Medya ve Rol Modelleri (3)
Medya ve Gençliğe Dayatılan Popüler Roller
Medyanın özellikle genç nesil üzerinden en hızlı rol model üretme yeteneğinin diğer bir aracısı da popüler müzik ve klip yapımcılığı sektörü olmaktadır. Popüler müzik üzerinden üretilen yüksek ses, protest tavır ve anlamsız sözler, özellikle kimlik arayışında olan fiziksel aktivite arayan gençler üzerinde oldukça etkili olmaktadır.
Sesin yüksekliği, gençlerde fokurdayan dinamik enerjiyi harekete geçirirken, hızlı ritmik müziğe eşlik eden anlamsız söz yığınları, temel dini inanç ve kültürel formları tiye alan, cinsellik uyandıran, ahlak sınırlarını zorlayan hızlı akan karmaşık sahneler ile duygu ve düşünce dünyası her türlü kabule açık gençliğe eğlence içinde yeni bir popüler kimlik aşılamaktadır. Kliplerde kafa sallayışlar ile cezbeye varan kendini kaybedişlere eşlik eden anlamsız, hırçın hareketlerin, insanların hayatının ciddiyet ve gerçeklerinden uzaklaştıran, onlara dayatılan haz ve hız merkezli popüler kültür ve yaşamın içine çekmektedir.
Batının yıllardır ürettiği pop müzik kültürüne farklı bir diğer yaklaşım da Kore’den “K-Pop”[1] olarak gelmesi varılan vahameti gözler önüne sermektedir. K-Pop’un hedefinde yine gençler yer almaktadır. Ama bu, Batının adına cinsiyet eşitliği dediği, artık cinsiyeti biyolojik bir kabulden çok kültürel bir forma ve hatta cinsel tercihlere kadar indirgemenin geldiği son sapkın nokta olmaktadır. Erkek ve kadın sanatçıların birbirine benzeyen kıyafet ve makyajlarla abartılı görselliğin popüler kültürde gençliğin cinsel kimliğine yapılan son bir saldırı olarak görülmek mümkündür. Medya ekranlarına günün her saatinde defalarca yansıtılan, sanatçı, sporcu ve siyasetçi gibi kişilerin yaşayışı, davranışı ve sözleri popüler olarak üretilmek istenen rolleri benimsetmesi ve özdeşim kurması açısından gençliğe rol model olduğu yapılan çeşitli araştırmalarla ortaya konulmaktadır. Mesela Aile Ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü‘nün 2008 yılında 1713 genç üzerinde yapılan sosyal araştırmalarda, medyanın rol model oluşturma etkisi incelenmiştir. Bu araştırmada[2]; gençlere, rol model, idol, olarak gördüğünüz kişinin mesleği nedir? sorusuna verilen cevaplar medya etkisini anlamamız açısından oldukça önemlidir. Bu araştırmanın oransal dağılımı aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Son zamanlarda sinema ve diziler üzerinden büyük kitleleri esir alan medya, kişilik kazanma evresinde olan genç zihinlere, eğlence içinde sorumsuzluk aşılayan roller üzerinden olumsuz kişilikler inşa etmektedir. Medya, her ne kadar kendini kanun adamı ve ahlak polisi gibi gösterse de telkin etmeye çalıştığı roller tam tersini göstermektedir. Üretilen rollere bakıldığında; illegal suç örgütlerini sempatik gösteren şiddet içerikli mafya dizilerinde, suçlu olarak itham edilen kişileri mahkeme eden, kendi yöntemlerine göre cezalandırıp, affetme gibi devlet yetkisindeki güçleri üzerinde toplayan, iyilerin kaybedip daima kötülerin kazandığı roller ön plandadır. Ayrıca medyanın ışık ses ve sahne illüzyonu kullanarak da ayrı ayrı mesajlar verebilmektedir. İş yerlerinin rezidans olduğu, lüksün özendirildiği, son model pahalı arabalar, yalılar, villalar içinde sahnelen filimler ile insanlar hep lüks yaşama özendirilmektedir. Yine medya tarafından suç işleyen kişiler hep haklı ve başına buyruk, aşk-meşk dışında bir dertleri olmayan görüntüsü sürekli verilmektedir. Ayrıca cinsellik, yasak aşk, eğlence, para, haz düşkünlüğü ve düşünme yetisini yitirmiş beyhude rollerle; uykuya dalmadan rüya gören Hipnotik (uyuşuk)[3] sorumsuz ve tüketime meyyal düşünmeyen bir gençlik üretmek istemelerinin geri planında, medya tarafından dayatılan komutları harfiyen yerine getirmelerinin hedeflenmiş olmasıdır. Konuyla ilgili son bir hususta “dijital uyuşukluk”[4] ve zihin kontrolü olarak geliştirilen dijital multimedya teknolojilerin yaygınlaştırılmasıdır. Daha önce sahte cenneti uyuşturucuyla gençliğe empoze eden küresel güçler, son zamanda medya araçlarında artırılmış gerçeklik ve yapay zeka gibi teknolojiler üzerinden gençliği hedef almaktadır. Gerçek olmayan, görüntü dünyasında üzerinden üretilen sanal gerçeklik duygusu veren aparatlar (dijital gözlükler vb.) ile nesli uyuşturan ve gerçek hayattan kaçmasını kolaylaştıran, sahte cennet sunan bu teknolojiler de gelecekteki ayrı bir tehlike olarak karşımızda durmaktadır.
