Nihat Oyman tarafından yapılan araştırma “Sosyal Medya Dindarlığı” konusunda ilginç sonuçlar ortaya çıkardı.
Araştırmaya göre, gençlerin % 44’ü sosyal medyayı dini paylaşımlar yapmak için kullanırken “Yapmadığı bir ibadetin önemine dair paylaşımlarda bulunanların” oranı” % 70 olarak belirlendi. Sonuçlar, Oyman tarafından “sosyal medya dindarlığının” geliştiği şeklinde yorumlandı.
İnternet ve sosyal medya kullanımında, dini içerikli mesaj ve söylemler dikkat çekiyor. Bireylere dini konularda bilgiye ulaşma ve bilgi aktarma imkanı sunan sosyal medya, diğer taraftan bireylerin dindarlığını da etkiliyor.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi'ne yayınlanan “Sosyal Medya Dindarlığı” makalesinde Oyman, dini hassasiyetleri olan ve kendini dindar olarak tanımlayan kitlenin sosyal medyada dini düşüncelerini kullanmalarının popüler dindarlığa zemin hazırlandığını belirtti.
Sosyal medyanın, din algısını da şekillendirebileceğini kaydeden Oyman şunları ifade etti:
Teknoloji ve iletişim araçları yeni ve daha etkili olan sosyal medya dindarlığını ortaya çıkardı.
“İnsanlar gerçek hayatta yapmadıkları dini vecibeleri ve söylemleri sosyal medyada yaparak ya da yaptığı dini eylemleri sosyal medyada devem ettirerek manen kendisini popüler ortamda rahat hissetmektedir. Bunu yaparken de çoğu zaman geleneksel bir dini tavır takınmaktadır. Modern hayatla birlikte dindarlık boyutları çok kapsamlı olup farklılaşıp ve değişkenlik kazanmıştır. Dini ekonomi, dini giyim, dini söylemler, dini tatil, dini sermaye, dini görsel ve sosyal medya gibi durumlar dindarlığın boyutlarını değiştirmiştir. Bunların hepsi toplumdaki dindarlık anlayışlarına farklı bir bakış açısı getirmiştir. Topluma baktığımızda şehir dindarlığı, kır dindarlığı bürokrasi dindarlığı, çiftçi dindarlığı, burjuvazi dindarlığı, esnaf ve zanaatkârlar dindarlığı gibi birçok dindarlık tiplerini görmek mümkündür. Teknoloji ve iletişim araçlarının hızla gelişmesiyle birlikte yeni ve daha etkili olan sosyal medya dindarlığı da saydığımız dindarlık tiplerin arasında kendine yer bulmuştur. Post modern dünyanın dindarlığı haline gelen sosyal medya dindarlığı, insanın inanç boyutunda ortaya koyduğu dini tutum ve davranışları hayatında yaşayıp yaşamadığına bakılmaksızın sosyal medya üzerinde topluma duyurması ve insanların bilinçaltında kendisinin dindar olduğunun alt yapısını oluşturmaya çalışmasıdır. Sosyal medyadaki dindarlık, daha çok pazarlama dindarlığı ve gösterişçi dindarlığı teşkil etmektedir. İnsanlar sosyal medyada pazarladığı bir dini söyleme ne kadar beğeni alırsa ya da bir dini söylemi ne kadar paylaşırsa o kadar dindar olduğunu ortaya koymaktadır. Bu da dindarlığın gösterişe ve popülizme dönüştürülmesidir. Sosyal medya üzerindeki din, daha ılımlı ve eleştirmeye müsait olduğu için yayılma özeliği de fazladır.
