Medya ve din ilişkisinin önemli bir yönünü, dini kendi amaçları için istismar eden terör örgütlerinin medya stratejisi oluşturuyor.
İstismarcı terör örgütleri, insan hayatına yönelik tehditlerinin yanı sıra, İslam’ın izzetli mesajına da leke sürmeye çalışıyor. Medyayı aktif bir şekilde kullanan bu örgütler, uluslararası güçlerin maşası olarak görev üstlense de kullandıkları argümanlarla İslam’a ve Müslümanlara da zarar veriyor. Bu örgütlerin yakın dönemdeki temsilcisi de DEAŞ.
DEAŞ, özellikle video paylaşım ve sosyal medya sitelerinde yayınladığı katliam videolarıyla adını duyurdu. Örgüt, medya yapılanması ve stratejisiyle dünyanın her tarafında, İslam’a ve Müslümanlara karşı olumsuz imajların ortaya çıkmasına neden oldu.
Peki, DEAŞ hangi stratejilerle medyayı kullandı? Katliam videolarını yaymalarının hedefinde ne vardı? Dini istismar eden bu gibi yapıların medya kullanımlarının önüne geçmek için neler yapılmalı?
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), “DEAŞ’ın Medya Stratejileri” başlığıyla bir rapor yayınladı.
seta Araştırmacıları Emin Salihi ve Yenal Göksun tarafından hazırlanan raporda ayrıntılı bilgiler yer aldı.
İşte o rapordan bazı notlar
“Gelişen teknoloji, terör örgütlerinin yeni ve komplike medya araçlarını kullanmalarına imkan tanıdı”
“2000’li yılların başında Usame bin Ladin’in ses kayıtlarının El-Cezire televizyonunda yayınlanmasından bu yana gelişen teknoloji terör örgütlerinin daha yeni ve komplike medya araçlarını kullanmalarına imkan tanımıştır. Terör örgütleri hedefleri doğrultusunda şiddet kullanarak toplumda korku ve paniğe yol açmak ve kamuoyunda infial yaratabilmek için kitle iletişim araçlarını kullanmışlardır. Son dönemdeki en kanlı eylemleri gerçekleştiren terör örgütü DEAŞ da karmaşık medya stratejisi ile dikkat çekmektedir.”
“DEAŞ, terör eylemlerini medyayı kullanarak uluslararası kamuoyuna duyurdu”
“ABD işgali sonrası Irak’ın istikrarsızlaşması ve Suriye’nin toplumsal ayaklanma sonrası bir iç savaşa sürüklenmesi ile iki ülke zayıflamış, çeşitli terör örgütlerinin hedefi olmuştur. DEAŞ da bu durumdan yararlanmış, otorite boşluğu oluşturma stratejisi izleyerek hakimiyet alanını genişletmiştir. Aynı zamanda toplumsal rahatsızlıklardan beslenerek kendi ideolojisini ve eylemlerini etkili bir medya stratejisi ile uluslararası kamuoyuna duyurmuştur. DEAŞ mesajını bölge ve dünya genelindeki potansiyel katılımcılarına medya kanalları yoluyla ulaştırmıştır. Bu sayede farklı ülkelerden binlerce kişi bu kanlı terör örgütüne katılarak acımasız eylemler gerçekleştirmiştir.”
“DEAŞ, yayınladığı dergilerde, düşmanlarını hedef gösterdi”
“DEAŞ tarafından yayımlanan Dabiq, Rumiyah, Konstantiniyye ve En-Nebe dergilerinin tüm sayıları içerik ve söylem analizine tabi tutulmuştur. İnternet ortamında “pdf ” formatında dolaşıma sokulan bu yayınlar medya stratejisinin önemli bir ayağını oluşturmaktadır. Örgüt tarafından söz konusu yayınlara yüklenen simgesel anlamlar da bunu doğrulamaktadır. Dabiq, Rumiyah ve Konstantiniyye isimleri DEAŞ’ın yeni topraklar ele geçirme vizyonunun bir göstergesi olmanın yanı sıra gerçekleştirdiği şiddet eylemlerine yüklediği kutsal anlamlara da atıfta bulunmaktadır. Dergilerin içeriği örgüt tarafından belirli bir strateji bağlamında temalara ayrılmıştır ve her metin bir amaca hizmet etmektedir. Örgüt düşman olarak gördüğü ülke, dini grup, ideoloji ve diğer aktörleri buradan hedef göstermektedir. Destekçilerine terör eylemlerine katılmak için çeşitli taktikleri de buradan duyurmaktadır.”
