Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Dr. Fatih Kurt, Müslümanın sosyal medya kullanırken dikkat etmesi gereken noktaları hatırlattı.
Dr. Fatih Kurt, Ramazan ayında TRT 1’de yayınlanan Bereket Vakti programının konuğu oldu. Ali Bektaş’ın sorularına cevap veren Dr. Kurt, sosyal medya kullanırken, Müslümanların nelere dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Kurt “Biz içerisinde günah, yalan olan, iftira, kul hakkı ve vebal olan bir paylaşımda bulunduğumuzda, her retwetten, her beğeniden günah alırız” dedi.
Doğruluğunda şüphe bulunan, hatta hatalı olduğu açıkça bilinen sosyal medya içeriklerini yaymanın “yanlış olana kaynaklık etmek” olacağına temas eden Dr. Kurt, bu konuda duyarlı davranılması gerektiğini ifade etti.
“Teşhircilik ve ifşanın kimseye faydası yok”
Peygamber Efendimizin; “Kim bir Müslümanın ayıbını örterse, Allah da dünya ve ahirette onun ayıplarını örter.” hadis-i şerifini hatırlatan Kurt, sosyal medyada paylaşım yaparken hassas olunması ve ifşa mantığıyla hareket edilmemesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“İfşa mantığıyla hareket edenler diğer yandan teşhircilik hastalığına duçar olurlar. İnsanlar, maalesef teşhircilik hastalığıyla hareket ederek özelini, özel hayatını, mahremiyetini, evini, hanesini, odasını, her şeyini çok rahat ifşa edebiliyor. İfşa mantığıyla hareket edilmemelidir. Bunun hiç kimseye bir faydası yok.”
Dinî bilgiye, doğru kaynaktan ulaşmak
Kurt, diğer yandan, sosyal medyada yer alan içeriklerin doğru kaynaklara dayanması gerektiğini de hatırlatarak “Bilgiyi, dini bilgiyi ve hayata dair, insana dair bilgilerin sahih olmasını önemsemeliyiz. Ve doğru kaynağa müracaat etmeyi de önemsemeliyiz. Doğru dini kaynaklara müracaat etmemenin, insanları ve toplumu ne denli kötü durumlara düşürdüğünü 15 Temmuz’da gördük. Dini istismar eden, dine dair kavramları istismar eden, insanımızın temiz duygularını istismar eden, bunu millet bütünlüğünü bozacak noktaya kadar getiren ve taşıyan örgütleri, yapıları gördük. Buna şahit olduk. Dolayısıyla dini bir bilgide de doğru kaynağa müracaat çok önemli.” ifadelerine yer verdi. Kurt sözlerine şöyle devam etti:
“Biz Kuluz ve Sosyal Medyada Sorumluyuz”
“Mümin her yerde ve her ortamda mümin olduğunu, Müslüman olduğunu unutmamalıdır. Sosyal medya da buna dâhildir. Biz orada da kuluz ve orada da sorumluluklarımız var. Peygamber Efendimiz; ‘Kişiye işittiği bir şeyi söylemesi günah olarak yeter.’ buyuruyor. Bunu sosyal medya bağlamında kıyaslarsak, bizim orada gördüğümüz, okuduğumuz bir metni araştırmaksızın paylaşmamız, beğeni yaparak onun başka yerlere ulaşmasına katkı sağlamamız hiç şüphesiz bize günah olarak yeter.
Şu anda sosyal medyada, insanların kendilerini savunmaya belki imkânı ve fırsatı olmamasından hareketle, birbirine çok rahatça iftira edildiğini, bazen de üzerine düşmeme düşüncesiyle cevap veremediği konularda sosyal medya üzerinden linçlerin yapıldığını, iftiraların yaygınlaştırıldığını, yalan haberlerin yapılıp daha sonra onların retweetle - trolleme mantığıyla yaygınlaştırıldığını biliyoruz. Peki bizim Peygamberimiz ne buyuruyor? ‘Siz bir iyiliğin yayılmasına neden olursanız, o iyilik yayıldığı ve yapıldığı sürece size sevap ve ecir vardır. Bir kötülüğün yayılmasına aracılık yapar onu başlatırsanız ve ilk başlatan siz olursanız, ardından da sizin onu başlatmanız neticesinde o, insanlar tarafından yaygın bir hale getirilip çoğaltılırsa, her çoğaltılmada günah vardır.’
Sosyal medya diliyle söyleyeyim mi? Yani biz içerisinde günah olan, içerisinde yalan olan, içerisinde iftira, kul hakkı ve vebal olan bir paylaşımda bulunduğumuzda her retweetten, paylaşımdan, her beğeniden günah alırız. Dolayısıyla günah yükümüzü arttırırız. Ve bu kula yakışacak, kulun yapabileceği bir tavır da asla olmamalıdır.”