış medya organları bu kutuplaştırmayı daha da derinleştirdiler ve Müslüman-Hıristiyan çatışması var şeklinde yayınlarını bilinçli bir şekilde sürdürdüler. Bu yüzden olaylar son kertede dinsel bir çatışmaya dönüştü. Şu an ülkede terörize olmuş aşırı Hıristiyan silahlı gruplar Müslüman avı gerçekleştirmekler ve linç faaliyetlerinin yanında insanları diri diri yakma gibi eylemler yürütmekteler.”
Gerçekleştirilen katliamların görünürde sorumlusu Hıristiyan milisler. Ancak Fransız askerlerinin payının olduğu raporunuzda yer alıyor. Bu bağlamda, Batı medyasının, konuyu yansıtırken taraflı davrandığını düşünüyor musunuz? Bu yönde tespitleriniz varsa bizimle paylaşır mısınız?
“Batı medyası oldukça yüzeysel analizler ortaya koyarak konuyu ele aldı. Gene bu kuruluşlar hiçbir zaman tarafsız yayın yapmadılar. Şiddet olaylarının tek sorumlusunu Müslümanlar ve onların destek verdiği Seleka olarak gösterdiler. Batı’nın gözünde Müslümanlar sessiz kalsa, ezilmeye devam etse, yönetime talip olmasa herhangi bir sorun çıkmayacaktı. Oysa şiddet sarmalının sorumluları Hıristiyan milislerdir. Fransa’nın askeri olarak bölgeye gelişi bu milisleri daha da cesaretlendirmiştir. Fransız panzerlerinin üzerinden yayın yapan Batılı kuruluşların tarafız yayın yapmalarını beklemek saflık olur. Batılı medya kuruluşları Fransız askerlerinin kuyruğunda ve onların koruması altında hareket etmekteler. Bu şekilde yayın yapmaktalar.”
“Türk medyası, sizce olaylara yeterince yer veriyor mu?
“Orta Afrika’da yaşanan olaylar Türkiye gündeminde çok az yer bulabildi. Bunun sebeplerinin başında bu coğrafyaya uzak ve yabancı olmamız yatıyor. Diğer bir etken de Türkiye’nin kendi iç gündemine kapanmış olması. Enerjimizi boş gündemlerle içerde harcıyoruz. Haliyle dışarıda olup biten olaylara Fransız kalıyoruz. Afrika açılımı yapmış bir ülkenin Orta Afrika’da dahi olsa yaşanan olaylara sessiz kalması düşünülemez. Somali önemlidir ama Orta Afrika’dan bize ne diyemez kimse! Afrika’ya bütün olarak bakmak zorundayız ve yaşanan olaylarda insanlık namına payımıza düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz. Hem Türkiye hem de İslam dünyası bu olayın doğal tarafıdır.”
“Bir insani kriz olduğu çok açık. Bu krizin giderilmesi için İHH'nın bölgede yaptığı çalışmaları aktarır mısınız?
“İHH olarak bu bölgeyi yakından takip etmeye çalışıyoruz. Bölgede yaşanan olayları yerinde görmek amacıyla bir ekip gönderdik, temaslarda bulunduk ve bir rapor hazırlayarak kamuoyunu bilgilendirdik. Bölgede bazı insani yardım çalışmaları gerçekleştirdik ve bu çalışmalara devam ediyoruz. Özellikle çevre ülkelere sığınan göçmenlerin durumu oldukça kötü durumda. Çad’a sığınan mültecilerle ilgili yardım çalışmaları yürütüyoruz. İnsani krizin boyutu çok büyük olduğu için daha fazla çaba harcamak gerektiği çok açık. Maalesef beklediğimiz desteği şu ana kadar bulamadık…”
Fotoğraf: İHH