Video prodüksiyonlarıyla küresel çapta kitleye mesaj ulaştırdılar!
“DEAŞ tarafından yayınlanan video prodüksiyonları ise daha önce benzerine rastlanmamış bir anlatı ve kurguyla karşımıza çıkmaktadır. Terör örgütleri daha önce hazırladıkları propaganda videolarında sınırlı imkanlardan faydalanmaktaydı. Örgüt liderlerinin yaptığı konuşmalar video kaydına alınarak düşman aktörlere tehditler yöneltilmekte ya da örgüt elemanlarına eylem çağrısında bulunulmaktaydı. Öte yandan düşman hedeflere düzenlenen saldırılar kayıt altına alınarak güç gösterisi yapılmaktaydı. Ancak DEAŞ tarafından geliştirilen stratejide bu basit anlatının ötesine geçilmiştir. Destekçisi olsun ya da olmasın DEAŞ izlenebilir bir anlatı ve kurgu geliştirmiştir. Örgüt bilgisayar oyunu oynayan, Hollywood filmleri izleyen, sosyal medya araçlarını kullanan ve küresel popüler kültürün imgelerine aşina olan herkese hitap eden bir strateji izlemiştir. Bu sayede küresel çapta geniş bir kitleye mesajını ulaştırmıştır”
Haşhaşîlerle benzer yönleri
Tarihin ilk terör örgütlerinden Sicariiler ve Haşhaşiler daha fazla ses getirmesi için terör eylemlerini kalabalıklar önünde gerçekleştirmekteydiler. Böylece korku ve dehşet kulaktan kulağa yayılarak uzak coğrafyalara kadar ulaşabilmekteydi. Bugünkü terör örgütleri ise televizyon ve internet gibi kitle iletişim araçlarını kullanarak tüm dünyaya mesajlarını iletmektedir. Bu durum şiddet eyleminin içeriği ve yöntemi değişse de terör örgütlerinin mesaj iletme kaygısının her zaman temel amaç olduğunu göstermektedir. Gelişen teknoloji ve ortaya çıkan yeni iletişim araçları terör örgütlerine mesajlarını iletebilmeleri için yeni imkanlar sunmaktadır. Bu imkanlar sayesinde mesaj daha hızlı, kolay ve anonim şekilde yayılabilmektedir. Ancak terör örgütleri sadece kendi medya kanallarını kullanmakla kalmayıp küresel çaptaki kuruluşların da gündemlerini belirleyerek etki alanlarını genişletmektedir. Bu bağlamda DEAŞ hem kendi medya kanalları yoluyla hem de uluslararası medya ve kamuoyunun gündemini belirleyen eylemleri vasıtasıyla dünya çapında bir izleyici kitlesine ulaşmaktadır.
DEAŞ, devasa bir medya kuruluşu profili çizdi
İncelikle tasarlanmış sembolik mesajlar içeren medyatik ürünlerin karmaşık bir strateji ile dolaşıma sokulmasıyla DEAŞ uluslararası kamuoyunun gündemine üst sıralardan girmektedir. Haftalık bültenleri, farklı dillerde yayımlanan dergileri, haber ajansı, radyosu, video prodüksiyonları ve sosyal medya kanalları ile DEAŞ silahlı bir örgüt olmanın yanı sıra devasa bir medya kuruluşu profili çizmektedir. Örgüt farklı medya araçlarını eş zamanlı kullanarak eylem ve mesajını dünyanın herhangi bir noktasındaki hedef kitleye ulaştırmaktadır.
Video prodüksiyonlar, DEAŞ’ın medya stratejisinde önemli yer kapladı
Gazete, dergi ve broşür gibi yayınlar kamuoyunda belli bir etki yaratsa da DEAŞ’ın hazırladığı videolar çok daha fazla dikkat çekmekte ve uluslararası kamuoyunun gündemini etkilemektedir. Aslında terör örgütlerinin kendi eylemlerini kayıt altına alarak yayınlaması 1990’lara kadar uzanmaktadır. Düşük çözünürlüklü videolarda örgütler dönemin imkanları dahilinde propaganda çalışmaları yapmaktaydı. Bugün ise hemen hemen tüm terör örgütleri planladıkları eylemlerin medyatik ayağını da göz önünde bulundurmaktadır. Video prodüksiyonları da DEAŞ’ın medya stratejisinin en önemli ayaklarından birini oluşturmaktadır.