Gençlerin iç enerjilerini ticarileştirip, maddi değerlere tapan, inanç ve kültürlerini sömürerek popüler kültüre esir eden medya, modern dönüştürücü popüler müziği, sporu ve eğlenceyi de küresel medyanın temel ideolojisine uyumlu roller üretme gayesinden bağımsız görmek mümkün değildir.
Devamı diğer yazıda... (Medya ve Kadın Rolleri)
Medya ve Gençliğe Dayatılan Popüler Roller
Medyanın özellikle genç nesil üzerinden en hızlı rol model üretme yeteneğinin diğer bir aracısı da popüler müzik ve klip yapımcılığı sektörü olmaktadır. Popüler müzik üzerinden üretilen yüksek ses, protest tavır ve anlamsız sözler, özellikle kimlik arayışında olan fiziksel aktivite arayan gençler üzerinde oldukça etkili olmaktadır.
Sesin yüksekliği, gençlerde fokurdayan dinamik enerjiyi harekete geçirirken, hızlı ritmik müziğe eşlik eden anlamsız söz yığınları, temel dini inanç ve kültürel formları tiye alan, cinsellik uyandıran, ahlak sınırlarını zorlayan hızlı akan karmaşık sahneler ile duygu ve düşünce dünyası her türlü kabule açık gençliğe eğlence içinde yeni bir popüler kimlik aşılamaktadır. Kliplerde kafa sallayışlar ile cezbeye varan kendini kaybedişlere eşlik eden anlamsız, hırçın hareketlerin, insanların hayatının ciddiyet ve gerçeklerinden uzaklaştıran, onlara dayatılan haz ve hız merkezli popüler kültür ve yaşamın içine çekmektedir.
Batının yıllardır ürettiği pop müzik kültürüne farklı bir diğer yaklaşım da Kore’den “K-Pop”[1] olarak gelmesi varılan vahameti gözler önüne sermektedir. K-Pop’un hedefinde yine gençler yer almaktadır. Ama bu, Batının adına cinsiyet eşitliği dediği, artık cinsiyeti biyolojik bir kabulden çok kültürel bir forma ve hatta cinsel tercihlere kadar indirgemenin geldiği son sapkın nokta olmaktadır. Erkek ve kadın sanatçıların birbirine benzeyen kıyafet ve makyajlarla abartılı görselliğin popüler kültürde gençliğin cinsel kimliğine yapılan son bir saldırı olarak görülmek mümkündür. Medya ekranlarına günün her saatinde defalarca yansıtılan, sanatçı, sporcu ve siyasetçi gibi kişilerin yaşayışı, davranışı ve sözleri popüler olarak üretilmek istenen rolleri benimsetmesi ve özdeşim kurması açısından gençliğe rol model olduğu yapılan çeşitli araştırmalarla ortaya konulmaktadır. Mesela Aile Ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü‘nün 2008 yılında 1713 genç üzerinde yapılan sosyal araştırmalarda, medyanın rol model oluşturma etkisi incelenmiştir. Bu araştırmada[2]; gençlere, rol model, idol, olarak gördüğünüz kişinin mesleği nedir? sorusuna verilen cevaplar medya etkisini anlamamız açısından oldukça önemlidir. Bu araştırmanın oransal dağılımı aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Rol Modeller Sayı Oran %
Sanatçı 1115 65,7
Sporcu 338 19,7
Politikacı 80 4,7
Yazar 51 3,0
Bilim Adamı 17 1,0
Lider/Asker 16 0,9
Diğer 86 5,0
Toplam 1713 100
Yukarıdaki tabloya bakıldığında alınan cevaplarda, sanatçı %65.7 sporcu %19.7 ve politikacıda %4.7 gibi oranlar çıkmaktadır. En yüksek yüzde ekranlardan tanınan sanatçıların olmaktadır. Arkasından rol model olarak tercih edilen, Sporcu ve Politikacılar da genellikle ekranlardan tanınan ve ilgi duyulan kişiler olduğu düşünüldüğünde karşımıza toplamda %90.1 gibi çok yüksek bir oranda medya etkisini görmek mümkündür.Sanatçı 1115 65,7
Sporcu 338 19,7