“Sosyal medya dindarlığı sadece sloganlardan ibaret…”
Ancak sosyal medya dindarlığı sadece sloganlardan ibaret kalmaktadır. Modern dünyanın popüler kültür anlayışı dini anlaşılmasında dönüşümlere sebep olmuştur. Dinin popüler bir kültür haline gelmesiyle popüler dindarlığın ya da sosyal medya dindarlığın ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Sosyal medya araçları dini kurumların toplumsallaştırma işlevini elinden alarak farklılaştırıp dönüştürmektedir. Dini bireyselleşme ve çoğulculuk sosyal medya ile daha ileri bir düzeye taşınmaktadır. Sosyal medyada her gün kutsalın yeniden üretilir ve tüketilir hale gelmesi dinin sosyalleşme işlevinden uzaklaşarak bireysel anlayışlara indirgenmiştir. Bireyselliğe indirgenen bu dindarlık gösterişten ibaret kalmıştır.”
Veriler ışığında “Sosyal Medya Dindarlığı"
Söz konusu makalede, sosyal medya dindarlığına ilişkin verilerin bazıları şöyle:
“Dini paylaşımları okumak için sosyal medya kullananların oranı % 44”
“Araştırmaya katılanlar sosyal medyayı birçok amaçla kullandıklarını ifade ederek birden fazla seçenek işaretleyebilmişlerdir. Katılımcılar, sosyal medyayı % 80 oranında arkadaşlarıyla sohbet etmek için, %79 oranında mesajlarına bakmak için, %62 oranında gündemi takip etmek için, %44 oranında dini paylaşımları okumak için, %32 oranında oyun oynamak için, %18 oranında dini paylaşımlarda bulunmak için kullandıklarını ifade etmişlerdir.”
“Sosyal medya üzerindeki dua talebine dua ile karşılık verenlerin oranı % 98”
“Sosyal medya kullanıcıları, farklı düzeylerde de olsa toplamda % 49’u sosyal medya üzerinde dini tartışmalara katıldığı, % 55’i dini bir sorunun cevabını bulmak için sosyal medyayı kullandığı, %98’i sosyal medya üzerindeki dua talebine karşılık dua ettiği, %37’si sosyal medya üzerinde ihtiyaç sahiplerine yardım ettiği, %75’i belli sayıda kişiye gönderince dileğinin kabul olacağını söyleyen paylaşımları paylaşmadığını, açıklamıştır. Ayrıca yapmadığı ibadetin önemine dair paylaşımlarda bulunanların toplam oranı %70, profil resminde her zaman dini bir simge kullananları oranı %7 iken hiç kullanmayanları oranı ise % 42’dir. Sosyal medya üzerine dini tartışmalarda her zaman kendini özgür hissedenlerin oranı %15 iken özgür hissetmeyen oranı % 35’tir. Kendisine gelen dini içerikli bildirim ve mesajlarda her zaman huzur bulanları oranı % 9 iken hiç huzur bulmayanları oranı %44’tür.”
Dini problemler karşısında internet, müftülüklerden önce geliyor
“Dini bir problem karşısında araştırmacıların % 69’u kitaplara başvururken, %42’si internete, % 20’si müftülüklere, %14’u imamlara, % 4’u ise sosyal medyada bilgi edinmektedir.”
Sosyal medya dindarlığı nedir?
Oyman, verilerden hareketle makalesinin sonuç kısmında şu değerlendirmede bulunuyor: “Yapmadığınız bir ibadetin önemine dair paylaşımlarda bulunur musunuz?” diyenlerin oranı %70’tir. Bu oran her zaman, sık sık, bazen, nadiren diyenlerin toplamını oluşturmaktadır. Bu sonuca göre insanlar yapmadığı bir ibadeti yapmış gibi göstermesi ya da yapmasa bile önemli bir ibadet olduğunu kendi takipçilerine bildirmektedir. İnsanlar bazı ibadetleri yapmasalar bile onu sosyal medya ortamın da paylaşması ya da beğenmesi bireyin sosyal medya dindarlığını ortaya koymaktadır ve aynı zamanda gösteriş dindarlığını da ister istemez akla getirmektedir. Bireylerin kendi takipçilerine dindar olduğu izlenimi vermek için de dindar görünümlü paylaşımlarda bulunmakta ve dini paylaşımları beğenmektedir.