DEAŞ, hangi kirli amaçlar için video hazırladı?
“DEAŞ videoları ile tıpkı diğer yazılı yayınlarında olduğu gibi örgütün ideolojisi, dünya görüşü ve dini yorumlayışını aktarma gayesi gütmektedir. Bunu bazen tarih içerikli bazen de dinin faziletlerini anlatma adı altında çektiği videolar ile gerçekleştirmektedir. Örgüt terör eylemi ve infaz videolarında yaptığı göndermelerle eylemlerini ilahi bir kaynağa dayandırarak meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Düşman kimliklere uygulanan vahşi infaz yöntemleri DEAŞ’ın kurallarına uymayanların alacağı cezayı göstermektedir. Öte yandan örgütün kurallarına uyanların ise huzur ve mutluluğa kavuştuğu gösterilmeye çalışılmaktadır. DEAŞ’ın kontrolü altındaki bölgelerde çekilen günlük yaşam temalı videolar bu mesajı vermektedir. Bazı videolarda örgüt belirli çevrelere yönelik mesajlar vermektedir. Düşman imgesine yönelik mesajlar tehdit içerikli olmaktadır ve hedef kamuoyunda korku ve endişe yaratmaktır. Bazen de hedefteki kamuoyu ikna edilerek DEAŞ’a davet edilmektedir. Özellikle örgüt bünyesindeki farklı milletlerden insanların paylaştıkları deneyimler ve yaptıkları çağrılar yoluyla hedef kitlede mesajın etkisinin artırılması amaçlanmaktadır. Videolardaki göstergeler “biz ve öteki” kavramlarını inşa ederken örgütün kurguladığı yeni toplumsal düzenin kurallarını, bireylerin hak ve yükümlülüklerini de bildirmektedir. Video prodüksiyonları bu ortak kodların üretilmesine ve paylaşılmasına katkı sunmaktadır.”
DEAŞ eylemlerini kayıt altına almak için teknolojinin tüm imkanlarından faydalanmaktadır. El kameralarının yanı sıra aksiyon kameraları ve dronelar örgütün terör eylemlerinde kullandığı araçlardır. Bu kameralar sayesinde izleyici ekrandaki görüntüyü farklı bir gerçeklikle deneyimleme imkanı bulmaktadır. Aksiyon kamerası kullanılan görüntüler izleyiciyi eylemcinin bakış açısına konumlandırarak görüntünün gerçekliğini artırmaktadır. Bu aynı zamanda bazı bilgisayar oyunlarında kullanılan bakış açısıyla aynıdır. Bu yüzden bazen DEAŞ eylemlerinin görüntüleri ile bilgisayar oyunu sahneleri arasında çok yakın ilişkiler kurulabilmektedir. Hatta internet üzerinden çok kullanıcılı oyunlarda terörist kimliğine girerek eylem gerçekleştiren kişiler de bulunmaktadır.
DEAŞ, çocuklara yönelik oyunlar bile üretti
Örgütün Türkçe yayınlarının diğer bir önemli ayağını ise Himmet Ofisi (Mektebet’ul-Himme) oluşturmaktadır. Örgütün bir yayınevi gibi çalışan bu birimi kitap, broşür, banner ve animasyon filmler hazırlamaktadır. Yayınevi tarafından çıkarılan ürünler pdf formatında internet üzerinden çeşitli yollarla dolaşıma sokulmaktadır. Bunlar şiddet söylemi içermemesi ve salt dini içerikli olmasından dolayı internet ortamındaki benzer muhtevaya sahip diğer yayınlarla karışabilmektedir. Himmet Ofisi’nin ürettiği yayınlar elektronik ortamda tüm dünyaya yayılarak bu broşürlerin örgüt destekçileri tarafından bulundukları ülkelerde basılmasına ve dağıtılmasına imkan sunmaktadır. Himmet Ofisi çocuklara yönelik akıllı telefon uygulamaları da geliştirmiştir. Bunlar internet ortamında indirilerek cihaza kurulabilmekte, çocuklara dua ve Arapça eğitimi veren Türkçe oyun uygulamaları gibi görünmektedir. Ancak uygulama içerisinde çocukların uçak düşürme ve tankları havaya uçurmak gibi görevleri yerine getirmesi istenmektedir. Bu uygulama DEAŞ’ın teknolojiyi yakından takip ettiğini ve bunu çocukların örgütsel eğitiminde kullanmak için bir araca dönüştürdüğünü göstermesi açısından çarpıcıdır.
