Bilgi işareti bulunan tabelalar yerine navigasyonun çizdiği güzergâhı takip etmek insana “akıllıca” gelebiliyor. Eskişehir-Ankara arasında, navigasyonun önerisine uyarak zaman kaybettiğimi, bozuk satıhlara girdiğimi, aracımın kısmen zarar gördüğünü hatırlıyorum. Akıllıca zannettiğim teknolojiye uyma davranışının beklemediğim sonuçları olmuştu. Bu neticeyle yüzleşen onlarca yüzlerce araç kullanıcısı olduğuna eminim. Navigasyonun yönlendirdiği sapa yollara girerek maalesef kaza yapan ve vefat edenler de var. Ancak bütün bu tecrübelere rağmen dijital uygulamalardan, haritalardan vazgeçmiyor; her seferinde yeniden kullanıyoruz. Daha da ileri boyutta örnekler de mevcut. Bridle’ın “GPS ölümleri” olarak verdiği misaller bu konuda nelerin olabileceğini gösteriyor (Bridle, 2020).
Öyleyse navigasyona neden bu kadar itimat ediyoruz? El cevap “otomasyon yanlılığı”.
Yeni medya kavramını ilk açıklayanlardan biri Lev Manovich “The Language of the New Media” adlı eserinde yeni medyanın özelliklerini dijital temsil, modülerlik, otomasyon, değişkenlik ve kod çevrimi şeklinde açıklıyor. Bunlar arasındaki otomasyon ise medya nesneleri oluşturmak amacıyla nesne şablonları veya basit algoritmalar kullanma anlamına geliyor. Böylece, kısmen de olsa insan müdahalesi devreden çıkartılmış oluyor (Aytekin & Sütcü, 2012, s. 4). Endüstri sosyolojisindeki temel kavramlardan biri olan otomasyon, öngörülebilir ve standartlaşmış çıktıları garantiye almak için insan müdahalesinin kasten en aza indirgendiği makine güdümlü üretim süreçlerini ifade ediyor. Otomasyon yalnızca teknik bir meseleden ibaret değil ideolojiler, yabancılaşma, vasıfsızlaşma gibi sosyolojik yönleriyle de ele alınan bir vakıa (Vogel, 2020, s. 663). “Otomasyon yanlılığı” ise kısaca otomatik sistemler tarafından üretilen sonuçları daha fazla tercih etme eğilimi olarak açıklanabilir. Bridle’ın söyleyişiyle otomasyon yanlılığı, “makineye duyulan inanç” anlamına geliyor. “Makineye duyulan inanç, onu kullanmanın ön koşuludur. Bu ise otomatize tepkilerin otomatize olmayanlardan daha güvenilir olduğuna ilişkin bilişsel ön yargıları besler” (Bridle, 2020, s. 49) Peki, otomasyon yanlılığı ile İslamî chatbotların ilgisi ne? Gelin öncelikle iletişim teknolojileriyle dinî tutum ve davranış arasındaki bazı eğilimleri aktaralım.
İletişim Teknolojilerindeki Din
İletişim teknolojileriyle dinî hayat arasında artık muhkem bir bağ var. Gazete, sinema, radyo, televizyon, internet, sosyal medya, akıllı cihazlar dinî hayatı farklı yönleriyle etkisi altına alabiliyor. Bu çerçevede Türkiye’de yapılmış çeşitli araştırmalar var. Ancak bu yazının konusu itibariyle sadece dijital mecralardaki dinî içeriklere yönelik tutumlara değineceğim.