Sloganik söylem ve süslü sosyal paylaşımlar...
Bütün bu sonuçlara bakıldığında dinin sosyal medyada kendine geniş bir yer bulduğu ve buna bağlı olarak sosyal medya dindarlığın gelişim gösterdiği ortaya çıkmıştır. Post modern dünyada her ne kadar farklı şekillerde gelişmeler olsa da seküler hayatın ve dinin aynı ortamda varlığını devam ettirmesi dinin toplumun her alanında varlığını sürdürdüğünü göstermektedir. Sosyal medyadaki din, her ne kadar popüler hayat ve bireysel tercihler üzerine kuruluysa da fonksiyonel anlamda varlığını devam ettirdiği açıktır. Günümüzde sosyal medyanın kapsama alanı ve gücü inkâr edilemez, bu güç diğer medya ürünlerini, yerel gelenekleri, kültürleri şekillendirmeye hizmet etmektedir. Din, popüler bakış açıları frenlerken yerli ve küresel medyaya dair her alanın etkilerini sınırlandırmada ya da kendine uydurmada önemli bir rol oynamakta. Bunu sosyal medyada görmek mümkündür, sosyal medyada bir dini alanın varlığı dinin teknolojik gelişmeler üzerindeki etkilerini ortaya koymaktadır. Ancak din bunu yaparken aynı zaman da etkilenmektedir. Dini alanda gerçek bilgilere ulaşmanın yolu asıl kaynaklardan istifade ederek olmaktadır. Sosyal medyadaki din ve dindarlık daha çok hurafelere ve bireysel tercihlere dayandığından dolayı özden farklı bir dindarlığın ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Eylemsel ibadetlerden oluşan asıl dindarlık, sosyal medyada yerini sloganik söylem ve süslü sosyal paylaşımlardan oluşan dindarlığa bırakmaktadır.
Araştırmanın tamamını kaynağından okumak için lütfen tıklayınız.
Araştırmaya göre, gençlerin % 44’ü sosyal medyayı dini paylaşımlar yapmak için kullanırken “Yapmadığı bir ibadetin önemine dair paylaşımlarda bulunanların” oranı” % 70 olarak belirlendi. Sonuçlar, Oyman tarafından “sosyal medya dindarlığının” geliştiği şeklinde yorumlandı.
İnternet ve sosyal medya kullanımında, dini içerikli mesaj ve söylemler dikkat çekiyor. Bireylere dini konularda bilgiye ulaşma ve bilgi aktarma imkanı sunan sosyal medya, diğer taraftan bireylerin dindarlığını da etkiliyor.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi'ne yayınlanan “Sosyal Medya Dindarlığı” makalesinde Oyman, dini hassasiyetleri olan ve kendini dindar olarak tanımlayan kitlenin sosyal medyada dini düşüncelerini kullanmalarının popüler dindarlığa zemin hazırlandığını belirtti.
Sosyal medyanın, din algısını da şekillendirebileceğini kaydeden Oyman şunları ifade etti:
Teknoloji ve iletişim araçları yeni ve daha etkili olan sosyal medya dindarlığını ortaya çıkardı.
