Metaverse'de Dine Yer Var mı?
Geçtiğimiz hafta Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) önemli bir sempozyuma ev sahipliği yaptı. Önemli, zira “Metaverse” ve “din” ilk bir kez bilimsel etkinlikte yan yana geldi.
İslami İlimler Fakültesi tarafından düzenlenen Uluslararası Metaverse ve Din Sempozyumu, konunun farklı boyutlarıyla ele alındığı kıymetli bir platform oldu. 7 oturum halinde bir buçuk gün süren sempozyumda din ve Metaverse ilişkisi bağlamında simülasyon teorisinden Dataizm’e, İslam ceza hukunun Metaverse’e bakışından Meta-teacher’a 19 farklı konu ele alındı.
Sempozyuma ASBÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü Dijital Yayınlar Daire Başkanı Adil Elzerey, Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Uzmanı Salih Eryılmaz da katıldı.
ASBÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selçuk Coşkun fakülte olarak daha önce konuya ilişkin bir çalıştay düzenlediklerini belirterek bu kez de “giriş” babında konuya ilişkin ilk sempozyumu gerçekleştirdiklerini söyledi. Coşkun, önümüzdeki süreçte konuyu farklı açılardan derinlemesine ele alacak sempozyumlar düzenleyeceklerini ve hedeflerinin, Metaverse ve din-İslam ilişkisi bağlamında uzman bir fakülte olmak olduğunu da vurguladı.
Metaverse henüz netleşmiş, sınırları, imkânları belirginleşmiş bir alan değil. Bu bağlamda birçok şeye “geç kalmış”, birçok konuda “treni kaçırmış” bir dünyanın temsilcisi olarak henüz işin başında (sayılabilecek bir dönemde) bir ilahiyat/İslami ilimler fakültesinin Metaverse konusuna eğilmesi kayda değer, önemli bir gelişme. Daha güzeli de fakültenin Metaverse konusunda uzmanlaşmayı kafasına koymuş olması.
İsminde yer alan “uluslararası” ve “din” kelimelerinden yola çıkılarak bakıldığında sempozyuma ilişkin birkaç önemli eksiklikten bahsetmek mümkün. Biri, sempozyuma uluslararası katılımcının olmaması. Sempozyumun tek Arapça bildirisini sunacak olan Süleyman Demirel Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ömer Süleyman Malkavi dostumuz da rahatsızlığı sebebiyle sempozyuma katılamadı. Uluslararası uzmanların da katılımıyla sempozyum çok daha renkli, zengin ve verimli olabilirdi. İkinci nokta da bildirilerin sadece İslam dini ile sınırlı kalmasıydı. Prof. Dr. Selçuk Coşkun başlığa “İslam” yerine “din” ibaresini eklemek suretiyle Metaverse’e farklı dinlerin bakış açısını da öğrenmeyi murat ettiklerini ancak bu konuda hiç bildiri almadıklarını söyledi. Üçüncü bir eksiklik de sunulan bildirilerin İslam hukuku, felsefe, din eğitimi gibi belli alanlarla sınırlı kalması oldu. Hâlbuki hadis, tefsir, tasavvuf, akaid gibi disiplinlerin konuya ilişkin değerlendirme ve yaklaşımları, konunun daha geniş boyutlu olarak anlaşılmasını mümkün kılabilirdi.
Bu küçük noktalara rağmen bir İlahiyat/İslami ilimler fakültesinin ve akademisyenlerinin konuyu gündemine alması, orta vadede konuya ilişkin daha derinlikli sempozyumların planlanıyor olması, uzun vadede ise alana ilişkin uzman bir fakültenin ortaya çıkacak olması her türlü takdirin üstünde. İlgililer için sempozyumun dijital kanallarda izlenebiliyor olduğunu, ilerleyen günlerde kitap olarak basılacağını da ekleyelim.
Metaverse konusunun, Diyanet İşleri Başkanlığının da gündeminde olduğu, kurumun konuya ilişkin bir takım araştırma ve çalışmalar içerisinde olduğunu da belirtmek gerekiyor. DİB ve ASBÜ, her ikisi de Ankara’da bulunan bu iki güzide kurum el ele vererek güzel çalışmalara imza atabilir. Bunun olup olmayacağını ve Müslümanların Metaverse’e bakışını kimin/nasıl şekillendireceğini hep birlikte göreceğiz.