Politikacı 80 4,7
Yazar 51 3,0
Bilim Adamı 17 1,0
Lider/Asker 16 0,9
Diğer 86 5,0
Toplam 1713 100
Son zamanlarda sinema ve diziler üzerinden büyük kitleleri esir alan medya, kişilik kazanma evresinde olan genç zihinlere, eğlence içinde sorumsuzluk aşılayan roller üzerinden olumsuz kişilikler inşa etmektedir. Medya, her ne kadar kendini kanun adamı ve ahlak polisi gibi gösterse de telkin etmeye çalıştığı roller tam tersini göstermektedir. Üretilen rollere bakıldığında; illegal suç örgütlerini sempatik gösteren şiddet içerikli mafya dizilerinde, suçlu olarak itham edilen kişileri mahkeme eden, kendi yöntemlerine göre cezalandırıp, affetme gibi devlet yetkisindeki güçleri üzerinde toplayan, iyilerin kaybedip daima kötülerin kazandığı roller ön plandadır. Ayrıca medyanın ışık ses ve sahne illüzyonu kullanarak da ayrı ayrı mesajlar verebilmektedir. İş yerlerinin rezidans olduğu, lüksün özendirildiği, son model pahalı arabalar, yalılar, villalar içinde sahnelen filimler ile insanlar hep lüks yaşama özendirilmektedir. Yine medya tarafından suç işleyen kişiler hep haklı ve başına buyruk, aşk-meşk dışında bir dertleri olmayan görüntüsü sürekli verilmektedir. Ayrıca cinsellik, yasak aşk, eğlence, para, haz düşkünlüğü ve düşünme yetisini yitirmiş beyhude rollerle; uykuya dalmadan rüya gören Hipnotik (uyuşuk)[3] sorumsuz ve tüketime meyyal düşünmeyen bir gençlik üretmek istemelerinin geri planında, medya tarafından dayatılan komutları harfiyen yerine getirmelerinin hedeflenmiş olmasıdır. Konuyla ilgili son bir hususta “dijital uyuşukluk”[4] ve zihin kontrolü olarak geliştirilen dijital multimedya teknolojilerin yaygınlaştırılmasıdır. Daha önce sahte cenneti uyuşturucuyla gençliğe empoze eden küresel güçler, son zamanda medya araçlarında artırılmış gerçeklik ve yapay zeka gibi teknolojiler üzerinden gençliği hedef almaktadır. Gerçek olmayan, görüntü dünyasında üzerinden üretilen sanal gerçeklik duygusu veren aparatlar (dijital gözlükler vb.) ile nesli uyuşturan ve gerçek hayattan kaçmasını kolaylaştıran, sahte cennet sunan bu teknolojiler de gelecekteki ayrı bir tehlike olarak karşımızda durmaktadır.
Gençlerin iç enerjilerini ticarileştirip, maddi değerlere tapan, inanç ve kültürlerini sömürerek popüler kültüre esir eden medya, modern dönüştürücü popüler müziği, sporu ve eğlenceyi de küresel medyanın temel ideolojisine uyumlu roller üretme gayesinden bağımsız görmek mümkün değildir.
Devamı diğer yazıda... (Medya ve Kadın Rolleri)
[1] K-Pop: K-Pop; pop, rock, hip hop, R&B ve elektronik müziği birleştiren yepyeni bir tür olarak, Kore popunu anlatan bir terim.
[2] Tablo: Aile Genel Müdürlüğünün Türkiye‘deki Ergen Profili Araştırması, Ankara, 2008.
[3] Hipnotik Etki: Merkezî sinir sisteminin çalışmasına yavaşlatıcı etki yapan maddeler.
[4] Dijital Uyuşukluk(cybersickness): Denge kaybı, gerginlik, terleme, sersemlik, baş dönmesi, baş ağrısı, bitkinlik, bulantı, mide farkındalığı, uyku ve uyuşukluk, gözlerde ışığa hassasiyet, konsantrasyon güçlüğü, kafanın içinde flaşların patlaması, gözde yanma ve sulanma vb.(https://digitalage.com.tr/dijital-cagin-hastaliklari/) (Erişim Tarihi:04.10.2019)
Gençliği, müzik komedi ve dijital oyunlar ile benliğinden uzaklaştırdılar. Bu gençliği yeniden nasıl kazanacağız. Allah yardımcınız olsun inşallah