İsmail Demir’in Türkiye’nin farklı bölgelerindeki ilahiyat fakültesi öğrencileriyle yaptığı araştırma, sosyal medyada paylaşılan dinî içeriklere öğrencilerin büyük çoğunluğunun (bilgi kirliliği gerekçesiyle) güven duymadığını gösteriyor. Sosyal medyadaki dinî konuların negatif yönde (sorgulayıcı, olumsuz, şüpheci) etkileyeceğine inanıyor, büyük çoğunluk (Demir, 2019, ss. 76-78). Sefer Yavuz’un ilahiyat fakültesi öğrencileriyle yaptığı çalışma da benzer şekilde sosyal medyadaki dinî içeriklere karşı genel olarak sorgulayıcı (genellikle dinî kaynaklardan ve uzmanlardan teyit etme gereksinimi) bir perspektifin var olduğunu gösteriyor (Yavuz, 2020, ss. 50-51). Mustafa Derviş Dereli’nin yine ilahiyat fakültesi öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirdiği araştırma, dinî yönelimi yüksek düzeyde çıkanların aynı zamanda sosyal medyada karşılaştıkları veya paylaştıkları dinî içeriklere karşı daha sorgulayıcı bir yaklaşım sergilendiği ortaya koyuyor (Dereli, 2022, s. 1019).
Demir, Yavuz ve Dereli’nin ayrı ayrı çalışmaları daha homojen katılımcılardan oluşuyor ve dinî bilgi konusunda belirli seviyeye sahip kişilerin eğilimini gösteriyor olabilir. Ancak Gezginci ve Işıklı’nın Facebook’taki dinî içeriklere karşı tutumları yansıtan çalışması, daha heterojen grupların da buna mümasil perspektife sahip olduğunu tekrarlıyor. Facebook’ta sunulan dinî bilgilere karşı, bilgi kirliliği (dezenformasyon), bir bilgi kaynağı olarak kabul edilmeme, kullanıcıların hayatına yeni bir şey katmama gibi nedenlerle katılımcıların yüzde 72’si olumsuz tutumlar sergiliyor (Gezginci & Işıklı, 2018, s. 128). Sosyal medyadaki dinî içeriklere güven durumu ve sorgulama eğilimi diğer çalışmaların da ortak noktası (Bildik, 2019; Gül, 2021; Kesgin, 2016; Öztürk, 2021). Türkiye’de yapılmış bu çalışmaların genel eğilimi temsil ettiğini düşünmek elbette mümkün değil. Sosyal medyanın din ve dini hayat ile ilişkisini içeren farklı çalışmalar ve sonuçlar da var (Kutlu, 2022; Sejdını, 2023; Varsak, 2022).
Sosyal medya, nihayetinde daha ziyade bireylerin etkinlikleriyle şekillenen mecralar. İçerikleri doğrudan insan/insanlar sunuyor. İster yazılsın isterse kopyalansın, nihayetinde mecrayı dolduran insanın bizatihi kendisi. Bu haldeyken dahi iletişim teknolojileriyle sunulan dinî içeriklerin sorgulanmasına ihtiyaç duyuluyor. Yapay zekâ sistemlerinin kullanıldığı iletişim teknolojileriyse bir yerden sonra insan müdahalesini devre dışı bırakıyor. ChatBot’lar’da olduğu gibi.
Yenî dinî bilgi edinme mecrası: İslamî ChatBot’lar
Yukarıdaki çalışmaları referans göstermemin nedeni, dinî bilgilenme anlamında iletişim teknolojilerine bağlı olarak hangi tutumların öne çıktığını vurgulamak. İletişim teknolojileriyle sunulan dinî içerikler insanların dinî hayatlarını müspet manada çok yönlü, derinlemesine ve uzun süreli etkilemiyor. Ancak bu probleme karşın, çeşitli araştırmaların gösterdiği gibi (Bildik, 2019; Temel vd., 2018), dinî bir konuda merak ettiklerimizi, doğrudan arama motorlarından öğreniyoruz. İletişim teknolojilerinin sağladığı olanaklar, dinî hayatın önemli bir boyutunu oluşturan bilgilenme pratiklerini şekillendiriyor ve teknolojiyle harmanlanmış içeriklere karşı doğal bir yönelim sergiliyoruz. Otomasyon yanlılığı bu noktada ortaya çıkıyor. İşte, ChatBot’ları da bu bağlamda ele almak manidar. Zira hatırlanacak olursa ne bilgisayarın ne internetin ne sosyal medyanın ne telefonların dinî hayat ile arasında bugünkü anlamıyla iç içe ve karmaşık süreçler bulunmuyordu. Oysa şimdi, dinî hayatı - özellikle bilgi boyutunu - iletişim teknolojilerinden bağımsız düşünemiyoruz. Dolayısıyla, ChatBot’ların da günün birinde dinî hayatımızla ilişkisi doğabilir.