DEAŞ gibi terör örgütlerinin medya stratejilerine karşı neler yapılmalı?
DEAŞ’ın medya stratejisi göz önünde bulundurulduğunda terörün yayılmasını engellemek ve karşı strateji geliştirmek için şu önerilerde bulunulabilir:
İstismarcı terör örgütleri, insan hayatına yönelik tehditlerinin yanı sıra, İslam’ın izzetli mesajına da leke sürmeye çalışıyor. Medyayı aktif bir şekilde kullanan bu örgütler, uluslararası güçlerin maşası olarak görev üstlense de kullandıkları argümanlarla İslam’a ve Müslümanlara da zarar veriyor. Bu örgütlerin yakın dönemdeki temsilcisi de DEAŞ.
DEAŞ, özellikle video paylaşım ve sosyal medya sitelerinde yayınladığı katliam videolarıyla adını duyurdu. Örgüt, medya yapılanması ve stratejisiyle dünyanın her tarafında, İslam’a ve Müslümanlara karşı olumsuz imajların ortaya çıkmasına neden oldu.
Peki, DEAŞ hangi stratejilerle medyayı kullandı? Katliam videolarını yaymalarının hedefinde ne vardı? Dini istismar eden bu gibi yapıların medya kullanımlarının önüne geçmek için neler yapılmalı?
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), “DEAŞ’ın Medya Stratejileri” başlığıyla bir rapor yayınladı.
seta Araştırmacıları Emin Salihi ve Yenal Göksun tarafından hazırlanan raporda ayrıntılı bilgiler yer aldı.
İşte o rapordan bazı notlar
“Gelişen teknoloji, terör örgütlerinin yeni ve komplike medya araçlarını kullanmalarına imkan tanıdı”
“2000’li yılların başında Usame bin Ladin’in ses kayıtlarının El-Cezire televizyonunda yayınlanmasından bu yana gelişen teknoloji terör örgütlerinin daha yeni ve komplike medya araçlarını kullanmalarına imkan tanımıştır. Terör örgütleri hedefleri doğrultusunda şiddet kullanarak toplumda korku ve paniğe yol açmak ve kamuoyunda infial yaratabilmek için kitle iletişim araçlarını kullanmışlardır. Son dönemdeki en kanlı eylemleri gerçekleştiren terör örgütü DEAŞ da karmaşık medya stratejisi ile dikkat çekmektedir.”
“DEAŞ, terör eylemlerini medyayı kullanarak uluslararası kamuoyuna duyurdu”
“ABD işgali sonrası Irak’ın istikrarsızlaşması ve Suriye’nin toplumsal ayaklanma sonrası bir iç savaşa sürüklenmesi ile iki ülke zayıflamış, çeşitli terör örgütlerinin hedefi olmuştur. DEAŞ da bu durumdan yararlanmış, otorite boşluğu oluşturma stratejisi izleyerek hakimiyet alanını genişletmiştir. Aynı zamanda toplumsal rahatsızlıklardan beslenerek kendi ideolojisini ve eylemlerini etkili bir medya stratejisi ile uluslararası kamuoyuna duyurmuştur. DEAŞ mesajını bölge ve dünya genelindeki potansiyel katılımcılarına medya kanalları yoluyla ulaştırmıştır. Bu sayede farklı ülkelerden binlerce kişi bu kanlı terör örgütüne katılarak acımasız eylemler gerçekleştirmiştir.”