“İnsanlar gerçek hayatta yapmadıkları dini vecibeleri ve söylemleri sosyal medyada yaparak ya da yaptığı dini eylemleri sosyal medyada devem ettirerek manen kendisini popüler ortamda rahat hissetmektedir. Bunu yaparken de çoğu zaman geleneksel bir dini tavır takınmaktadır. Modern hayatla birlikte dindarlık boyutları çok kapsamlı olup farklılaşıp ve değişkenlik kazanmıştır. Dini ekonomi, dini giyim, dini söylemler, dini tatil, dini sermaye, dini görsel ve sosyal medya gibi durumlar dindarlığın boyutlarını değiştirmiştir. Bunların hepsi toplumdaki dindarlık anlayışlarına farklı bir bakış açısı getirmiştir. Topluma baktığımızda şehir dindarlığı, kır dindarlığı bürokrasi dindarlığı, çiftçi dindarlığı, burjuvazi dindarlığı, esnaf ve zanaatkârlar dindarlığı gibi birçok dindarlık tiplerini görmek mümkündür. Teknoloji ve iletişim araçlarının hızla gelişmesiyle birlikte yeni ve daha etkili olan sosyal medya dindarlığı da saydığımız dindarlık tiplerin arasında kendine yer bulmuştur. Post modern dünyanın dindarlığı haline gelen sosyal medya dindarlığı, insanın inanç boyutunda ortaya koyduğu dini tutum ve davranışları hayatında yaşayıp yaşamadığına bakılmaksızın sosyal medya üzerinde topluma duyurması ve insanların bilinçaltında kendisinin dindar olduğunun alt yapısını oluşturmaya çalışmasıdır. Sosyal medyadaki dindarlık, daha çok pazarlama dindarlığı ve gösterişçi dindarlığı teşkil etmektedir. İnsanlar sosyal medyada pazarladığı bir dini söyleme ne kadar beğeni alırsa ya da bir dini söylemi ne kadar paylaşırsa o kadar dindar olduğunu ortaya koymaktadır. Bu da dindarlığın gösterişe ve popülizme dönüştürülmesidir. Sosyal medya üzerindeki din, daha ılımlı ve eleştirmeye müsait olduğu için yayılma özeliği de fazladır.
“Sosyal medya dindarlığı sadece sloganlardan ibaret…”
Ancak sosyal medya dindarlığı sadece sloganlardan ibaret kalmaktadır. Modern dünyanın popüler kültür anlayışı dini anlaşılmasında dönüşümlere sebep olmuştur. Dinin popüler bir kültür haline gelmesiyle popüler dindarlığın ya da sosyal medya dindarlığın ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Sosyal medya araçları dini kurumların toplumsallaştırma işlevini elinden alarak farklılaştırıp dönüştürmektedir. Dini bireyselleşme ve çoğulculuk sosyal medya ile daha ileri bir düzeye taşınmaktadır. Sosyal medyada her gün kutsalın yeniden üretilir ve tüketilir hale gelmesi dinin sosyalleşme işlevinden uzaklaşarak bireysel anlayışlara indirgenmiştir. Bireyselliğe indirgenen bu dindarlık gösterişten ibaret kalmıştır.”
Veriler ışığında “Sosyal Medya Dindarlığı"
Söz konusu makalede, sosyal medya dindarlığına ilişkin verilerin bazıları şöyle:
“Dini paylaşımları okumak için sosyal medya kullananların oranı % 44”
“Araştırmaya katılanlar sosyal medyayı birçok amaçla kullandıklarını ifade ederek birden fazla seçenek işaretleyebilmişlerdir. Katılımcılar, sosyal medyayı % 80 oranında arkadaşlarıyla sohbet etmek için, %79 oranında mesajlarına bakmak için, %62 oranında gündemi takip etmek için, %44 oranında dini paylaşımları okumak için, %32 oranında oyun oynamak için, %18 oranında dini paylaşımlarda bulunmak için kullandıklarını ifade etmişlerdir.”