Selamün Aleyküm: Ben ChatBot
Yapay zekâ teknolojileri kullanılarak üretilmiş Kur’an-ı Kerim, hadisler, fıkıh alanlarında hazırlanmış ChatBot’lar var. Bu uygulamalara “İslamî Chatbot” diyebiliriz. Buradaki “İslamî” sıfatını sadece sınıflandırma olarak kullanıyorum. İçeriklerin İslam’a uygun olup olmadığı bambaşka bir çalışma sahası.
Bu sohbet robotları din, dinin uygulamaları ve öğretileri hakkındaki soruları yanıtlamak için kullanılabiliyor. İslamî bilgiler veren AskZakir, MuslimBot, Qur’anBot gibi İslamî Chatbot’lar bulunuyor (Kuyucu, t.y.). QuranGPT ve Hadith GPT gibi uygulamaların da zaman zaman popüler kaynaklarda zikredildiğini görüyoruz. Bir diğer uygulamaysa Muslim AI. Bu uygulama, şöyle bir cümleyle açılıyor:
“Selamün aleyküm, İslam hakkındaki sorularınıza yardımcı olmak için buradayım. Ben bir ChatBot’um ve cevaplarım Kur’an-ı Kerim’e dayanmaktadır. Bazen hatalar yapabilirim ve farkında olmayabilirim. Bu nedenle sunduğum, bilgileri kabul etmeden önce bunu bir uyarı olarak lütfen dikkate alın!
Muslım AI varlık nedenini şöyle açıklıyor:
“Muslim AI, insanlara Kur’an-ı Kerim’den bilgi sunmak ve İslam ile ilgili sorulara yanıt vermek için tasarlanmış bir yapay zeka sistemidir. İnsanlara İslam hakkında doğru ve güvenilir bilgiler sunmak amacıyla kullanılır. Ancak insanların dini deneyimlerine tam olarak anlamak ve yerine getirmek için yapay zeka yerine insanlara danışmak her zaman daha iyidir.”
ChatGPT gibi yapay zeka sistemlerinin İslamî bilgiler için avantajları da dezavantajları da bulunuyor. Avantajlarından ilki veri işleme hızı, ikincisiyse erişim kolaylığı. ChatGPT gibi sistemler büyük miktarda veriyi hızlı ve doğru bir şekilde analiz edebiliyorlar. Böylelikle de İslamî bilgiyi araştırma ve inceleme sürecini hızlandırabiliyorlar. Yine ilim adamları ya da geleneksel bilgi kaynaklarına erişemeyen kimseler için bu sistemler, tıpkı internet siteleri gibi, İslamî bilgilere erişim olanağı sunarlar. Ancak bu avantajlara karşılık yapay zekâ sistemleri İslam hakkında yanlış ya da yanıltıcı bilgi yayma potansiyeli, endişe sebebidir. Önyargılı veya kaynağı zayıf verilerin sisteme dahil edilmesiyle taraflı sonuçlar üretebilirler. (Ahmed, 2023).