“DEAŞ, yayınladığı dergilerde, düşmanlarını hedef gösterdi”
“DEAŞ tarafından yayımlanan Dabiq, Rumiyah, Konstantiniyye ve En-Nebe dergilerinin tüm sayıları içerik ve söylem analizine tabi tutulmuştur. İnternet ortamında “pdf ” formatında dolaşıma sokulan bu yayınlar medya stratejisinin önemli bir ayağını oluşturmaktadır. Örgüt tarafından söz konusu yayınlara yüklenen simgesel anlamlar da bunu doğrulamaktadır. Dabiq, Rumiyah ve Konstantiniyye isimleri DEAŞ’ın yeni topraklar ele geçirme vizyonunun bir göstergesi olmanın yanı sıra gerçekleştirdiği şiddet eylemlerine yüklediği kutsal anlamlara da atıfta bulunmaktadır. Dergilerin içeriği örgüt tarafından belirli bir strateji bağlamında temalara ayrılmıştır ve her metin bir amaca hizmet etmektedir. Örgüt düşman olarak gördüğü ülke, dini grup, ideoloji ve diğer aktörleri buradan hedef göstermektedir. Destekçilerine terör eylemlerine katılmak için çeşitli taktikleri de buradan duyurmaktadır.”
Video prodüksiyonlarıyla küresel çapta kitleye mesaj ulaştırdılar!
“DEAŞ tarafından yayınlanan video prodüksiyonları ise daha önce benzerine rastlanmamış bir anlatı ve kurguyla karşımıza çıkmaktadır. Terör örgütleri daha önce hazırladıkları propaganda videolarında sınırlı imkanlardan faydalanmaktaydı. Örgüt liderlerinin yaptığı konuşmalar video kaydına alınarak düşman aktörlere tehditler yöneltilmekte ya da örgüt elemanlarına eylem çağrısında bulunulmaktaydı. Öte yandan düşman hedeflere düzenlenen saldırılar kayıt altına alınarak güç gösterisi yapılmaktaydı. Ancak DEAŞ tarafından geliştirilen stratejide bu basit anlatının ötesine geçilmiştir. Destekçisi olsun ya da olmasın DEAŞ izlenebilir bir anlatı ve kurgu geliştirmiştir. Örgüt bilgisayar oyunu oynayan, Hollywood filmleri izleyen, sosyal medya araçlarını kullanan ve küresel popüler kültürün imgelerine aşina olan herkese hitap eden bir strateji izlemiştir. Bu sayede küresel çapta geniş bir kitleye mesajını ulaştırmıştır”
Haşhaşîlerle benzer yönleri
Tarihin ilk terör örgütlerinden Sicariiler ve Haşhaşiler daha fazla ses getirmesi için terör eylemlerini kalabalıklar önünde gerçekleştirmekteydiler. Böylece korku ve dehşet kulaktan kulağa yayılarak uzak coğrafyalara kadar ulaşabilmekteydi. Bugünkü terör örgütleri ise televizyon ve internet gibi kitle iletişim araçlarını kullanarak tüm dünyaya mesajlarını iletmektedir. Bu durum şiddet eyleminin içeriği ve yöntemi değişse de terör örgütlerinin mesaj iletme kaygısının her zaman temel amaç olduğunu göstermektedir. Gelişen teknoloji ve ortaya çıkan yeni iletişim araçları terör örgütlerine mesajlarını iletebilmeleri için yeni imkanlar sunmaktadır. Bu imkanlar sayesinde mesaj daha hızlı, kolay ve anonim şekilde yayılabilmektedir. Ancak terör örgütleri sadece kendi medya kanallarını kullanmakla kalmayıp küresel çaptaki kuruluşların da gündemlerini belirleyerek etki alanlarını genişletmektedir. Bu bağlamda DEAŞ hem kendi medya kanalları yoluyla hem de uluslararası medya ve kamuoyunun gündemini belirleyen eylemleri vasıtasıyla dünya çapında bir izleyici kitlesine ulaşmaktadır.
DEAŞ, devasa bir medya kuruluşu profili çizdi
İncelikle tasarlanmış sembolik mesajlar içeren medyatik ürünlerin karmaşık bir strateji ile dolaşıma sokulmasıyla DEAŞ uluslararası kamuoyunun gündemine üst sıralardan girmektedir. Haftalık bültenleri, farklı dillerde yayımlanan dergileri, haber ajansı, radyosu, video prodüksiyonları ve sosyal medya kanalları ile DEAŞ silahlı bir örgüt olmanın yanı sıra devasa bir medya kuruluşu profili çizmektedir. Örgüt farklı medya araçlarını eş zamanlı kullanarak eylem ve mesajını dünyanın herhangi bir noktasındaki hedef kitleye ulaştırmaktadır.