“Sosyal medya üzerindeki dua talebine dua ile karşılık verenlerin oranı % 98”
“Sosyal medya kullanıcıları, farklı düzeylerde de olsa toplamda % 49’u sosyal medya üzerinde dini tartışmalara katıldığı, % 55’i dini bir sorunun cevabını bulmak için sosyal medyayı kullandığı, %98’i sosyal medya üzerindeki dua talebine karşılık dua ettiği, %37’si sosyal medya üzerinde ihtiyaç sahiplerine yardım ettiği, %75’i belli sayıda kişiye gönderince dileğinin kabul olacağını söyleyen paylaşımları paylaşmadığını, açıklamıştır. Ayrıca yapmadığı ibadetin önemine dair paylaşımlarda bulunanların toplam oranı %70, profil resminde her zaman dini bir simge kullananları oranı %7 iken hiç kullanmayanları oranı ise % 42’dir. Sosyal medya üzerine dini tartışmalarda her zaman kendini özgür hissedenlerin oranı %15 iken özgür hissetmeyen oranı % 35’tir. Kendisine gelen dini içerikli bildirim ve mesajlarda her zaman huzur bulanları oranı % 9 iken hiç huzur bulmayanları oranı %44’tür.”
Dini problemler karşısında internet, müftülüklerden önce geliyor
“Dini bir problem karşısında araştırmacıların % 69’u kitaplara başvururken, %42’si internete, % 20’si müftülüklere, %14’u imamlara, % 4’u ise sosyal medyada bilgi edinmektedir.”
Sosyal medya dindarlığı nedir?
Oyman, verilerden hareketle makalesinin sonuç kısmında şu değerlendirmede bulunuyor: “Yapmadığınız bir ibadetin önemine dair paylaşımlarda bulunur musunuz?” diyenlerin oranı %70’tir. Bu oran her zaman, sık sık, bazen, nadiren diyenlerin toplamını oluşturmaktadır. Bu sonuca göre insanlar yapmadığı bir ibadeti yapmış gibi göstermesi ya da yapmasa bile önemli bir ibadet olduğunu kendi takipçilerine bildirmektedir. İnsanlar bazı ibadetleri yapmasalar bile onu sosyal medya ortamın da paylaşması ya da beğenmesi bireyin sosyal medya dindarlığını ortaya koymaktadır ve aynı zamanda gösteriş dindarlığını da ister istemez akla getirmektedir. Bireylerin kendi takipçilerine dindar olduğu izlenimi vermek için de dindar görünümlü paylaşımlarda bulunmakta ve dini paylaşımları beğenmektedir.
Sloganik söylem ve süslü sosyal paylaşımlar...
Bütün bu sonuçlara bakıldığında dinin sosyal medyada kendine geniş bir yer bulduğu ve buna bağlı olarak sosyal medya dindarlığın gelişim gösterdiği ortaya çıkmıştır. Post modern dünyada her ne kadar farklı şekillerde gelişmeler olsa da seküler hayatın ve dinin aynı ortamda varlığını devam ettirmesi dinin toplumun her alanında varlığını sürdürdüğünü göstermektedir. Sosyal medyadaki din, her ne kadar popüler hayat ve bireysel tercihler üzerine kuruluysa da fonksiyonel anlamda varlığını devam ettirdiği açıktır. Günümüzde sosyal medyanın kapsama alanı ve gücü inkâr edilemez, bu güç diğer medya ürünlerini, yerel gelenekleri, kültürleri şekillendirmeye hizmet etmektedir. Din, popüler bakış açıları frenlerken yerli ve küresel medyaya dair her alanın etkilerini sınırlandırmada ya da kendine uydurmada önemli bir rol oynamakta. Bunu sosyal medyada görmek mümkündür, sosyal medyada bir dini alanın varlığı dinin teknolojik gelişmeler üzerindeki etkilerini ortaya koymaktadır. Ancak din bunu yaparken aynı zaman da etkilenmektedir. Dini alanda gerçek bilgilere ulaşmanın yolu asıl kaynaklardan istifade ederek olmaktadır. Sosyal medyadaki din ve dindarlık daha çok hurafelere ve bireysel tercihlere dayandığından dolayı özden farklı bir dindarlığın ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Eylemsel ibadetlerden oluşan asıl dindarlık, sosyal medyada yerini sloganik söylem ve süslü sosyal paylaşımlardan oluşan dindarlığa bırakmaktadır.
Araştırmanın tamamını kaynağından okumak için lütfen tıklayınız.