Kızılgeçit vd.’nin yaptığı, sohbet robotu ChatGPT’den aldıkları cevaplardan oluşan araştırma, yapay zekâyla geliştirilmiş sohbet robotunun din, dindarlık, inanç, maneviyat ve ruh sağlığı hakkında verdiği bilgilerin isabetli ve doğru verilerden beslendiğini gösteriyor. Ancak güvenilirlik ve itimat konusunda araştırmacıların haklı kaygıları var. İlk olarak sohbet robotunun dini konumlandırma biçimi dikkati çekiyor. Batılı kaynakların işlevselci yaklaşımla dini konumlandırması, ChatGPT’ye yansıyor, böylelikle pragmatist bir din anlayışını besliyor. Başka bir şekilde ifade edecek olursak “din bana ne kadar faydalı ise o kadarını alırım” düşüncesini güçlendiriyor (Kızılgeçit vd., 2023).
Sohbet robotuna “doğru kelimelerle” sorduğunuz sürece, dini sorularınıza cevap veriyor. Üstelik bir başka mecraya (bağlantı ya da dosya) gerek kalmaksızın bu işlemi yerine getirebiliyorsunuz. Öyle ki, ChatBot’lar verdikleri dinî bilgilerin kaynağını bile yazmıyor. Bu noktada kolaylık motivasyonunu hafife almamak gerekiyor. Zira internet kullanımının temel motivasyonlarından biri bilgiye kolay yoldan erişimdir. Bir çıkarımda bulunarak şunu söyleyebiliriz: Dinî bir konuda, kolaylık motivasyonuna dayanarak öncelikle arama motorları seçeneğini kullandığımız temel alınırsa, önümüzdeki dönemlerde dinî bilgiye erişimde sohbet robotlarından yararlanma ihtimalimiz bulunuyor. İslamî ChatBot’ların otomasyon yanlılığıyla ilişkisi o zaman daha net ortaya çıkacak gibi görünüyor. Buradaki bilgileri sorgulamak, teyit etmek, yanlış/hata/eksiklik varsa tespit etmek ve ilgilileri haberdar etmek evla olanı; ancak ChatBot’ların sunduğu dinî bilgiyle sınırlı bir tasavvur, dinî hayatı otomasyon yanlılığında sürüklemek olur.
Dinî kurum ya da gruplar ne yapacak?
ChatBot’lar, diğer teknolojilerde olduğu gibi, resmî kurumsal dinî yapıları iki yönlü olarak harekete geçirebilir. Birincisi mevcut durum analizleriyle İslamî ChatBot’lardaki bilgileri tahlil etmek, sehven ya da kasıtlı olarak üretilen içerikler hakkında ilgililerle irtibata geçerek hataları ortadan kaldırmak. İkincisiyse yeni İslamî Chatbot’lar kurarak mevcut müktesebatı bu mecraya aktarmak. Bunlardan birincisi yerine daha ziyade ikincisinin tercih edildiğini ifade etmekte yarar var.
Diğer taraftan İslamî ChatBot’lar yeni bir sektörel mecra haline gelebilir. Türkiye’de dinî yapı/grup/cemaat’lerin önce radyo, sonra televizyon, internet, sosyal medya, video paylaşım siteleri, akıllı cihaz uygulamalarına entegrasyonunu hatırlayacak olursak, bu mecra dinî yapıların kendilerini ifade edebilecekleri, müntesip kazanabilecekleri yer olabilir.
İslamî ChatBot’ları kullananlar açısından, duyarlı bir katılım (sorgulamaya dayalı içerik okuma) sağlanması, otomasyon yanlılığıyla şekillenmiş bir dinî tasavvurun önüne geçecektir.
Bakalım, önümüzdeki süreçte bizi neler bekliyor
Kaynakça
Ahmed, A. O. (2023, Ocak 18). Chat GPT: Yapay Zekânın Yeni Türü Chatbot’lar İslamî İlimlerde Ne Derecede Yararlı Olabilir? https://www.idrakpost.com/d/287/chat-gpt-yapay-zek%C3%A2nin-yeni-turu-chatbot%E2%80%99lar-islam%C3%AE-ilimlerde-ne-derecede-yararli-olabilir
Aytekin, Ç., & Sütcü, C. S. (2012). Yeni Medya ve Ağ Nesli: Türkiye Örneği. Marmara Sosyal Araştırmalar Dergisi, 3, 1-13.