Video prodüksiyonlar, DEAŞ’ın medya stratejisinde önemli yer kapladı
Gazete, dergi ve broşür gibi yayınlar kamuoyunda belli bir etki yaratsa da DEAŞ’ın hazırladığı videolar çok daha fazla dikkat çekmekte ve uluslararası kamuoyunun gündemini etkilemektedir. Aslında terör örgütlerinin kendi eylemlerini kayıt altına alarak yayınlaması 1990’lara kadar uzanmaktadır. Düşük çözünürlüklü videolarda örgütler dönemin imkanları dahilinde propaganda çalışmaları yapmaktaydı. Bugün ise hemen hemen tüm terör örgütleri planladıkları eylemlerin medyatik ayağını da göz önünde bulundurmaktadır. Video prodüksiyonları da DEAŞ’ın medya stratejisinin en önemli ayaklarından birini oluşturmaktadır.
DEAŞ, hangi kirli amaçlar için video hazırladı?
“DEAŞ videoları ile tıpkı diğer yazılı yayınlarında olduğu gibi örgütün ideolojisi, dünya görüşü ve dini yorumlayışını aktarma gayesi gütmektedir. Bunu bazen tarih içerikli bazen de dinin faziletlerini anlatma adı altında çektiği videolar ile gerçekleştirmektedir. Örgüt terör eylemi ve infaz videolarında yaptığı göndermelerle eylemlerini ilahi bir kaynağa dayandırarak meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Düşman kimliklere uygulanan vahşi infaz yöntemleri DEAŞ’ın kurallarına uymayanların alacağı cezayı göstermektedir. Öte yandan örgütün kurallarına uyanların ise huzur ve mutluluğa kavuştuğu gösterilmeye çalışılmaktadır. DEAŞ’ın kontrolü altındaki bölgelerde çekilen günlük yaşam temalı videolar bu mesajı vermektedir. Bazı videolarda örgüt belirli çevrelere yönelik mesajlar vermektedir. Düşman imgesine yönelik mesajlar tehdit içerikli olmaktadır ve hedef kamuoyunda korku ve endişe yaratmaktır. Bazen de hedefteki kamuoyu ikna edilerek DEAŞ’a davet edilmektedir. Özellikle örgüt bünyesindeki farklı milletlerden insanların paylaştıkları deneyimler ve yaptıkları çağrılar yoluyla hedef kitlede mesajın etkisinin artırılması amaçlanmaktadır. Videolardaki göstergeler “biz ve öteki” kavramlarını inşa ederken örgütün kurguladığı yeni toplumsal düzenin kurallarını, bireylerin hak ve yükümlülüklerini de bildirmektedir. Video prodüksiyonları bu ortak kodların üretilmesine ve paylaşılmasına katkı sunmaktadır.”
DEAŞ eylemlerini kayıt altına almak için teknolojinin tüm imkanlarından faydalanmaktadır. El kameralarının yanı sıra aksiyon kameraları ve dronelar örgütün terör eylemlerinde kullandığı araçlardır. Bu kameralar sayesinde izleyici ekrandaki görüntüyü farklı bir gerçeklikle deneyimleme imkanı bulmaktadır. Aksiyon kamerası kullanılan görüntüler izleyiciyi eylemcinin bakış açısına konumlandırarak görüntünün gerçekliğini artırmaktadır. Bu aynı zamanda bazı bilgisayar oyunlarında kullanılan bakış açısıyla aynıdır. Bu yüzden bazen DEAŞ eylemlerinin görüntüleri ile bilgisayar oyunu sahneleri arasında çok yakın ilişkiler kurulabilmektedir. Hatta internet üzerinden çok kullanıcılı oyunlarda terörist kimliğine girerek eylem gerçekleştiren kişiler de bulunmaktadır.