Mevla görelim neyler…
Geçtiğimiz hafta Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) önemli bir sempozyuma ev sahipliği yaptı. Önemli, zira “Metaverse” ve “din” ilk bir kez bilimsel etkinlikte yan yana geldi.
İslami İlimler Fakültesi tarafından düzenlenen Uluslararası Metaverse ve Din Sempozyumu, konunun farklı boyutlarıyla ele alındığı kıymetli bir platform oldu. 7 oturum halinde bir buçuk gün süren sempozyumda din ve Metaverse ilişkisi bağlamında simülasyon teorisinden Dataizm’e, İslam ceza hukunun Metaverse’e bakışından Meta-teacher’a 19 farklı konu ele alındı.
Sempozyuma ASBÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü Dijital Yayınlar Daire Başkanı Adil Elzerey, Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Uzmanı Salih Eryılmaz da katıldı.
ASBÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selçuk Coşkun fakülte olarak daha önce konuya ilişkin bir çalıştay düzenlediklerini belirterek bu kez de “giriş” babında konuya ilişkin ilk sempozyumu gerçekleştirdiklerini söyledi. Coşkun, önümüzdeki süreçte konuyu farklı açılardan derinlemesine ele alacak sempozyumlar düzenleyeceklerini ve hedeflerinin, Metaverse ve din-İslam ilişkisi bağlamında uzman bir fakülte olmak olduğunu da vurguladı.
Metaverse henüz netleşmiş, sınırları, imkânları belirginleşmiş bir alan değil. Bu bağlamda birçok şeye “geç kalmış”, birçok konuda “treni kaçırmış” bir dünyanın temsilcisi olarak henüz işin başında (sayılabilecek bir dönemde) bir ilahiyat/İslami ilimler fakültesinin Metaverse konusuna eğilmesi kayda değer, önemli bir gelişme. Daha güzeli de fakültenin Metaverse konusunda uzmanlaşmayı kafasına koymuş olması.
İsminde yer alan “uluslararası” ve “din” kelimelerinden yola çıkılarak bakıldığında sempozyuma ilişkin birkaç önemli eksiklikten bahsetmek mümkün. Biri, sempozyuma uluslararası katılımcının olmaması. Sempozyumun tek Arapça bildirisini sunacak olan Süleyman Demirel Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ömer Süleyman Malkavi dostumuz da rahatsızlığı sebebiyle sempozyuma katılamadı. Uluslararası uzmanların da katılımıyla sempozyum çok daha renkli, zengin ve verimli olabilirdi. İkinci nokta da bildirilerin sadece İslam dini ile sınırlı kalmasıydı. Prof. Dr. Selçuk Coşkun başlığa “İslam” yerine “din” ibaresini eklemek suretiyle Metaverse’e farklı dinlerin bakış açısını da öğrenmeyi murat ettiklerini ancak bu konuda hiç bildiri almadıklarını söyledi. Üçüncü bir eksiklik de sunulan bildirilerin İslam hukuku, felsefe, din eğitimi gibi belli alanlarla sınırlı kalması oldu. Hâlbuki hadis, tefsir, tasavvuf, akaid gibi disiplinlerin konuya ilişkin değerlendirme ve yaklaşımları, konunun daha geniş boyutlu olarak anlaşılmasını mümkün kılabilirdi.
Bu küçük noktalara rağmen bir İlahiyat/İslami ilimler fakültesinin ve akademisyenlerinin konuyu gündemine alması, orta vadede konuya ilişkin daha derinlikli sempozyumların planlanıyor olması, uzun vadede ise alana ilişkin uzman bir fakültenin ortaya çıkacak olması her türlü takdirin üstünde. İlgililer için sempozyumun dijital kanallarda izlenebiliyor olduğunu, ilerleyen günlerde kitap olarak basılacağını da ekleyelim.
Metaverse konusunun, Diyanet İşleri Başkanlığının da gündeminde olduğu, kurumun konuya ilişkin bir takım araştırma ve çalışmalar içerisinde olduğunu da belirtmek gerekiyor. DİB ve ASBÜ, her ikisi de Ankara’da bulunan bu iki güzide kurum el ele vererek güzel çalışmalara imza atabilir. Bunun olup olmayacağını ve Müslümanların Metaverse’e bakışını kimin/nasıl şekillendireceğini hep birlikte göreceğiz.
Mevla görelim neyler…