Bildik, E. (2019). Dini Bilgi Edinme Sürecinde Sosyal Medya [Yüksek Lisans]. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Din Sosyolojisi Bilim Dalı.
Bridle, J. (2020). Yeni Karanlık Çağ Teknoloji ve Geleceğin Sonu (K. Güleç, Çev.). Metis Yayınları.
Demir, İ. (2019). Dini Bilgi Edinme Kaynağı Olarak Sosyal Medya (İlahiyat Fakültesi Öğrencileri Örneği) [Doktora]. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı.
Dereli, M. D. (2022). Dini Yönelim Düzeyi ile Sosyal Medyada Dini İçerikli Paylaşım Tutumu Arasındaki İlişki Üzerine Nicel Bir Araştırma: Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğrencileri Örneği. Erciyes İletişim Dergisi, 9(2), 1005-1029.
Gezginci, G., & Işıklı, Ş. (2018). Dindar Facebook Etkisi: Türk Kullanıcılar Üzerine Bir Analiz. Medya ve Din Araştırmaları Dergisi, 1(1), 111-133.
Gül, R. E. (2021). Sosyal Medyada Paylaşılan Hadislerin Dinî Yaşantıya Etkisi: Balıkesir Üniversitesi Öğrencileri Örneği. Medya ve Din Araştırmaları Dergisi, 4(2), 301-315.
Kesgin, S. (2016). İlahiyat Fakültelerinde Hadis Eğitiminin Dünü, Bugünü ve Yarını: Tespit ve Teklifler. Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, 16(1), 9-45.
Kızılgeçit, M., Çinici, M., & Okan, N. (2023). Yapay Zekâ Sohbet Robotu ChatGPT İle İnanç- İnançsızlık, Doğal Afet ve Ölüm Konuları Üzerine Nitel Bir Araştırma: Din ve Maneviyatın Psikolojik Sağlığa Etkileri. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 9(1), 137-172.
Kutlu, M. (2022). Sosyal Medyada Hatalı Dini Paylaşımların Analizi. Ahi Evran Akademi, 3(2), 14-30.
Kuyucu, A. K. (t.y.). Chatbot Applications that Tell People About Islam. https://medium.com/tech-talk-with-chatgpt/chatbot-applications-that-tell-people-about-islam-2a06dd74aaf6#:~:text=AskZakir%3A%20AskZakir%20is%20a%20chatbot,history%2C%20beliefs%2C%20and%20practices.
Öztürk, F. D. (2021). Sosyal Medyanın 12.Sınıf Öğrencilerinin Dinî Bilgileri Üzerindeki Etkileri [Yüksek Lisans]. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı.
Sejdını, K. (2023). Liseli Gençlerde Sosyal Medya ve Din İlişkisi Üzerine Nitel Bir Araştırma: Kuzey Makedonya Örneği [Yüksek Lisans]. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felfese ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Din SosyolojisiBilim Dalı.
Temel, M., Eken, M., & Aydın, H. (2018). İnternet Üzerinden Dini Bilgi Edinme Süreci ve Eleştirel Yeterlilikler: Erciyes Üniversitesi İletişim Fakülteleri Öğrencileri Üzerine Ampirik Bir Değerlendirme. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 11(59), 1121-1130.
Varsak, O. (2022). Sosyal Medyanın Dinî Yaşantıya Etkileri: Bursa İl Merkezindeki Lise Öğrencileri Örneği. Din ve Bilim – Muş Alparslan Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dergisi, 5(1), 87-108.
Vogel, A. (2020). Otomasyon. İçinde A. K. Çetinkaya (Çev.), Sosyoloji Sözlüğü (s. 663). Pinhan Yayıncılık.
Yavuz, S. (2020). İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Sosyal Medya Dini Paylaşım Tutumları. Dini Araştırmalar Dergisi^, 23(57), 37-64.