DEAŞ, çocuklara yönelik oyunlar bile üretti
Örgütün Türkçe yayınlarının diğer bir önemli ayağını ise Himmet Ofisi (Mektebet’ul-Himme) oluşturmaktadır. Örgütün bir yayınevi gibi çalışan bu birimi kitap, broşür, banner ve animasyon filmler hazırlamaktadır. Yayınevi tarafından çıkarılan ürünler pdf formatında internet üzerinden çeşitli yollarla dolaşıma sokulmaktadır. Bunlar şiddet söylemi içermemesi ve salt dini içerikli olmasından dolayı internet ortamındaki benzer muhtevaya sahip diğer yayınlarla karışabilmektedir. Himmet Ofisi’nin ürettiği yayınlar elektronik ortamda tüm dünyaya yayılarak bu broşürlerin örgüt destekçileri tarafından bulundukları ülkelerde basılmasına ve dağıtılmasına imkan sunmaktadır. Himmet Ofisi çocuklara yönelik akıllı telefon uygulamaları da geliştirmiştir. Bunlar internet ortamında indirilerek cihaza kurulabilmekte, çocuklara dua ve Arapça eğitimi veren Türkçe oyun uygulamaları gibi görünmektedir. Ancak uygulama içerisinde çocukların uçak düşürme ve tankları havaya uçurmak gibi görevleri yerine getirmesi istenmektedir. Bu uygulama DEAŞ’ın teknolojiyi yakından takip ettiğini ve bunu çocukların örgütsel eğitiminde kullanmak için bir araca dönüştürdüğünü göstermesi açısından çarpıcıdır.
DEAŞ gibi terör örgütlerinin medya stratejilerine karşı neler yapılmalı?
DEAŞ’ın medya stratejisi göz önünde bulundurulduğunda terörün yayılmasını engellemek ve karşı strateji geliştirmek için şu önerilerde bulunulabilir:
- Dijital dünyadaki hızlı dönüşüm örgütün kısa süre içerisinde yeni taktikler geliştirebilmesine imkan vermektedir. Terör örgütünü sürekli ve yakın gözetim altında tutabilmek için dijital dünyanın imkanlarını ve dönüşümünü iyi bilmek ve örgütün davranışlarını ne yönde etkileyeceğini tahmin edebilmek gerekmektedir.
- DEAŞ’ın sosyal medyadaki etkinliğini kırmak için karşı kampanyalar geliştirilmelidir. Örgütün gündemine aldığı meselelere odaklanarak öne çıkaracağı şiddet ve terör temalarına karşı barış ve kardeşlik temaları işlenmelidir.
- Örgütün internet ortamında dolaşıma soktuğu dergi ve video gibi materyallerin tamamen silinmesi ya da hızlı şekilde engellenmesi teknik olarak uygulanabilir değildir. Bunun yerine bu materyalleri ulaşılamaz kılacak, değersizleştirecek ya da manipüle edecek içerik bombardımanı gerçekleştirilebilir.
- Mesajın izleyiciye ulaşabilmesi için izlenebilir ve dikkat çekici olması gerekmektedir. Popüler kültür dilini etkin biçimde kullanan örgütün propagandası karşısında sıkıcı ve bürokratik değil daha çok ilgi çekecek içerikler dolaşıma sokulmalıdır. Bu bağlamda küresel kodlara ve sosyal medya diline hakim olmak gerekmektedir.
- DEAŞ’ın söylemlerinin zayıf noktaları tespit edilerek geçersizliği ortaya konulmalıdır. “İslam’ın savaş dini” olduğu söylemi bunlardan biridir. Örgütün terör eylemlerinde hayatını kaybeden Müslümanların hayat hikayelerine yer verilerek “din kardeşinin” kanını akıtan bir örgütün meşruiyeti sorgulanabilir.
- Örgüt otoritesini ilahi bir kaynağa dayandırmaktır ve destekçilerinden akıllarını kullanmak yerine koşulsuz olarak biat etmelerini istemektedir. Örgütün bu iddialarını sarsacak operasyonlar düzenlenebilir. Simgesel öneme sahip Dabık köyünün TSK tarafından ele geçirilmesi buna bir örnektir.
- Örgüt modern dünya ve ulus devletin bireyler üzerindeki olumsuz etkilerini iyi tahlil ederek propagandasında kullanmaktadır. DEAŞ’ı besleyen sosyolojik gerekçelerin zayıflatılması örgüte katılımları sınırlandırabilir.
- DEAŞ Suriye ve Irak topraklarında saha hakimiyetini kaybetmiştir. Ancak örgütün yapılanmasının ve eylemlerinin ne yönde evrileceği bilinmemektedir. Las Vegas ve Londra saldırıları örgütün saha hakimiyeti kurmadan da eylem kabiliyetine sahip olduğunu göstermektedir. Bu nedenle DEAŞ’ın propaganda çalışmalarının yakından takip edilmesi önem arz etmektedir.